Çözüm Süreci
Akil İnsanlar Heyeti Marmara Heyeti Grubu Sekreteri Levent Korkut, heyet üyelerinin yüksek miktarda maaşlar aldığı iddiasına ilişkin, "Maaş diye bir şey yok."
Akil İnsanlar Heyeti Marmara Heyeti Grubu Sekreteri Levent Korkut, heyet üyelerinin yüksek miktarda maaşlar aldığı iddiasına ilişkin, "Maaş diye bir şey yok. Kaldı ki bizim grupta o maaşı genel müdürüne veren bir sürü insan var. Biz hayatımızı bu meseleye vermiş insanlarız. Son 30 yıldır bu konu üzerine çalışıyoruz" dedi.
Korkut ve grup üyesi Yücel Sayman, Demirtaş Organize Sanayi Bölgesi'ndeki
(OSB) Omtek fabrikasında işçilerle bir araya geldi.
Burada konuşan Korkut, Türkiye'de 30 yıldır süren yakıcı terör sorununun çözümü çerçevesinde toplumun değişik kesimlerinin görüş ve önerilerini aldıklarını söyledi.
Korkut, çözüm sürecinin, Türkiye için önemine dikkati çekerek, şöyle devam etti:
"Bu aşamada 4 aydır süren bir silahların susması dönemi var. 4'üncü ayına girmiş ve bir geri çekilme planı yapılmış durumda. Bu durumun sürdürülebilirliğinin sağlanması ve bütün konuların da demokratik yöntemlerle siyaset aracılığıyla gündeme taşınmasına ilişkin bir süreç aslında bu. Öncelikle silahların konuşmadığı bir ortamda konuların demokratik mekanizmalarla tartışıldığı bir ortamın yaratılması, bu ortamda taleplerin demokratik araçlarla gündeme getirilmesi ve tartışılması, bir anayasa süreci de mevcut. Burada çözüm süreci ve anayasa sürecinin de kesiştiğini görmekteyiz."
-"Yalancının mumu yatsıya kadar yanar"-
Bir işçinin, heyet üyelerinin maaş aldığı iddiasını hatırlatması üzerine Korkut, bunun doğru olmadığını anlattı.
Korkut, Türkiye'nin en büyük sorunlarından birinin, politika üretememek olduğuna işaret ederek, şunları kaydetti:
"Bu sorun nasıl çözülür diye politika üretilmesi lazım. Eleştirebilirsiniz, biz de eleştiriyoruz. İyidir, kötüdür ama hükümet 10 senedir bir politika üretiyor, üretmeye, bir şey yapmaya çalışıyor. Bugüne kadar geldi ve bugün de bu çözüm sürecini yine inisiyatifiyle siyasi iradesiyle ortaya koydu. Buna karşı çıkılıyorsa bunun politikasının üretilmesi gerekir. Yoksa bu magazinsel haberlerle bir yere kadar gidersiniz. Yalancının mumu yatsıya kadar yanar. Doğru olmadığı ortaya çıkar, ondan sonra açıkta ayazda kalırsınız. Maaş diye bir şey yok. Kaldı ki bizim grupta o maaşı genel müdürüne veren bir sürü insan var. Biz hayatımızı bu meseleye vermiş insanlarız. Son 30 yıldır bu konu üzerine çalışıyoruz."
-Halkın yeni anayasadan beklentileri-
Sayman da hem çözüm hem de yeni anayasa sürecinin devam ettiğini hatırlattı.
Herkesin kendisini ifade edebildiği, hissedebildiği bir anayasa istediğini ve bütün kesimlerin bu noktada birleştiğini belirten Sayman, maaş aldıkları iddiasının doğru olmadığını ifade ederek, şöyle konuştu:
"Kafamda canlanan şu; birtakım insanlar, 'Biz ne diyebiliriz-' diye düşünüyorlar. Bunu düşünürken kendi kendine soruyor; 'Ya benden böyle bir şey isteseler.' Gel barış olsun, silahlar sussun diye çaba göster denildiği zaman,
'Kaç para vereceksin-' diye soran birisidir bu. Barıştan, insanların birbirini öldürmesinden para kazanmak isteyenlerdir ve bu iş için 45 bin lira bile yetiyor. Yani para alacaksam bu işi parayla yapsam 45 bin liraya filan yapmam herhalde. 45 milyon dolara filan yaparım. Barışı kuruyorsun. Bu kadar bedavaya insan olur mu- Olmaz. En azından doğru bir rakam söylesinler, '45'er milyon lira verildi' filan desinler." - BURSA