Çölyak Tedavisinde "Diyet" Şart

İzmir Halk Sağlığı Müdürü Doç. Dr. Mustafa Tözün, çölyak hastalarını buğday, arpa, çavdar ve yulaf içeren gıdalardan uzak durmaları konusunda uyararak, "Bu kişilerin glütensiz sıkı bir diyet yapması sonucunda genellikle bir şikayeti kalmaz" dedi.

Mustafa Tözün yaptığı yazılı açıklamada, mide bulantısı, kusma, ishal, şişkinlik, iştahsızlık, kilo alamama, deri döküntüsü ve boy uzamasında yavaşlama gibi tipik belirtilerle kendini gösteren ve glütene karşı ince bağırsakların geliştirdiği aşırı duyarlılık sonucu ortaya çıkan çölyak hastalığına karşı diyet önerdi.

Çölyakı glütenin ince bağırsakta sindirimi sağlayan villus çıkıntılarını yok eden, dolayısıyla da yiyeceklerdeki besinin emilmesini engelleyen bir sindirim sistemi hastalığı olarak niteleyen Tözün, glüten içeren tahılların başında buğday, yulaf, arpa ve çavdarın geldiğini belirtti.

Tözün, çölyak hastalığının belirtilerini karın bölgesinde öne doğru şişkinlik, yaşa göre kilo azlığı, kas zayıflığı, kansızlık, dışkıda anormallik, büyük tuvalet ihtiyacı artması, kusma, bezginlik, iştahsızlık, büyüme geriliği, ağız içinde oluşan aftlar, gaz şikayetleri, eklem ve kemik ağrıları, sinirlilik ve ciltte kaşıntılı döküntüler olarak sıraladı.

Tanı konulduktan sonraki aşamada uyulması gereken tek tedavi yönteminin uzman hekim tarafından önerilen glüten içermeyen besinlerle beslenmek olduğunu vurgulayan Tözün, "Glüten buğday, arpa, çavdar ve yulafta bulunduğu için bu gıdalardan ömür boyu uzak durmak gereklidir. Glütensiz sıkı bir diyetin uygulanması süresince çölyak hastasının genellikle bir şikayeti olmaz. Beslenme tarzının değiştirilmesinin ardından genelde kısa bir süre içerisinde şikayetler belirgin şekilde azalır. Şikayetlerin tamamen kaybolma süresi ince bağırsaktaki tahribat derecesi, hastanın yaşı ve diğer faktörlere göre değişkenlik gösterebilir" ifadelerini kullandı. - İZMİR