"Cinsiyet Eşitliği ve Kalkınma" Toplantısı
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, "Ekonomik büyümeyi toplumsal değişimle ve sosyal değişimle entegre edemezseniz kesinlikle toplumsal huzuru ve barışı sağlayamayacağınızı artık hepimiz biliyoruz ve hepimiz kabul ediyoruz" dedi.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, "Ekonomik büyümeyi toplumsal değişimle ve sosyal değişimle entegre edemezseniz kesinlikle toplumsal huzuru ve barışı sağlayamayacağınızı artık hepimiz biliyoruz ve hepimiz kabul ediyoruz" dedi.
Şahin, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, TÜSİAD ve Dünya Bankası işbirliğiyle düzenlenen "Adım Adım Anadolu Gaziantep Buluşması" kapsamında düzenlenen "Cinsiyet Eşitliği ve Kalkınma" konulu toplantıda, Gaziantep'in artık bir cazibe merkezi olduğunu, son bir haftada Anadolu'da yapılacak birçok çalışmanın Gaziantep'te başlıyor olmasının çok önemli bir başlangıç ve dönüm noktası olduğunu belirtti.
Gaziantep'in önemli bir çekim merkezi haline geldiğini dile getiren Şahin,
"Bu ilkleri yaşattığınız için, bu şehrin bu hale gelmesinde yanımızda olduğunuz için ve konuklarımıza bugün bu ilki Gaziantep'te başlattıkları için teşekkür ediyorum" dedi.
Yıllardır kadın meselesinin kadınlarla konuşulduğunu belirterek, "kendimiz konuştuk kendimiz dinledik" diyen Şahin, "Ama her zaman söylediğimiz bir şey vardı, 'güçlü erkekleri yanımıza almazsak biz bu işi çözemeyeceğiz' dedik. Bugün bu salonda bu şehrin güçlü erkekleri yanımızda. O yüzden bir dönüm noktası yaşadığımızı ifade etmek istiyorum" diye konuştu.
Şahin, toplumsal değişim ve dönüşümün çok önemli olduğunu, toplumsal huzur ve barışın, toplumsal değişim ve dönüşümü yönetmekten geçtiğini vurguladı.
Sürdürülebilir kalkınmada "önce insan" diyerek, insanın cinsiyetine, diline, inancına, mezhebine, hiçbir şeyine bakmadan, onun bütün potansiyelini kullanmayı çok önemsemek gerektiğine inandıklarını ifade eden Bakan Şahin, şöyle konuştu:
"Bugün bu yaptığımız toplantılarda, aslında kadın meselesiyle beraber ülkenin kalkınma meselesini, ülkenin 2023 vizyonunu, ülkenin yakalaması gereken hedeflerde bütün potansiyeli kullanması meselesini konuşuyoruz. Meseleye yalnızca kadın-erkek meselesi olarak bakmamak gerekiyor. Ülkenin bütün gücünü kullanmamız gerektiğini konuşuyoruz. Çünkü, artık kabul edilen bir şey var ki, biz artık kas devrimini geçirdik, kasa devrimini de geçirdik. Artık bilgi ve teknoloji çağında kafa devrimini yaşıyoruz. 3 K dedikleri. Kafa dediğimiz şeyde de yüce Mevlam erkeğe de kadına da en az eşitliği vermiş. Bazı yönlerden pozitif ayrımcılığımız, fazlalığımız da olduğunu kabul etmemiz gerektiğini düşünüyorum. Herkesin bütün potansiyelini kullanacağız, engellinin de, yaşlının da... 2023 vizyonu 2020'lerde, 2019'larda çok rahat gerçekleşir. Yeter ki gücümüzü birleştirelim.
Dünya Bankası ve TÜSİAD ile birlikte yaptığımız çalışma çok önemli. Çünkü çok hızlı bir değişim dönüşüm var. Ekonomik kalkınmayı sosyal politikalarla beslenmezseniz, ekonomik büyümeyi toplumsal değişimle ve sosyal değişimle entegre edemezseniz kesinlikle toplumsal huzuru ve barışı sağlayamayacağınızı artık hepimiz biliyoruz ve hepimiz kabul ediyoruz."
-"İstatistikler uyumlu hale gelecek"-
Şahin, değişime ve değişme taleplerine rağmen, dünya raporlarında ya da uluslararası kriterlerde sondan 4. olmanın kabul edilebilir bir şey olmadığını, bunun Türkiye'ye yakışmadığını ifade etti.
Bakan olarak göreve başladığı zaman bu istatistiklere ilişkin olarak çalışma yapması için iki görevlinin Cenevre'ye gittiğini, neden verilerin güncellenmediğinin araştırıldığını bildiren Şahin, şunları anlattı:
"Bizim eksiğimiz ne- Türkiye İstatistik Kurumu neden bizim verilerimizi oraya güncellemiyor. Parlamentoda yüzde 14 kadını yakalamışız hala verilerde yüzde 9 kadın geçiyor. Bizim hızlı bir şekilde, bizden giden raporlarla oradaki raporların eşleşmesi gerekiyor. Nasıl biz her sanayi envanteri çıkarıyorsak, işsizlik raporu çıkarıyorsak, istihdam raporu çıkarıyorsak, sosyal alanda da istatistiki verilerimiz artık ölçülebilir, izlenebilir ve sorunları yönetebilir hale dönüştürmemiz gerekiyor. İstatistiklerimizi güçlendirmemiz ve uluslararası kriterler uydurmamız gerekiyor. Bunu başarabilirsek 2013'te hazırlanacak rapora güncellenmiş istatistik kurumu ile Uluslar arası verileri eşleştirmiş bir Türkiye'yi başarmak durumundayız."
-Davos'ta tercüme hatası sandılar-
Şahin, yaşanılan birçok sorunun temelinde cehalet ve eğitimsizliğin yattığını belirterek, Türkiye'de, eğitim sorununu hızlı bir şekilde çözecek güçlü yönetim iradesini koymak gerektiğini dile getirdi.
Son 10 yılda temel eğitimde fırsat eşitliğinin sağlandığını, kız ve erkek çocuklarının eşit bir şekilde eğitim almaya başladığını ifade eden Şahin, şunları anlattı:
"Bu tabii kolay olmuyor. Sivil toplumun kampanyaları ve hükümetin büyük iradesiyle ve büyük bir mali destekle bu başarıldı. Bakın ben bunu Davos'ta söylediğim zaman izleyenler demişler ki; 'böyle bir rakam ayrılamaz, muhtemelen bir tercüme hatası oldu'. Biz 990 bin anneye 'yoksulluk eğitimin önünde engelse kaldırılsın' diye, 2,6 milyon lira ödedik ve şartlı eğitim seferberliğinde 2,1 milyon çocuğumuz eğitime girdi, alana girdi. İnsan, bizim bütün sermayemiz ve gücümüz bu. İnsanı eğitmediğimiz zaman bütün gücümüzü baştan yok ediyoruz. Kız çocuklarının eğitilmesi iradesinin birlikte takip edilmesi gerekiyor. Nerede bir sıkıntı varsa birlikte çözeceğiz. Geldiğimiz noktadan geriye dönemeyiz. Eğiteceğiz ama birey olarak ekonomik olarak güçlendireceğiz. İstihdamda da o kadar önemli bir zihinsel dönüşüm aslında ülkemiz geçiriyor ki aslında o kadar yol katettik ki..."
Şahin, 1987 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi'ni bitirip Gaziantep'e geldiğini ve geldiği gün işe başladığını söyledi.
Bugün büyük bir onur ve şerefle 15 yıl çalıştığı Konukoğlu'nun holdinginde işe başladığını ifade eden Şahin, şöyle devam etti:
"İşe başladığım zaman koca boyahane 2 kadına teslim edildi. O zaman da Gaziantep'te mühendis olarak kadın olarak gelip işe girmek ve siz yeni bir tesis kuruyorsunuz, yeni mezun olan birine güveniyorsunuz. 'Benim teknik elemanım bu, bu bunu yapacak' diyorsunuz, 2 tane kadına teslim ediyorsunuz. O kadar önemli bir öz güvendi ki. İki tane şey var, biz buna cesaret ettik biz bunu yaparız dedik. Karşı taraf da buna güvendi, bu bunu yapar dedi. Ehliyetimize baktı, liyakatımıza baktı. O günler için 80'li yılların Gaziantep'i için bu o kadar önemli bir başlangıçtı ki...
Şimdi binlerce organizede mühendis kardeşim, kız kardeşlerim çalışıyor. Ama ilk, ilk o kadar önemliydi ki. Teknik eleman hep erkek işi olarak görülüyordu. Hele boyahanecilik tamamen bir erkek işi olarak görülüyordu. Girdiğimiz zaman 13 yönetici vardı 12'si erkekti. 100 tane işçi vardı 99'u erkekti, bir tane laboratuvarda bayan vardı. Bugün binlerce kızımız oralarda çalışıyor, değişim kolay olmuyor ama bir yerde başlamak, alana girmek ve mücadele etmek gerekiyor.
"
Şahin, istihdamda öncelikle yasal düzenlemeler yaptıklarını, erkeklerin işsiz kaldığı bir dönemde 2007'de bir istihdam paketi çıkardıklarını ve genç ve kadın çalıştıranların 5 yıl boyunca işveren payını devletin ödemesini sağladıklarını ifade etti. İlk kez "şeytanın bacağını kırarak" istihdamda kadının rolünün iki yılda yüzde 4 artışla ortaya konulduğunu vurguladı.
-İstihdamda hedef Lizbon kriterleri"
İstihdamda hedeflerinin Lizbon Kriteri olduğunu ve yüzde 50'ye ulaşmak zorunda olduklarını ifade eden Şahin, kadın girişimcilik oranının henüz yüzde 14 civarında bulunduğunu, bunu yükseltmek için çalıştay düzenlediklerini ve sonuçlarını takip ettiklerini belirtti.
Siyaset alanına girdiklerinde "bu nereden çıktı, nasıl olacak, bir mühendis nasıl milletvekili olacak-" gibi sözlerle karşılaştığını dile getiren Şahin, geldiği noktada mühendis olmasının kendisine çok şey kattığını kaydetti.
Siyasete, parlamentoda, sivil toplumda, yerel yönetimde örgütlü hareketi güçlendirmek ve örgütlü hareketin önünde hiçbir olgunun duramayacağı bir noktaya getirmek gerektiğini bildiren Şahin, her şehre üniversite kurulmasının genç kızların okumasına önemli katkısı olduğunu kaydetti.
Üniversitede okuyan kız öğrenci sayısının yüzde 14'ten yüzde 29'a çıkarıldığını bildiren Şahin, konuşmasını şöyle tamamladı:
"Her şehirde üniversite kurulduğu zaman özellikle ataerkil bakış açısı içinde hala kendi şehrinin dışına çıkarılmayan bir anlayışla karşı karşıya kalıyorsak bunu önlemek için 'şehrinde sana üniversite kuruyorum, hiçbir mazeretin yok, okutmaktan başka çözümün yok' diyeceğimiz alternatifler sunmamız gerekiyor. Her şehirde bir üniversite, Güneydoğu'daki kızlar açısından o kadar önemli bir fırsat eşitliği getirdi ki...İnanıyorum bunlar şimdi ekim zamanı, ekiyoruz ekiyoruz, bir anda bu rakamların hepsi hızlı bir şekilde fırlayacak.
Bizim başarmamız gereken önemli şeylerin bir tanesi de iş yaşantısıyla aile yaşantısının uyumu. Bakanlığımız ve Bilim ve Sanayi Bakanlığı iki önemli protokol imzaladı. Yeni bir çalışma başlattık. Herkese tek bir model değil, herkesin kendi aile durumuna göre, farklı çözümleri, alternatifleri koyup, amacımız hem iş hayatında verimliliği arttırmak hem mutlu aileyi güçlü aileyi ve güçlü kadını oluşturacak temel politikalara destek olmak, yanında olmak. Sosyal devlet olmak bu zaten. Bunları başardığımız zaman bütün istatistikleri aşmamız gerekiyor. Neyse eksiğimiz kimin ne yapması gerekiyorsa herkes taşın altına elini koyacak. Bundan öncesini başardık, bundan sonrasını da başaracağız."
Bu arada toplantının moderatörlüğünü yapan Şirin Payzın, Bakan Şahin ile bir görüşmesini aktardı. Payzın, Bakan Şahin'in emekli olduktan sonra hukuk okumak istediğini anlattı.
- GAZİANTEP