CHP Rize'de İstanbul İl Yönetiminin Görevden Uzaklaştırılmasını Protesto Etti

CHP Rize İl Başkanı Saltuk Deniz, İstanbul il yönetiminin mahkeme kararıyla görevden uzaklaştırılmasının demokrasiyi tehdit ettiğini belirterek, partilerine kayyum atanamayacağını ifade etti. Rize'deki protesto eylemine çeşitli siyasi ve toplumsal gruplar destek verdi.
Haber: Gençağa KARAFAZLI
(RİZE) - CHP İstanbul il yönetiminin tedbiren görevden uzaklaştırılması ve yerine geçici yönetim atanması Rize'de protesto edildi. CHP Rize İl Başkanı Saltuk Deniz, "İstanbul İl Başkanlığı ile ilgili alınan karar sonrasında artık hiçbir siyasi parti dernek sendika kooperatifin seçimleri güvence altında değildir. Tüm toplumsal kurumlara iktidar istediği an kayyum atayabilir. Bu durum 102 yılda inşa ettiğimiz demokrasimize vurulan en büyük darbedir" dedi.
CHP Rize il örgütünün çağrısı üzerine yoğun yağmura rağmen merkez Memişağa Parkı'na toplanan onlarca vatandaş, İstanbul il yönetiminin mahkeme kararıyla tedbiren görevden uzaklaştırılması kararına tepki gösterdi. Eyleme SOL Parti, EMEK Partisi, Atatürkçü Düşünce Derneği ve vatandaşlar da katılarak destek verdi. CHP Rize İl Başkanı Saltuk Deniz, şunları söyledi:
"Hiç kimse ve güç CHP'ye kayyum atayamaz, bu bir darbedir. Tüm darbelere karşı çıktığımız gibi bu darbeye de karşı çıkacağız. Dün Ankara ve İstanbul Barolarının yaptığı açıklamaya göre asliye hukuk mahkemeleri, siyasi parti kongrelerine ilişkin karar vermeye yetkili değildir. Siyasi Partiler Kanunu uyarınca parti kongreleri ilçe seçim kurulu hakimi gözetiminde yapılır ve süresinde yapılan itirazlar hakim tarafından kesin olarak karara bağlanır. Söz konusu kararlar, yalnızca Anayasa'nın 79. maddesi uyarınca Yüksek Seçim Kurulu tarafından kaldırılabilir. Yüksek Seçim Kurulunun kararları kesindir. Bu çerçevede, asliye hukuk mahkemelerinin verdiği iptal kararları açık bir görev gaspıdır ve yok hükmündedir. Hukuk dışı yargı kararlarıyla siyasete müdahale edilmesinin ve bu müdahalelerden politik çıkar elde edilmeye çalışılmasının hiçbir toplumsal meşruiyeti yoktur. Bu hukuk dışılığın sorumluluğu, yalnızca bu kararlara imza atan yargı mensuplarında değil, aynı zamanda bu müdahaleyi siyasal amaçlarla kullananlardadır.
"Bu durum demokrasimize vurulan en büyük darbedir"
Onlar bizlere saldırdıkça bizler daha da güçlenmekteyiz. Partimizin iki kere mallarına el konulmuş, 12 Eylül Faşist darbesiyle 12 yıl kapalı kalmış, yöneticileri öldürülmüş işkencelerden geçirilmiştir. Buna rağmen bir adım geri atmayanların partisiyiz. Bugün de yapılan saldırılar boşa çıkacaktır, boşa çıkartacağız. Hiç kimse bizim birliğimizi dayanışmamızı sarsamaz. Bizler partimize saldırı olduğunda dayanışmamızı en yükseğe çıkartan insanlarız. İstanbul İl Başkanlığı ile ilgili alınan karar sonrasında artık hiçbir siyasi parti dernek sendika kooperatifin seçimleri güvence altında değildir. Tüm toplumsal kurumlara iktidar istediği an kayyum atayabilir. Tartışılamaz denen YSK artık fiilen ortadan kalkmıştır. Bu durum 102 yılda inşa ettiğimiz demokrasimize vurulan en büyük darbedir.
Genel Başkanımızın dediği gibi kayyum olarak hiç kimse partimize giremez. Kayyum olarak atanan parti üyesi partiden ihraç edilir. Bizim İstanbul İl Başkanımız Özgür Çelik'tir. Hiç kimse bu gerçeği değiştiremez değiştiremeyecektir. Mücadele ettiğimiz on milyonlarla ülkemizin gelecek güzel günlerini hep birlikte kuracağız. Hep birlikte başaracağız."