CHP Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkan Aday Adayı Prof. Dr. Ali Akdemir Açıklaması
Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanlığı için aday adaylığını açıklayan, Prof.Dr.Ali Akdemir, aday adaylığını açıklarken Kocaeli'nin sanayi gibi turizm açısından da dünya çapında bir il olması için yola çıktıklarını belirterek, "Önceki yönetim"...
Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanlığı için aday adaylığını açıklayan, Prof. Dr. Ali Akdemir, aday adaylığını açıklarken Kocaeli'nin sanayi gibi turizm açısından da dünya çapında bir il olması için yola çıktıklarını belirterek, "Önceki yönetim tarafından 26 milyar dolar fon tüketilmiş ancak ne işsizliğe be de çevre kirliliğine çare üretilememiş" dedi.
CHP'nin, seçimlerde güçlü bir aday olması için çalıştıklarının altını çizen Akdemir, AK Parti'nin güçlü adaylıklarının bulunduğu, yoksul vatandaşların yaşadıkları mahalle, köy ve ilçelere sık sık ziyaretler yaptıklarını ve bu bölgelerde toplantılarını sürdürdüklerini belirtti.
Kocaeli'ye 1997 yılında geldiğini ve o zamandan beri burada yaşadığına dikkati çeken Akdemir, "Akademisyenlik görevim için Çanakkale'ye gittiğim zaman bile evimi taşımadım. Bir gün geri geleceğimin her zaman bilincindeydim. Zaman buldukça da görevim boyunca buraya geldim. O günden bugüne bir değişiklik olduğunu düşünmediğim gibi daha kötüye gittiğini düşünüyorum" diye konuştu.
Akdemir, istatistiksel bilgilere bakıldığında, belediye yönetiminin, kamusal alanlarla ilgili harcamalarına dikkati çekerek, "Kocaeli'ye 2004 yılından bu yana iştirakler, yani işletme giderleri ile birlikte, 26 milyar dolar para gelmiş. Bunlara baktığımız zaman 15 milyar doları bütçe kalemi, 11 milyar doları borç olmak üzere yapılan hizmetler göz önüne alınınca hiçbir şey yapılmadığını anlıyoruz. Kocaeli ekonomisini geliştirecek, işsizliği ve çevre kirliliğini ortadan kaldıracak yeterlilikte projeler yapılmamış. 10 yıl evvel ve 10 yıl sonra bir gelişim göremiyorsunuz. Kısa süreli bir yağmur yağdığı zaman bile alt yapı sorunundan dolayı her yerin suyla dolduğunu görüyorsunuz. İşsizlik hat safhada. "Sanayi kenti" diyorsunuz. AK Parti belediyesi iktidarda, merkezi idareyle ilişkileri çok iyi ama borçlanma düzeyinde Türkiye rekoruyla anılıyor. Kocaelispor üçüncü lige düşmüş ama Kocaeli şampiyonluğu kazanmış bir şehir. O da Türkiye borç şampiyonluğu." dedi.
Kocaeli'nin coğrafi açıdan büyük olmasının yanı sıra olanaklarının da büyük olduğunun altını çizen Akdemir, Kocaeli'nin "doğru insan ve ekip" tarafından yönetildiği zaman kenti dünya markası yapmanın mümkün olacağını savundu. Akdemir, "Bir zamanlar Kocaeli, Kocaelispor'uyla, tarım ve insanıyla kamuoyunu meşgul ediyordu. Şimdi o günlerden uzakta olduğumuzu görüyoruz. Kocaeli'nin bu büyüklük ve dağınıklığı büyük bir potansiyeli de ifade ediyor. Turizm mesela geliştirilebilir. Köy turizmi, yayla turizmini geliştirebilirsiniz. Darıca, Çayırova gibi ilçelerimiz hep bu potansiyele sahip. Turizm açısından uluslararası bir kent olabiliriz. Üniversitemiz de ayrı bir potansiyel teşkil ediyor" diye konuştu.
Kocaeli'de imara açılan alanlar hakkında da, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi'nin ve iktidarın izlediği politikayı eleştiren Akdemir, şu anda Kocaeli'deki belediyecilik zihniyetinin rant sağlama üzerine kurulu olduğunu ileri sürdü. Akdemir, "Kocaeli belediyecilik zihniyetine baktığımız zaman 'para gelsin yol yapalım, kaldırım değiştirelim, arkadaşlarımıza ihale verelim.' Belediyecilik daha geniş bir kapsamdır. Tabi ki imara açılacak yer var, açılmayacak yer var. AK Parti belediye başkanlarının sosyoekonomik ve sosyokültürel olaylardan haberi bile yok. Onların ezberi Recep Tayyip Erdoğan'dan dolayı, en doğal yerleri imara açmak... Doğa manzarası, tarımsal arazi görmesinler, 'hemen imara açıp rant sağlayalım'. Halbuki sosyal demokrat zihniyette bu alanları korumak var. Yeşili, parkları korumalıyız. Bunlar kimsenin malı değil. Bunları geleceğe devretmeliyiz. Bunlar ranta konu edilemez" dedi.
İktidarın, Eşme bölgesini imara açma konusunda çalışmaları olduğunu öne süren Akdemir, Eşme'nin göl kenarındaki yerleşkesinde yaşayan vatandaşların bu bölgede tarihten bu yana 700 yıldır düzen kurduklarına ve çok katlı apartmanlar, binalar istemediklerine işaret etti. Bu bölge vatandaşlarının özellikle arazi ve tarla konusundaki hassasiyetlerine de değinen Akdemir, "Vatandaşlar tarlalarını vermek istemediklerini söylüyorlar. Önceki kuşaklar nasıl bu tarlaların eriğinden domatesinden yararlandıysa sonraki nesiller de yararlanmalıdır. Bu bireysel ranta konu edilemez. Belediyecilik bir bütündür. Yanlış yerleşimler için tabi ki yenileme yapılır. Ayrıca sektöre yeni sektörler ilave etmek gerekir. Bunlar toplumsal gelişmenin en önemli dinamikleridir. Ancak bunların yönetimi, entelektüel bakış gerektirir. Bu nedenle yeni bir isme, 'sosyal demokrat bir isme' ihtiyaç var" diye konuştu.
Kocaeli'de yaygın bir şekilde cadde üzerine park yapılması sorunu yaşandığını bildiren Akdemir, park ücretleri konusunda da vatandaşın sorun yaşadığını ifade etti. Akdemir, "Park ücreti tarifesinin saati 4 TL. İstanbul Bakırköy'de gün boyu 3 TL uygulanıyor. Bu kabul edilebilir bir rakam. Ben akademisyen olarak ödeyemiyorum, asgari ücretle ya da bin lira alan bir vatandaş bunu ödeyebilir mi? Bu bir soygun bence. Eskiden otopark mafyası vardı. Şimdi belediye mafyası var. Otopark kamu hizmetidir" dedi
Kandıra'da verimli arazilerin yüzde 50'sinin el değiştirdiğini öne süren Akdemir, iktidarın bölgedeki tarım arazilerini vatandaşın elinden aldığını ileri sürerek, "Tarım arazilerini satmamanız lazım. Bir köylünün yaşamında üzüntü duyduğu şeylerden biri, bir yakınını kaybetmenin haricinde toprağını kaybetmektir. Bugün AK Parti iktidarı ne yazık ki köylülere bu duyguyu yaşatıyor" diye konuştu. Kandıra'nın tarımsal açıdan çok verimli olduğunu belirten Akdemir, tarımsal faaliyetlerin maliyetlerinin yüksek olması nedeniyle köylünün, ekim yapmaktan ziyade bir şey yapmamayı kar saydığına dikkati çekti. Akdemir, turizmin de tarımla alakalı olduğunu ve tarımın gelişmesinin turizmin gelişmesine de etki edeceğini anlattı.
Akdemir, sivil toplum kuruluşlarının önemine işaret ederek, "Kocaeli'nin sorunlarını STK'lar ile çözme yoluna gideceğiz. Örneğin, 17 Ağustos 1999 depremini ben de yaşadım. Bu konuda çalışmalar yaptım. Envanterler çıkardım. Deprem derneklerinde de aktif olarak yer aldım. Kocaeli bir deprem bölgesi ancak bölge bölge dereceleri farklı. Dernekler bu dönemde çok anlamlı çalışmalar yaptı. Bu konuda depremle alakalı çalışan STK'ları destekleyeceğiz" dedi. Bazı bölgelerde yatay bazı bölgelerde dikey yapılaşma yoluna giderek, deprem bölgelerinin derecelerine göre ruhsatlandırma yapılması gerektiğini ifade eden Akdemir, bu gibi konularda STK'larla çalışmanın yararlı olacağını söyledi.
Sosyal medyada aktif olarak yer aldığını belirten Akdemir, bu alanın demokrasi için önemli olduğuna işaret etti. Akdemir, "Sosyal medya, halkın ortak aklını gösteriyor ve insanlar çok yaratıcı şekilde tepki veriyorlar. Ben de sosyal medyada Facebook ve Twitter'da yer alıyorum. Buradan insanlara ulaşmaya çalışıyoruz. Sosyal medya, demokrasinin ülkemizde geriye gitmemesi için bir direnişe sahip. Geriye götürmeye çalışan bir iktidara sahibiz. Neyse ki sosyal medya var" dedi
Oy karşılığı yardımlarda bulunma gibi faaliyetlerde bulunulduğunu öne süren Akdemir, "Siz insanlara para kazandıracaksınız. O karar verecek bu parayla ne alacağına. Bununla buzdolabı mı alacak, makarna mı alacak. Ona iş vereceksiniz. Siz bir şeyler alıp onlara veriyorsanız aklımıza başka şeyler gelir. En çok eğilecek olduğum konulardan biri vatandaşa para kazandırmak olacak" dedi.
Önümüzdeki günlerde 30 Ağustos Zafer Bayramı'nın kutlanacağını anımsatan Akdemir, Silivri'deki mahkemelere katıldığını ve durumdan üzüntü duyduğunu belirterek, vatandaşların 30 Ağustos Zafer Bayramı'nı kutladığını sözlerine ekledi. - KOCAELİ