CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: Türkiye Kan Ağlıyor
CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, Türkiye'nin yüksek faiz politikası ve ekonomik sorunlar nedeniyle derin bir yoksullukla karşı karşıya olduğunu belirtti. Günaydın, ülkenin hazinesinin boşaltıldığını ve milyonlarca emeklinin geçim sıkıntısı çektiğini ifade etti. Ayrıca, AKP'nin kamu zararına işlem yapmaması gerektiğini ve iletişim başkanlığının toplum yararına çalışan bir birim haline dönüştürülmesi gerektiğini vurguladı.
MUSTAFA USTA
(SİNOP) - CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, "An itibariyle Türkiye yüzde 50 üzerinde faiz vererek dövizi zorla tutmaya çalışan ve adeta yeni bir makro ekonomi politikası ile çalışanın, emeklinin, işsizin sırtına binen düzen yaratma peşinde. Milyonlarca emekli 12 bin 500 lira ile geçinmek zorunda. Çalışanların en az yarısı 17 bin lira asgari ücreti bir yıl boyunca mutfağına, ev kirasına, çoluğuna çocuğuna yetiştirmek zorunda. Adeta, Türkiye kan ağlıyor. Hiçbir zaman böylesine derin bir yoksulluk ile karşılaşmadı bu ülke" dedi.
CHP Grup Başkanvekili Günaydın, bir dizi ziyaretler kapsamında bulunduğu Sinop'ta ANKA Haber Ajansı'na açıklamalar yaptı.
"22 yıldır uygulanan Kleptokrasi politikaları ülkenin hazinesini tamamen boşalttı ve ülkeyi maalesef perişan etti"
Gökhan Günaydın, şöyle konuştu:
"Türkiye aslında çok büyük bir ülke ve dünyanın en büyük 20 ekonomisinden bir tanesi. Ancak, 22 yıldır uygulanan kleptokrasi politikaları ülkenin hazinesini tamamen boşalttı ve ülkeyi maalesef perişan etti. An itibariyle Türkiye yüzde 50 üzerinde faiz vererek dövizi zorla tutmaya çalışan ve adeta yeni bir makro ekonomi politikası ile çalışanın, emeklinin, işsizin sırtına binen düzen yaratma peşinde. Milyonlarca emekli 12 bin 500 lira ile geçinmek zorunda. Çalışanların en az yarısı 17 bin lira asgari ücreti bir yıl boyunca mutfağına, ev kirasına, çoluğuna çocuğuna yetiştirmek zorunda. Adeta, Türkiye kan ağlıyor. Hiçbir zaman böylesine derin bir yoksulluk ile karşılaşmadı bu ülke. Buradan bir çıkışı AKP ile yakalayabilir miyiz? 22 yıldır sen dövizin bol olduğu, dünyada kredinin rahat olduğu dönemlerde onların inanılmaz bir çarçur düzenine, hırsızlık düzenine alet ettin. Bu saatten sonra kimsenin güveni de kalmadı. Zaten, yurttaşa sorulan sorularda 'ekonomi düzelir mi' sorusuna AKP ve MHP'liler de "düzelir" diye pozitif bir yanıt vermiyorlar. Bu bağlamda bu memleketin kurtulmasının yolu bu iktidarın gönderilmesinden geçer.
"AKP'yi geriye kalan zamanında hiç olmazsa kamu zararına işlem yapmamaya davet ediyoruz"
Eğer sen bir tasarruf tedbiri getiriyorsan ve gerçekçi tasarruf tedbirlerini kanunun içerisine koyabiliyorsan Cumhuriyet Halk Partisi buna niye hayır desin? Eğer sen adil bir vergileme düzenini ortaya koyabiliyorsan Cumhuriyet Halk Partisi buna niye hayır desin? Eğer içerik açısından bir itirazımız yoksa zaten bu tutumumuzu zaman zaman gösteriyoruz. Ama içeriğin yanlışsa ya da içeriğe koyman gerekeni koymamışsan CHP'den ana muhalefet partisi olarak bizden ve diğer muhalefet partilerden gelen tüm tekliflere hayır diyorsan, örneğin hayvan hakları ile ilgili bir yasayı sokak köpeklerini öldürmeye alet eden bir yasa haline dönüştürmek istiyorsan, öğretmenlik kanununda yapmaya çalıştığın düzenleme ile milyonlarca öğretmenin ve onlardan eğitim almak zorunda kalan çocuklarımızın haklarını çiğnemeye gayret ediyorsan ya da ticaret kanununda yapmayı düşündüğün değişikliklerle belirli e-ticaret firmalarına 80 milyar liraya ulaşan yeni avantajlar sağlamaya gayret ediyorsan CHP buna neden 'evet' desin? Son 15 gün içerisinde bize 6 yasa 3 tane uluslararası sözleşme ve bir teskere dayattılar ve dedik ki, biz bunların kamu yararına aykırı içeriklerinin farkındayız ve bunların geçirilmesine izin vermeyeceğiz. Bunlardan yalnızca vergi düzenlemesini geçirdiler. Zaten ona da 2 madde haricinde itirazımız yoktu. O maddeler de kapsamdan çıkartıldı. Geriye kalan sokak hayvanları yasasını da toplumun tüm muhalefetine rağmen bizim de meclisteki etkin çalışmamıza rağmen geçirmeyi başardılar. CHP'nin 127 milletvekilinden hasta ve yurt dışında olan 4'ü dışındaki 123'ü oylamaya katıldı ve 'hayır' dedi. Bu alanda biz üzerimize düşen sorumluluğu yerine getiriyoruz. AKP'yi geriye kalan zamanında hiç olmazsa kamu zararına işlem yapmamaya davet ediyoruz.
"İletişim Başkanlığı'nı toplum yararına çalışan bir birim haline dönüştürmek iktidarımızda öncelikli görevlerimizden biri olacaktır"
TİP Milletvekili Can Atalay'ın, milletvekilliğinin düşürülmesine yönelik meclis kararını yok hükmünde sayan Anayasa Mahkemesi kararı yayımlandı. Artık daha fazla Yargıtay, Anayasa Mahkemesi tartışmasına meydan vermeden hukukun gereğini yapmak ve Silivri'de tutulan milletvekilinin bir an evvel meclise gelerek yasama faaliyetlerine katılmasına izin vermek durumundayız. Zaten, muhalefet partileri bu konuda görüşlerini ortaya koyuyorlar. Cumhur ittifakı bloğunun da bu hukuka aykırı tutumundan bir an evvel vazgeçmesi lazım. Önümüzdeki zaman diliminde partimizin bu konudaki yol haritasını toplumla paylaşacağız. Bir başka konu da yine adı instagram olan sosyal medya platformuna yönelik bir kısıtlama çabası. Artık, bu tip kısıtlamaları Kuzey Kore gibi ülkeler yapmaktadır. Haklı olduğunuz tartışmalar vardır ama bunları yönetme biçiminiz aslında ne olduğunuzun da temel göstergesidir. İnstagram'ı kapatarak Anayasa Mahkemesi'nin iptal ettiği yetkiyi kullanarak hiçbir yere varılamaz. İletişim Başkanlığı'nı bir propaganda merkezinden çıkarmak ve Türkiye'nin toplum yararına çalışan bir birimi haline dönüştürmek de iktidarımızda ki öncelikli görevlerimizden biri olacaktır."