Chp, Giresun'da "Eğitim Zirvesi" Toplantısı Düzenledi. Özçağdaş, "Akp, Yoksulluklardan Beslenen Bir Parti"
CHP, eğitimin sorunları ve çözüm yollarını ortaya koymak üzere başlattığı "Eğitim Zirvesi" toplantılarını bu kez Giresun’da düzenledi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Suat Özçağdaş, "AKP aşırı sağ bir parti. Yoksulluklardan beslenen bir parti. Yoksulluğu yenmek isteyen bir parti değil, yönetmek isteyen bir parti. Toplumu barıştırmak isteyen değil, kutuplaştırmak isteyen bir parti. Ülkede gelir var, refah var, para var ama onu yandaşlarına harcamak isteyen bir parti" dedi.
Haber: Esra Nur Pervan
(GİRESUN) - CHP, eğitimin sorunları ve çözüm yollarını ortaya koymak üzere başlattığı "Eğitim Zirvesi" toplantılarını bu kez Giresun'da düzenledi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Suat Özçağdaş, "AKP aşırı sağ bir parti. Yoksulluklardan beslenen bir parti. Yoksulluğu yenmek isteyen bir parti değil, yönetmek isteyen bir parti. Toplumu barıştırmak isteyen değil, kutuplaştırmak isteyen bir parti. Ülkede gelir var, refah var, para var ama onu yandaşlarına harcamak isteyen bir parti" dedi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Suat Özçağdaş'ın koordinasyonunda düzenlenen "Eğitim Zirvesi", Giresun'da yapıldı. Toplantıya, CHP Giresun Milletvekili Elvan Işık Gezmiş, İl Başkanı Gökhan Şenyürek, eğitim uzmanları, eğitim sendikaları ve sivil toplum kuruluşları ile vatandaşlar katıldı.
Özçağdaş, yaptığı konuşmada şunları söyledi:
"Her sabah, 20 milyon öğrenci okula gider, 7 milyon öğrenci üniversiteye gider, 1.2 milyon öğretmen okula gidiyor, 1 milyon öğretmen atanıp okula gitmeyi bekliyor. 1 milyona yakın akademisyen yardımcı destek sınıflarındaki personelde çeşitli alanlarda çalışıyor. Toplamda 30 milyona yakın insan her sabah eğitimle ilgili anneleri babaları ya da kardeşlerini ya da eşlerinei sayarsanız aslında Türkiye'de 86 milyon nüfus içerisinde her gün eğitimle ilgili bir şey konuşmayan kimse yok. Türkiye, gibi ciddi gelir dağılımı adaletsizliği olan, çok ciddi yapısal sorunları olan, adaletten sağlık sistemine, dış politikadan iç politikaya... Bölgeler arası kalkınma eşitsizliklerine çözüm üretmek isteyen gelişmekte olan ülkelerde en temel bileşenlerden bir tanesi eğitim. Eğer eğitimde iyi sonuç alırsanız ülkenizi kalkındırmak mümkün. Eğitimde iyi sonuç alırsanız toplumda şiddeti azaltmak mümkündür. Çocuklarımızın, gençlerimizin geleceğe umutla bakmasını sağlamak mümkün. Sanayimizi geliştirmek mümkün. Teknolojiyi geliştirmek mümkün ama eğer bunu başaramazsanız tıpkı geride kalan 22 yılda Adalet ve Kalkınma Partisi'nin başaramadığı gibi, o zaman lise öğrencilerimizin başarılı liselerdeki öğrencilerimizin yüzde 90'ından fazlasının yurt dışına çıktığını görürsünüz. Üniversitelerdeki öğrencilerimizin yurt dışına çıkmayı hayal ettiğini görürsünüz, öğretmenlerimizin yarıya yakınının daha iyi bir iş bulursam ben başka bir iş yaparım dediğini görürsünüz. Halkımıza ne zaman sorulsa umutsuzlukla dolu resimler çizildiğini görürsünüz eğitim Türkiye'nin en temel meselesi.
"CHP'yi iktidara hazırlamaya çalışıyoruz"
Sağlıkta, ekonomide birçok şeyi çözebiliriz hep beraber ve süratle sonuç alabiliriz örneğin ekonomiyi bilim dışı yöntemlerle yönetmezseniz ülkede büyük ekonomik krizi yaratmazsınız ve hızla sonu çözebilirsiniz. Sağlıkta yandaşlarınızı beslemezseniz kamu kaynaklarını yandaşlara değil de kamu hastanelerine harcarsınız sağlık sistemine harcarsınız sorununu çözebilirsiniz. Geçilmeyen yollara, köprülere hava yollarına para harcamazsanız kamusal yatırımları arttırabilirsiniz bir karşılığı var her kaybettiğiniz gün uzun yıllara bir sonuç yarattı. Çünkü bugün yedi yaşında olan bir çocuk mezun olduğunda üniversitede 22-23 yaşında olacak ve 2040'ların 2045'lerin dünyasına doğru yol alıyor olacak. Teknolojinin geldiği durumu düşünüp yapay zekanın geleceği durumu düşünün o dönemde dünyanın ne hal alabileceğini bugünden anlamak bile mümkün değil dolayısıyla 86 milyon nüfusu olan çok ciddi genç ve nüfusu olan bir ülkeyi geleceğe hazırlamaktan daha önemli hiçbir iş olamaz. O yüzden de eğitim konuşmaya devam ediyoruz arkadaşlarım da söylediler gölge kabine sistemiyle tıpkı dünyadaki diğer ülkelerde olduğu gibi kıta Avrupa'da bazı uygulamalarda olduğu gibi muhalefette iken iktidarmış gibi çalışarak iktidarı çok yakından takip ederek ve eleştirerek çözüm önererek Cumhuriyet Halk Partisi'nin iktidara hazırlamaya çalışıyoruz. 1977'den bu yana aldığımız en yüksek oyla Türkiye'nin birinci partisi olduk. Türkiye nüfusunun yüzde 60'ını, Türkiye ekonomisinin yüzde 80'ini Türkiye'nin vergisinin toplandığı yüzde 87'sini Cumhuriyet Halk Partisi yönetiyor. Ben burada her birinizin emeğini kestirebildiğimden Giresun'un aldığı sonuç içinde ihepinizi ayrı ayrı tebrik ediyorum, teşekkür ediyorum.
"Karşı devrim süreci son anlarını yaşıyor"
Tabi önümüzde büyük bir ödev var, uzun on yıllara dayanmış bir karşı devrim sürecinin şu anda son aşamalarını yaşıyoruz. 22 yıllık Adalet ve Kalkınma Partisi'nin öncesi var, 22 yıllık tarihi var. Adalet ve Kalkınma Partisi, aşırı sağ bir parti. Adalet ve Kalkınma Partisi, yoksulluklardan beslenen bir parti. Yoksulluğu yenmek isteyen bir parti değil, yönetmek isteyen bir parti. Toplumu barıştırmak isteyen değil, kutuplaştırmak isteyen bir parti. Ülkede gelir var, refah var, para var ama onu yandaşlarına harcamak isteyen bir parti.
Adalet ve Kalkınma Partisi itaatkar, kanaatkar, dindar ve kindar nesiller istiyor. Biz ne istiyoruz? Fikri hür irfanı hür, vicdanı hür nesiller istiyoruz. Eleştirmeyi bilsin, geliştirmeyi bilsin, sorgulamayı bilsin, dünyayı okuyabilsin sonra gitsin istediği partiye oy versin. Aktif, sorumlu yurttaşlar istiyoruz. Bir tarafta yurttaşlarını bir tebaa gibi gören ve onların başında kendini konumlandırmış ve asla sorgulanmamak isteyen bir zihniyetle, bir tarafta demokratik, katılımcı, adil bir dünya kurmak isteyen bir anlayış var.
'Eğitimle ilgili yeni sonuçlar bulmaya ihtiyacımız var'
Öğretmenlerimizin 35 sendikanın genel başkanıyla Genel Başkanımız Özgür Özel ile birlikte Ankara'da bir toplantı yaptık. Konuştuk, görüştük ve akademisyenlerimizden oluşan 200'e yakın akademisyenimizin hatta 200'den fazla akademisyenimizin olduğu bir çalışma grubu kurduk. En son bu hafta sonu Hasanoğlan'da bir eğitim zirvesi gerçekleştirdik. Çalışma gruplarımız çalışmaya başladı ve Cumhuriyet Halk Partisi'nin eğitim politikalarını. Tabii ki bunun yanında sağlık, çevre vesaire gibi konular da var. Ama ben kendi alanımda söylüyorum akademisyenlerle, sendikacılarla, uzmanlarla beraber öğretmenlerle, sahadan gelen arkadaşlarımızla beraber, sivil toplum örgütleriyle beraber 3 ay boyunca çalışacağız ve Cumhuriyet Halk Partisi'nin iktidar programını eğitim alanında oluşturuyor olacağız. Buna devam ettik, uygulamaya baktık. Başkanım da söyledi. Yaz ayları boyunca illerde halk buluşmaları yaptık.
'Daha büyük bir koordinasyon yapmalıyız'
Daha büyük bir koordinasyon yapmalıyız. Herkese kulak vermeliyiz. Büyük toplum kesimleriyle tartışmalıyız ve umudu büyütmeliyiz. Yapmamız gereken bu. Bu ülkede bebeklerin, çocukların, kadınların, sokak hayvanlarının hiçbirinin yaşam hakkı yok. Hiçbirinin yaşam güvencesi yok. Umudu büyütmek zorundayız. Hatalarımız var mı? Bence var. Çok var. Ama bir iyi niyetimiz var. Göreve geldiğimizden bu yana ciddi bir şekilde bir enerji harcayarak iyi işler yapmaya çalışıyoruz. Bugün sizden ricam bana bilgi verin, öğretin, not alacağım. Üniversitede bu kadar not alsaydım daha başarılı bir öğrenci olabilirdim. Sürekli not alıyorum, almak istiyorum. Arkadaşlarım da alacak arkadaş. Ali Bey alacak. Eğitim uzmanınız. Bize düşüncelerinizi aktarın. Sizden ricam şu. Üzerinde ittifak ettiğimiz bazı konular var. Öğretmenlik mesleği kanunu gibi, Türkiye'nin maarif modeli gibi. Bunların neden yanlış olduğunu uzun uzun zaman harcamayalım. Çünkü bununla ilgili raporlar var Ortaklaşılan görüşler var. Ama her şeyi söylemekte özgürsünüz. Sizden bir ricam var. Birincisi, konuşurken zamana dikkat edin. Mümkün olduğunca çok kişiyi dinleyelim. İkincisi selamlama yapmayalım. Sayın vekilim, Sayın başkanım, dikkat ederseniz ben de kısa tutmaya çalıştım. Biz de selamlama yaptık. Hepinizin adına Selamünaleyküm. Aleykümselam. Selamlama işi bitsin, daha hızlı olalım, daha çok kişi konuşsun, daha pratik işler yapalım istiyorum. Burada olmak çok güzel. Ben mümkün olduğunca sizi dinlemek için buradayım. Sorularınız olursa elbette cevap veririm. Ama daha ziyade benim konuştuğum değil, sizin konuştuğunuz ve bizim sizden duyduğumuz, öğrendiğimiz bir iş olsun istiyorum."