CHP Eskişehir Milletvekillerinden Kentte Yapılmak İstenen Maden Tesislerine Tepki: "Cengiz Holding'e Eskişehir'den Elinizi Çekin Diyoruz"
CHP Eskişehir Milletvekilleri Utku Çakırözer, Jale Nur Süllü ve İbrahim Arslan, Cengiz Holding’e bağlı Eti Bakır Maden’in Eskişehir’de altın-gümüş madeni çıkarmak için yaptığı ÇED başvurusuna tepki göstererek, "Biz madenciliğe karşı değiliz ama toprağı, havayı, suyu, gıdayı bitiren öldüren, zehirleyen madenciliğe sonuna kadar karşıyız. Cengiz’e de Eskişehir’den elini çek diyoruz" dedi.
MELTEM KARAKAŞ
CHP Eskişehir Milletvekilleri Utku Çakırözer, Jale Nur Süllü ve İbrahim Arslan, Cengiz Holding'e bağlı Eti Bakır Maden'in Eskişehir'de altın-gümüş madeni çıkarmak için yaptığı ÇED başvurusuna tepki göstererek, "Biz madenciliğe karşı değiliz ama toprağı, havayı, suyu, gıdayı bitiren öldüren, zehirleyen madenciliğe sonuna kadar karşıyız. Cengiz'e de Eskişehir'den elini çek diyoruz" dedi.
Cengiz Holding, Mihalgazi ve Tepebaşı İlçeleri, Alpagut, Atalan ve Tekeciler Mahalleleri Mevkii'nde, altın-gümüş maden ocağı, cevher zenginleştirme tesisi, hazır beton tesisi ve su temin göleti yapmak için harekete geçti. Sondaj çalışmaları neticesinde Eskişehir'de altın-gümüş madeni bulan Cengiz Holding, Çevresel Değerlendirme Raporu (ÇED) için Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'na 12 Aralık'ta başvuru yaptı. ÇED dosyasında yer alan bilgilere göre proje için 4,5 milyar TL harcanacak ve 672 hektar yani 941 futbol sahası büyüklüğündeki ormanlık alanda faaliyet yürütülecek.
CHP Eskişehir Milletvekilleri Utku Çakırözer, Jale Nur Süllü ve İbrahim Arslan, yapılmak istenen tesislere tepki gösterdi. Milletvekilleri, şunları söyledi:
"AK PARTİ İKTİDARI ESKİŞEHİR'İ ZEHİRLEME HIRSINDAN VAZGEÇMİYOR"
Utku Çakırözer: "Bu AK Parti iktidarının neredeyse bütün ülkeyi peşkeş çektiği beşli çete şimdi de Eskişehir'e dadanmış durumda. Şu ana kadar aldıkları ihalelerden kazandıkları yetmemiş şimdi gelip bizim Mihalgazi'mize Sarıcakaya'mıza, Tepebaşı'mıza zehirli siyanürlü altın-gümüş aramak için tesis kurma peşindeler. Eskişehir Türkiye'nin en yaşanılabilir kenti ama bu AK Parti iktidarı art arda projelerle Eskişehir'i zehirleme ihtiyacından, hevesinden, hırsından vazgeçmiyor. Önce Alpu'ya zehir santrali kurmak istediler. Karşı çıktık. 1 milyon Eskişehirli direndik. Sonra art arda Kaymaz'a zehirli siyanürlü altın işleme tesisi kurdular karşı çıkmamıza rağmen dinlemediler. Devlet eliyle Kaymaz'da, Sivrihisar'da Eskişehirlileri zehirliyorlar. Şimdi de Mihalgazi'ye Alpaguta Tepebaşı'na Sarıcakaya'ya yeni bir gümüş-altın işleme tesisi kurmak istiyorlar. Ne ile yine siyanürle yine zehirle. Biz Eskişehirliler buna karşıyız.
"ESKİŞEHİR'DEN ELİNİZİ ÇEKİN"
Mihalgazi neresi, Sarıcakaya neresi? Buralar Türkiye'yi besleyen yerler. Sebze, meyve, roka, domates Türkiye'ye buradan gidiyor. Anadolu'nun Akdeniz'i dediğimiz bir bölge ama beşli çete sanki her yer bitti bugüne kadar yedikleri yetmemiş gibi şimdi de Eskişehir'e ellerini uzatıyorlar. Eskişehir'den elinizi çekin diyoruz. Havamızı, suyumuzu, toprağımızı, hayvanımızı, gıdamızı zehirlemeyin diyoruz. Sonuna kadar mücadele edeceğiz havamız, suyumuz için. Bu bölgeye zehir akıtılmasına sonuna kadar karşı duracağız. Biz madenciliğe karşı değiliz ama toprağı, havayı, suyu, gıdayı bitiren öldüren, zehirleyen madenciliğe sonuna kadar karşıyız. Cengiz'e de Eskişehir'den elini çek diyoruz."
"TEHDİDİ O DÖNEM DE GÜNDEME TAŞIMIŞTIM"
Jale Nur Süllü: "12 Aralık tarihinde Cengiz Holding'e bağlı ETİ Bakır Maden'in Tepebaşı ilçemizin Atalan ve Tekkeciler Mahallesi'yle Mihalgazi ilçemizin Alpagut Mahallesi'ni de içeren 672 hektarlık alanda altın-gümüş maden ocağı zenginleştirme tesisi, hazır beton tesisi ve su temin göleti yapmak için ÇED başvurusu yaptığını öğrendik. Aslında ben 2019 yılında Mihalgazi ilçemizin Alpagut Mahallesi'nde aldığımız ağaç kesimi ihbarı sonucunda bölgede incelemelerde bulunmuştum. Kesilen ağaçlarla ve açılan yollardan büyük güçlükle ulaştığımız bölgede kayalıkların numaralandırılmış olduğunu görmüş ve sondaj alnına ulaşıp sorduğumuzda değerli maden varlıklarını aradıklarını görevli maden mühendisinden öğrenmiş ve tehdidi o dönemde gündeme taşımıştım. Yıllardır süren sondaj çalışmaları sona ermiş ki ÇED başvurusunda bulunmuşlar.
"SU KAYNAKLARIMIZI YOK EDECEK MADENCİLİK FAALİYETİNİ ŞEHRİMİZDE İSTEMİYORUZ"
Madencilik faaliyeti için ÇED başvurusunda bulunulan 672 hektarlık alanın 572 hektarı yeşil orman alanı ve zengin yer altı sularına sahip. Muhteşem doğası ve iklim özellikleriyle İç Anadolu'nun Çukurova'sı olarak anılan bölgede vatandaşların geçim kaynağı örtülü tarım, yeşil sebze ve meyvecilik. İç Anadolu ve İstanbul'un yeşillik ve sebze gereksinimi bölgeden karşılanıyor. İklim krizi etkilerinin her gün daha da yoğun hissedildiği dönemde Sakarya Vadimizde en önemli alanlarımızı, ormanlarımızı yok edecek ormansızlaşmayla su kaynaklarımızı yok edecek, kaynaklarımızı kirletecek Sakarya Nehri'ni zehirleyecek madencilik faaliyetini şehrimizde asla istemiyoruz. Buradan Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'na çağrı yaparak 542 hektar ormanı yok edecek çıkan altın-gümüş cevherini siyanürle ayrıştırarak tarım alanlarını yer altı sularını ve Sakarya Nehri boyunca yerleşim alanlarını zehirleyecek projenin ÇED raporu başvurusunu derhal iptal edin diyorum ve Eskişehir kıymetlidir diyen Eskişehirlilerin havamızı, suyumuzu, toprağımızı ve sağlığımızı koruma kararlılığını bir kez daha yineliyorum."
"DUYARLILIĞA VE ORTAK MÜCADELEYE DAVET EDİYORUM"
İbrahim Arslan: "Anayasamızın 56. maddesine göre herkes sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir. Çevremizi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek devletin ve vatandaşların ödevidir. Şehrimizin ve yurttaşlarımızın yaşamlarını geleceğini tehdit edecek yeni çevre felaketlerinin yaşanmasına yol açabilecek havamızın, toprağımızın ve suyumuzun kirletilmesine karşı yetkilileri anayasamızda belirtilen ödevlerini yerine getirerek bu projeye izin vermemeye tüm ilgili kurum ve kuruluş ve hemşerilerimizi duyarlılığa ve ortak mücadeleye davet ediyorum."