Çevre Kirliliği Arı Ölümlerini Arttırdı"

Prof. Dr. Muhsin Doğaroğlu, çevre etkisi, tarım ilaçları ve endüstriyel kirlilikler nedeniyle bal arılarının yaşam alanlarının daralmaya başladığını belirterek, arı ölümlerinin dünyadaki önemli gündem maddeleri arasında yer aldığını söyledi.

Doğaroğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'nin hem arı koloni sayısı, hem de üretim bakımından dünya ikincisi olduğunu belirtti.

Türkiye'de, 6 milyon civarında üretim kolonisi olduğunu ve yılda ortalama 90 bin ton civarında bal üretildiğini vurgulayan Doğaroğlu, kendine özgü arı ve çiçek türleri bakımından Türkiye'nin dünyada önemli bir yerde olduğunu kaydetti.

Doğaroğlu, son zamanlarda arı ölümlerinin arttığına dikkati çekerek, şöyle konuştu:

"Çevre kirliliği gibi nedenlerden dolayı kaynaklarımız gittikçe azalıyor ve arı yaşamı tehdit altına giriyor. Buna bağlı olarak da bal üretimi azalıyor. İşte bu koşulların zorlaşması ile beraber arıcılıkta geleneksel modellerle artık ürün alamıyoruz. Çevre etkisi,  tarım ilaçlar ve endüstriyel kirlilikler nedeniyle bal arısının yaşam alanı daralmaya başladı. Arı ölümleri dünyada önemli gündem maddeleri arasında yer alıyor. Arı varlığı çok olan bir ülkede, arı ölümleri çok fazla miktarda oluyor ve ekonomik bir öneme sahip oluyor."

-"Modern üretime önem vermeye çalışmalıyız"-

Doğaroğlu, arının yaşatılması, sağlıklı arı yetiştirilmesi ve bu arıların gen kaynağı olarak geleceğe taşınması üzerinde çalışılması, üreticiyi tatmin edecek düzeyde bal alınabilmesi konularının araştırılması gerektiğini bildirdi.

Bu konuların araştırılması için teknik, bilimsel bilgi ve beceri gerektiğine işaret eden Doğaroğlu,  "Maalesef artık geleneksel yöntemlerle yaptığımız arıcılıkta istediğimiz başarıyı yakalayamadığımız için olabildiğince modern teknolojiye yönelmek zorundayız. İnsan sağlığı içinde gerekli olan sağlıklı, nitelikli ve kaliteli balın üretimi konusunda elimizden geldiğince modern üretime önem vermeye çalışmalıyız" ifadesini kullandı.

Doğaroğlu, destek koloni yöntemine değinerek, sözlerini şöyle tamamladı:

"Bu yöntemi uygulayan bütün üreticiler yüzde 100 başarı elde ediyorlar. Biz yaptığımız uygulamanın gereği olarak başlangıçta koloni sayısını azaltıyoruz. Ama senenin sonunda daha çok koloniye ve daha çok fazla bala sahip oluyoruz. Fakat geleneksel üretim yöntemi ile, yıl sonunda daha az koloni sayısı ile düşük üretim hatta bazen sıfır üretimle karşılaşıyorduk. Arıcılar bu yöntemi öğrendikleri zaman üretimde kat ve kat artacak. Arı sayılarında da belirgin bir artış görülecek."