Haberler
Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan dizilerdeki şiddet sahnelerine tepki

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı kızdıran sahne!

İstanbul'daki aile katliamında 3 kişinin daha cansız bedeni bulundu

Aile katliamında 3 kişinin daha cansız bedenine ulaşıldı

Olay iddia: 7 kişiyi öldürüp intihar eden cani 'Karım beni aldatıyor' demiş

7 kişiyi öldüren cani tek bir cümle sarf edip silahına sarılmış

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Kılıçdaroğlu'na yeni dava

Erdoğan, mahkemedeki o sözleri affetmedi

Çavder'den Suruç Katliamına Tepki

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Şanlıurfa’nın Suruç ilçesinde 32 kişinin ölümüne 103 kişinin yaralanmasına neden olan patlama ve Adıyaman’da terör örgütü tarafından şehit edilen asker için yazılı bir açıklama yapan Malatya Çağdaş Avukatlar Derneği (ÇAVDER) Başkanı Avukat Yusuf Sürücü, “Bu kanlı katliamı şiddetle kınıyoruz ve lanetliyoruz” dedi.

Şanlıurfa'nın Suruç ilçesinde 32 kişinin ölümüne 103 kişinin yaralanmasına neden olan patlama ve Adıyaman'da terör örgütü tarafından şehit edilen asker için yazılı bir açıklama yapan Malatya Çağdaş Avukatlar Derneği (ÇAVDER) Başkanı Avukat Yusuf Sürücü, "Bu kanlı katliamı şiddetle kınıyoruz ve lanetliyoruz" dedi.

Birlik ve beraberlik çağrısı yapan Avukat Yusuf Sürücü, "Suruç'ta yapılan bombalı katliam sonucu katledilen 32 kişinin acısını yüreğimizde hissediyoruz. Ailelerine ve halkımıza başsağlığı diliyoruz. Yaralanan yüzlerce yurttaşımıza da acil şifa diliyoruz. Yine Adıyaman'da çıkan çatışmada yaşamını yitiren askerimizin acısını paylaşıyor, ailesine başsağlığı diliyoruz. İnsan kanını akıtmaya dayalı olan her türlü eylemi, ideolojiyi ve inancı; insan hak ve hukukuna aykırı buluyor ve reddediyoruz. Yeryüzünün en kutsal varlığı olan insan yaşamına kasteden her türlü eylem karşısında, 'Ben İnsanım' diyen herkesin tek yumruk olması ve sesini yükseltmesi gerekir" diye konuştu.

Türkiye'nin güneyinde insanlık trajedisinin yaşandığını kaydeden Sürücü, "Malatya Çağdaş Avukatlar Derneği olarak bombalı ve silahlı saldırı sonucu yaşamını yitiren ve barışçıl amaçlarla bir araya gelen sivil insanlara karşı girişilen bu kanlı katliamı şiddetle kınıyoruz ve lanetliyoruz. Bunu yapan ve yaptıranların insanlığın en büyük düşmanı olduklarına inanıyoruz. Güney sınırımızda olup biten toplu katliamlar, yaşanan insanlık trajedisi ve bunları gözleri kırpmadan yapan vahşi ve barbar terör örgütleri burnumuzun dibinde palazlanırken, ülkemizin topraklarında cirit atarken, ülkemizin huzurundan, barışından ve güvenliğinden sorumlu olan başta hükümet olmak üzere güvenlik güçleri, istihbarat örgütleri, resmi makamlar buna karşı kayıtsız kalmışlar ve gereken tedbirleri almamışlardır. Bu anlamda iç ve dış politikamızın yanlış olduğu ve geleceğimizi tehlikeye attığı açıktır" ifadelerine yer verdi.

Avukat Yusuf Sürücü, "Yurt ve dünya basınında bu tür terör eylemlerinin olacağına dair aylardan bu yana çıkan yüzlerce habere rağmen, Kobani'ye insani yardım yapmak için Suruç'ta barışçıl amaçlarla bir araya gelen 300 kadar devrimci sosyalist aktivistin tamamının üzeri ve beraberinde getirdikleri malzemeler didik didik aranmış, fakat bedenine bombaları sarmış olan katliamcının bütün bu aramalardan geçerek onların arasına karışması açıkça bir emniyet ve istihbarat zafiyeti ve ihmali veya göz yumması olduğunu göstermektedir. Bu olay ve bundan önceki benzer olaylar göstermiştir ki, Türkiye'nin herhangi bir yerinde bu tür terör olaylarının olması her an mümkündür. Devlet kurumları ve hükümetin bunları önlemek ve sorumlularını yargının önüne çıkarması görevi vardır. Meydana gelen olaylar bu noktada devlet yönetiminde bir boşluk oluştuğunu göstermektedir. Bu olaylarda birinci derecede sorumlu olan kamu otoritesidir" sözlerini kaydetti.

Tek yürek ve tek yumruk olunması gerektiğini sözlerine ekleyen Sürücü, "Kamu gücünün bu tür olayların olmaması için önleyici tedbir alması noktasında çok ağır bir ihmali olduğu açıktır. Bu olaylarda zafiyet gösteren, görevini ihmal eden ve kötüye kullanan kamu görevlileri hakkında derhal soruşturma açılmalı ve hesap sorulmalıdır. Aksi halde bu tür olayların önüne geçilmesi mümkün olmadığı gibi, ne hukuktan, ne demokrasiden bahsedilebilir. İnsanlığa karşı işlenmiş en ağır suç kategorisinde olan bu vahşet benzeri olayların bir daha yaşanmaması ancak bütün toplum kesimlerinin buna karşı tek yürek ve tek yumruk olmasıyla mümkündür. Bu nedenle toplumsal bir bilinç oluşması bakımından resmi makamlar ulusal yas ilan etmelidir. Tekrar bu vahşeti şiddetle kınıyor ve halkımıza başsağlığı diliyoruz" dedi. - MALATYA

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Yerel
title