Büyükşehir'in Mehterleri Gönülleri Fethediyor
Ankara Büyükşehir Belediyesi bünyesinde 1996 yılından beri marşları, fetih ve serhat türküleriyle konserden konsere koşan “Büyükşehir Belediyesi Mehter Takımı”, gönülleri fethetmeye devam ediyor.
Ankara Büyükşehir Belediyesi bünyesinde 1996 yılından beri marşları, fetih ve serhat türküleriyle konserden konsere koşan "Büyükşehir Belediyesi Mehter Takımı", gönülleri fethetmeye devam ediyor.
Milli bayramlar başta olmak üzere festivaller, açılışlar, uluslararası organizasyonlarda 42 kişiden oluşan geniş kadrosuyla birbirinden farklı etkinliklere katılan Ankara Büyükşehir Belediyesi Mehter Takımı, her yıl 250'nin üzerinde konser vererek erişilmesi zor rekorlara da imza atıyor. Yurt içinde ve yurt dışında bugüne kadar verdiği 5 binin üzerinde konserle milyonlarla buluşan Mehter Takımı, askeri müzik tarihinin başlangıcı ve dünya askeri bandolarının temel taşı olarak kabul edilen mehterin coşkulu ritimlerini dünyaya duyuruyor.
Savaşta askerin cesaretini artırıp düşmana korku vermek, barışta ise askeri ruhu canlı tutmak amacıyla tarih boyunca farklı adlarla kurularak hizmet vermiş olan mehter takımları, başlangıç misyonunun aksine bugün geçmişle kültürel bir bağ kurarak, müziğin evrensel diliyle toplumlar ve ülkeler arasında savaşın değil barışın, sevginin, kaynaşmanın, dostluğun bir aracı olan konserler veriyor.
Yurt içinde ve yurt dışında verdikleri konserlerle neredeyse her güne bir konser sığdıran Ankara Büyükşehir Belediyesi Mehter Takımı'nda baş mehterandan başlayarak müzisyenleri, hanendeleri, repertuarı ve provaları ve konser öncesi hazırlıklarıyla oldukça yoğun bir çaba ve emek göze çarpıyor. Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin Gençlik Parkı içinde bulunan Kültür Merkezi'ndeki "karargah" olarak adlandırılan çalışma salonunda çalışmalarını sürdüren Ankara Büyükşehir Belediyesi Mehter Takımı, sayısı zaman zaman değişse de 5 kademede 42 müzisyenden oluşuyor.
Kurulduğundan bu yana "hanende" olarak içinde yer aldığı Mehter Takımı'nda son 1 yıldır "mehteran başı" olarak görev yapan Mehmet Akif Odabaşı, Mehter Takımı'nı oluşturan müzisyenlerin amatör ruhla profesyonel şekilde sanatlarını icra ettiklerini kaydetti. Türk musikisindeki makam ve usullerinin kullanıldığı mehter müziğinde kahramanlık türküleri, ilahiler, marşlar, gülbank olarak adlandırılan eserler ve dualar okunduğunu ifade eden Odabaşı, konservatuvar mezunu ve alaylı müzisyenlerin yer aldığı Mehter Takımı'nın hanende, zurnazen, trompetten, nakkare, zilzen, davulzenlerden (kösten) oluştuğunu, takımda ayrıca sancaktarlar, tuzen, tuğ ve zırhlı muhafızdan oluşan gösteri gruplarının bulunduğunu söyledi.
KAHRAMANLIK TÜRKÜLERİ EZBERE BİLİNİYOR
Mehteran Takımı'nın üç adımda bir sağa ve sola dönülerek yapılan yürüyüşü ve geleneksel mehteran duasından söz eden Odabaşı, repertuar hakkında da şu bilgileri verdi:
"Seslendirdiğimiz birçok kahramanlık türküleri ve marşlar içinde İsmail Hakkı Bey'in 'Ceddin Deden', Arif Nihat Asya'nın 'Fetih Marşı', 'Yelkenler Biçilecek', Münir Nurettin Selçuk'un 'Vur Pençe Alideki Şemşir Aşkına', daha yakın dönemde mehteran eserleri besteleyen Yıldırım Gürses'ten 'Osmanlıyız Biz', 'Çanakkale Türküsü', 'Bülbüller Ötüyor' gibi içinde 60'ın üstünde serhat türküleri ve marşların yer aldığı eserleri seslendiriyoruz."
Odabaşı, Mehter Takımı'nın toplumun birbirinden farklı kesimlerinde verdikleri konserlerin tamamında vatandaşların coşkulu ilgisiyle karşılaştığını, ülke içinde verdikleri konserlerin dışında ABD, Hollanda, İsviçre, Almanya, İsrail, Kazakistan, Bosna Hersek, Azerbaycan, Rusya, Dubai ve Kıbrıs gibi ülkelerde de konser verdiklerini anlattı.
"YAPTIĞIMIZ İŞ GÖĞSÜMÜZÜ KABARTIYOR"
Mehter Takımı müzisyenleri de eski Türk müziğinin coşkulu ritimlerini seslendirmenin verdiği etkileyici duyguyu, "Her konser öncesi ilk konsere çıkıyormuş gibi büyük heyecan yaşadıkları" şeklinde dile getirdi. Repertuvarlarına aldıkları her eserin icrası için saatler süren provalar yaptıklarını ifade eden müzisyenler, konserlerinde müzikleri kadar 40 kilo ağırlığında zırhlı levent başta olmak üzere renk ve biçim bakımdan ayrı güzellikleri yansıtan tarihi kıyafetleriyle de büyük ilgi gördüklerini kaydetti. Mehter Takımı'nda 10 yıldır kösten (büyük davul) olarak görev yapan Yarkın İnceöz, işini büyük keyifle yaptığını belirtirken, 25 yıllık müzisyen olan 5 zurnazenden biri Hüseyin Şahin de, "kaba zurna" olarak isimlendirilen enstrümanın mehterin temel müzik taşlarından biri olduğunu ve piyanoda "mi bemol" sesine denk geldiğini söyledi.
Mehterin gür sesli nefesli sazlarından biri olan trompeti çalan Regaip Kalanyuva, 25 yıl askeri bandolarda görev yaptığını, son 1 yıldır da Ankara Büyükşehir Belediyesi Mehter Takımı'nın bir parçası olarak "si bemol" sesi veren trompeti çaldığını kaydetti.
Üzerine deri geçirilmiş bakır kaseden oluşan nakkare enstrümanı icracısı Bayram Cansevindiren, mehterdeki görevini babasından devralarak, tam 16 yıldır büyük bir gururla yerine getirdiğini ifade etti.
Mehterde "Zilzancı" olarak çalışan Yılmaz Bulut, "Yaptığımız iş göğsümüzü kabartıyor" diyerek, yaptığı işe olan saygısını vurgularken, "Davulzen" Ahmet Başer ise 18 yıllık Büyükşehir Belediyesi Kent Orkestrası'ndaki görevinin ardından 16 yıldır da Mehter Takımı'nda çalıştığını kaydetti.
Mehterin okuyucu grubunda herkesin ezbere bildiği birbirinden güzel eserleri seslendiren hanende grubunun başı Ekrem Yıldız ise, Ankara Büyükşehir Belediyesi Mehter Takımı'nda kurulduğundan beri görev yaptığını ifade ederek, konserlerinde "Genç Osman, Fetih Marşı, Türkler Geliyor" gibi marşların çok istek aldığını dile getirdi.
Miğferi, kılıcı ve 40 kilo ağırlığındaki çelikten oluşan zırhıyla tüm konserlerde en çok ilgi çeken Zırhlı Muhafız Coşkun Edes ise, "12 yıldır Mehteran Takımı'nda çalışıyorum. Tüm etkinliklerde üzerimde 40 kilo civarında çelik demirlerden örülü bu giysiyi taşıyorum" dedi.
Büyükşehir Mehter Takımı, KKTC Dışişleri Bakanlığı'nın talebi üzerine geçtiğimiz hafta Belediye Meclisi'nde oybirliğiyle alınan kararla KKTC'de düzenlenecek "20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı"nın 42. yıl dönümü kutlamalarına katılarak konser verecek.
Türk kahramanlığıyla evrensel boyutlara ulaşmış anlayışının günümüzdeki görkemli bir anıtı olan mehterin temelleri, Büyük Hun Devleti'ne kadar uzanıyor. Bir Türk geleneği olarak tarih boyunca varlığını sürdüren mehterler (askeri bandolar), Selçuklular'da Nevbethane (tabılhan), Osmanlı İmparatorluğu'nda "Mehter" adını aldı. Osmanlı'da bağımsızlığın başlangıcı olarak kabul edilen mehteranlar, ilk konserini 1289'da Söğüt'te Osman Gazi'nin huzurunda verdi. Osman Gazi ve komutanları mehter konserlerini ayakta dinlerken, sonrasında da bu ritüel devam etti. Bu uygulamanın Osmanlı'da padişahlar tarafından gelenek haline gelmiş olması, mehteranların tarihte gördükleri saygıya en güzel örnek. Türk tarihinde son derece önemli bir yere sahip olan Mehter Takımı'nın faaliyetlerine 1826 yılında Yeniçeri Ocağı'nın kapatılmasıyla son verildi. Neredeyse 90 yıllık bir sürenin ardından da 1914 yılında Askeri Müze bünyesinde yeniden faaliyetlerine başladı.
Varna, Belgrad, Viyana savaşlarında ve İstanbul'un fethi, Çaldıran gibi şanlı zaferlerin hepsinde rol alan Mehteran, Türkiye Cumhuriyeti'nde resmi kurumlar başta olmak üzere birçok kurum bünyesinde oluşturulan takımlarla yaşatılıyor. - ANKARA