Bursa'daki Otomotiv İşçilerinin İş Bırakma Eylemi
CHP Bursa Milletvekili Sena Kaleli, Bursa'da, OYAK Renault ve TOFAŞ ile iki yan sanayi kuruluşunda üretimin durmasına yol açan eylemlere ilişkin, "Bir an önce bu işin sağlıklı bir çözüme kavuşması gerekiyor.
CHP Bursa Milletvekili Sena Kaleli, Bursa'da, OYAK Renault ve TOFAŞ ile iki yan sanayi kuruluşunda üretimin durmasına yol açan eylemlere ilişkin, "Bir an önce bu işin sağlıklı bir çözüme kavuşması gerekiyor. Türkiye ölçeğine yayıldığında dünyada bir global etkisi olacaktır, üretimin aksaklığı dünyayı da etkileyecektir" dedi.
OYAK Renault fabrikası önünde işçilerle görüşen Kaleli, daha sonra AA muhabirine yaptığı açıklamada, eylemlerin başladığı günden itibaren işçilerin yanında olmaya çalıştığını söyledi.
İşçilerin, sorunlarının çözüme yönelik yaklaşımlarını samimi bulduğunu belirten Kaleli, şöyle devam etti:
"Burada arkadaşlarımızın mevcut sendikayla ilgili sıkıntıları var. Birçoğunun sendikadan istifa etmelerinin istendiğini, aslında üye olmadıklarını, buna rağmen aidatlarının kesildiğini, kendilerinin seçmediği temsilciler tarafından kendileri adına sözleşmeler yapıldığını ve bu sözleşmelerin daha sonra Bosch fabrikasında yapılan sözleşmeyle uyuşmadığını, eşitsizliğin söz konusu olduğunu ve eşitliğin derhal sağlanması için de bu eylemi gerçekleştirdiklerini ilettiler. Niyetlerinin kötü olmadığını, işverenle ve işleriyle ilgili herhangi bir sorunlarının da olmadığını, sadece haklarını savunmayan, korumayan ve sorunlarını çözmeyen sendikalarıyla ilgili sıkıntı yaşadıklarını bildirdiler."
Kaleli, söz konusu işçilerin, siyasi partileri ve sivil toplum kuruluşlarını, "Herhangi bir marjinal durum söz konusu olursa terörist muamelesi görebiliriz" endişesiyle yanlarında görmek istemediğini aktardı.
Eylemcilerin bu doğrultuda önlem aldığına değinen Kaleli, elinden geldiğince onlara yardımcı olmaya çalıştığını belirtti.
Sena Kaleli, bu sürecin Türkiye'ye yönelik yatırım risklerine neden olabileceğini dile getirerek, şunları kaydetti:
"Emekçiler, burada eşitsiz bir durumla karşılaştığında çok borçlu olması ve gerçekten sıkıntılarının olması nedeniyle haklı bir taraf. İşveren de üretiminin aksaması yönüyle haklı bir taraf. Burada her iki tarafın da bir şekilde bir yerde uzlaşması, buluşması ve anlaşması gerekiyor. Biz de bu yönde kendilerine telkinde bulunmaya çalışıyoruz. Haklı olarak, haklarının alınması yönünde karşı taraftan bir atak bekliyorlar. İşçilerin üç talebi var; birincisi iş güvencelerinin sağlanması, diğeri sendikaya zorlanmamak, üçüncüsü de şartlarının, ücretlerinin iyileştirilmesi. Bir an önce bu işin sağlıklı bir çözüme kavuşması gerekiyor. Türkiye ölçeğine yayıldığında dünyada bir global etkisi olacaktır, üretimin aksaklığı dünyayı da etkileyecektir. Biz de arkadaşlarla bu yönde çalışma yapıyoruz, destek olmaya çalışıyoruz."