Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Işık, Zonguldak'ta Açıklaması
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, "Demir çelikte katma değeri yüksek ürünler üretmeliyiz.
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, "Demir çelikte katma değeri yüksek ürünler üretmeliyiz. Artık Türkiye zırh çeliği üretmek durumunda. Katma değeri yüksek, daha nitelikli çeliği biz üretmek durumundayız ki kilogram ihracat fiyatımızı da oradan elde ettiğimiz geliri de arttıralım" dedi.
Ereğli ilçesindeki Ereğli Demir ve Çelik Fabrikaları'nın (ERDEMİR) Ar-Ge Merkezi'nin açılış töreninde konuşan Işık, demir çelik sektörünün sanayi çağının en önemli ve en temel sektörü olduğunu söyledi.
Bugün, dünyada teknolojide son derece gelişmiş bütün ülkelerin çok güçlü bir demir çelik sektörü altyapısına sahip olduğunu belirten Işık, demir çelik sektöründe ilerlemeden diğer sektörlerde başarı elde etmenin geçmişte çok mümkün olmadığını ifade etti.
Geçmişte demir çelik sektörüne ısrarla yatırım yapanların, oradan teknoloji seviyelerini yükselterek başka sektörlere geçme imkanına kavuştuğunu vurgulayan Bakan Işık, şöyle devam etti:
"Türkiye'de ERDEMİR ve KARDEMİR bu sektörün ülkemizde gelişmesinde adeta dinamo görevi yaptılar. ERDEMİR ve KARDEMİR yassı çelikte Türk sanayisine getirdiği soluk, katkı hiçbir zaman yadsınamaz, ihmal edilemez. Bugün geldiğimiz noktada Türkiye'de demir çelik sektörü tam bir yol ayrımında. Türkiye dünyadan, gelişmiş dünyadan çok sert bir şekilde ayrılmış durumda. Dünyada özellikle cevherden üretim yüzde 70, hurdadan üretim yüzde 30 bandındayken, Türkiye'de bunun tam tersi bir realiteyle karşı karşıyayız. Cevherden üretim ERDEMİR, İSDEMİR, KARDEMİR'de var. Sadece 3 firmamızda toplam üretimin yüzde 30'u ama diğer 22 tane firmamız hurdadan üretim yapıyor. 22 firma da pazarın yüzde 70'ine sahip. Son 2 yılda cevherle hurdayla arasındaki fiyat farkının açılmasından dolayı ERDEMİR, KARDEMİR ve İSDEMİR rekabet gücünü ellerinde tutarken, hurdadan üretim yapan firmalarımız çok ciddi sıkıntı içerisindeler."
Bakanlık görevini devraldığında bu çarpıklığın düzeltilmesi için talimat verdiğini, ısrarla ve inatla bu konu üzerinde yoğunlaştıklarını kaydeden Işık, "Belli bir süre sonra bize inanmayan arkadaşlarımız fiyatların da geldiği seviye sonucu 'artık bu iş mutlaka yapılmalı, Türkiye cevherden üretimi yüzde 50 seviyesine getirmeli' bandında buluştular" şeklinde konuştu.
Türkiye'de cevherden üretimin arttırılması ve hurdanın üretimdeki payının azaltılmasına yönelik önemli adımlar atacaklarını anlatan Işık, "Düşünebiliyor musunuz, Japonya dünyanın en önemli çelik üreticilerinden biri. Japonya'nın benim bildiğim kadarıyla ne demiri ne cevheri ve ne taş kömürü var ama Japonya cevherden üretimini yapıyor, hurdasını Türkiye'ye satıyor. Şimdi bunda bir tuhaflık yok mu sizce? Böyle bir şey olabilir mi? Yani bu sektörde bu kadar tecrübesi olan, birikimi olan bir ülkenin ürettiğinin tam tersine iş yapmak ne kadar doğru ne kadar mantıklı. Şimdi önümüzdeki süreçte bazı ara formülleri de devreye alacağız ve inşallah bu oranı hızla aşağılara düşüreceğiz. Şu anda bu sektörden hurdadan üretim yapan firmalarımız sıkıntı içerisindeler. Sıkıntı çekmemeleri için kalıcı tedbirleri birlikte alacağız" ifadelerini kullandı.
"Hedef odaklı yaklaşım gerçekleştirmek zorundayız"
Demir çelik sektörünün teknolojik kodlarında düşük ve orta teknoloji düzeyinde olduğunu vurgulayan Işık, demir çelik sektörü olmadan diğer sektörlerin yoluna devam edemediğini belirterek, "Bu sektörü ihmal etme şansımız yok. Bu sektörü kim yaparsa yapsın biz ithal ederiz deme şansımız da yok. Bir tek yolumuz var mecburi istikametimiz var. Bizim özellikle vizyonumuzda iki temel yaklaşımımız var. Türkiye'nin demir çelik gibi, otomotiv gibi, makine gibi, tekstil gibi, güçlü olduğu sektörlerde hedef odaklı yaklaşım gerçekleştirmek zorundayız" diye konuştu.
"Türkiye zırh çeliği üretmek durumunda"
Türkiye'nin artık ucuz iş gücüyle dünyayla rekabet eden bir ülke olmaktan çıktığını söyleyen Bakan Işık, şöyle devam etti:
"Kim bu alana yatırım yaparsa yanlış yapar. Türkiye her geçen gün refah toplumu olması noktasında emin adımlarla ilerleyen bir ülke. Bizim rekabet edeceğimiz ülkeler yeni gelişen, uzak doğu veya gelişmekte olan ülkeler gibi. Bizim rekabet edeceğimiz ülkeler gelişmiş ülkeler. Onlarla rekabetinde tek şartı onların teknoloji düzeyine yükselmek. Demir çelikte bizim katma değeri yüksek ürünler üretmeliyiz. Artık Türkiye zırh çeliği üretmek durumunda. Katma değeri yüksek daha nitelikli çeliği biz üretmek durumundayız ki kilogram ihracat fiyatımızı da oradan elde ettiğimiz geliri de arttıralım. Demir çelik sektöründe katma değerini yükseltecek çalışmalara daha fazla odaklanmak durumundayız. Zırh çeliği gibi nitelikli çelik gibi alanlara daha fazla yatırım yapıp buradan üretip sadece ülkemizin ithalatla karşıladığı ihtiyacını değil aynı zamanda dünyaya buradan mal satmanın gayreti içerisinde olmalıyız."
"Ar-Ge Merkezi sayımız 184'e yükseldi"
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, 2008'de dünyanın ekonomik krizle boğuştuğu dönemde Ar-Ge Merkezleri Yasası çıkarttıklarını anımsatarak, şunları kaydetti:
"Dedik ki 'Ey özel sektör, gelin siz Ar-Ge ve inovasyona yatırım yapın'. O güne kadar rakam, yüzde 80'ini devlet yapar, yüzde 20'sini özel sekter yapar. Devletin yaptığı Ar-Ge de çoğu üniversitedeki rutin işler. Gelin özel sektör olarak Ar-Ge yapın. Burada 100 liralık maliyet oluşuyorsa 60 lirası sizin 40 lirası bizim olsun. Maliyeti paylaşıyoruz. Bugün Allah'a şükürler olsun geldiğimiz noktada ilk başlangıçta 50 araştırmacı sayısını koymuştuk. Daha sonra geçtiğimiz yıl bir kanun değişikliği yapıldı. TBMM bu kanun değişikliğini yaptı ve sayıyı 30'a düşürdük. Bu sayıyı 30'a düşürünce ilk Ar-Ge belgesi alan firmamız ERDEMİR'dir. Bugün Ar-Ge merkezi sayımız 184'e yükseldi. Hedefimiz 500'dür. Türkiye 500 Ar-Ge merkezi de Ar-Ge yapacak ki güçlü olduğu sektörlerde niteliğini yükseltsin."
Dünyada hızlı bir değişimin yaşandığını anlatan Işık, sözlerini şöyle tamamladı:
"Şimdi bakın, otomotivde araç hafifletme enerji tasarrufundan dolayı çok önemli bir gündem maddesi. Acaba çeliğin yerine hangi malzemeyi kullanırız da otomotivi daha hafif hale getiririz, dolayısıyla kullanacağımız, yakıtı daha da düşürürüz. Fiber karbon üzerinde dünya yoğunlaştı asıl bu konuya çalışması gereken kurumların başında Türkiye'de ERDEMİR geliyor. Niye ERDEMİR? Bu sektörün en önemli tedarikçisi. ERDEMİR sadece burada çelik Ar-Ge yapması yetmeyecek. ERDEMİR geleceğin teknolojilerine de yatırım yapacak. Eğer bir pazar kaybı olacaksa buradaki insanımızın istihdam kaygısı olmaması için yeni teknolojileriyle yeni üretimlere buna yönelebilecek."
OYAK Yönetim Kurulu Başkanı Coşkun Ulusoy da ERDEMİR'in çalışmalarını desteklediklerini belirterek, bugüne kadar yaptıkları en önemli yatırımın ERDEMİR Grubu olduğunu belirtti.
Konuşmaların ardından Ulusoy, Işık'a şilt takdim etti. Bakan Işık ve beraberindekiler Ar-Ge merkezinin açılışını gerçekleştirmelerinin ardından, fabrikayı gezdi.