Bilim Barış Elçileri'nden Dünyaya Mektup
Gaziantep Üniversitesi (GAÜN) önderliğinde oluşan “Bilim Barış Elçileri” başta ABD Başkanı Obama olmak üzere dünya ülkelerinin liderlerine bilimin sadece bilim için değil, toplumsal kalkınma ve barış için de yapılması gerektiğini belirten bir açık mektup gönderdi.
Gaziantep Üniversitesi (GAÜN) önderliğinde oluşan "Bilim Barış Elçileri" başta ABD Başkanı Obama olmak üzere dünya ülkelerinin liderlerine bilimin sadece bilim için değil, toplumsal kalkınma ve barış için de yapılması gerektiğini belirten bir açık mektup gönderdi.
Gaziantep Üniversitesi'nin önderliğinde, SANKO, Hacettepe, Bahçeşehir, Acıbadem, Marmara ve Boğaziçi Üniversitesi ile Gaziantep İpek Yolu Kalkınma Ajansı'nın fikir ve ilkesel desteği ile gerçekleşen girişim, uluslararası ölçekte de büyük destek buldu. Bu bağlamda, 15 ülkeden bu yeni konsepte destek verildi. Avrupa Birliği'nden ileri gelen kalkınma ajansları ve üniversiteler, Afrika ve Amerika Birleşik Devletleri'nden bağımsız düşünür ve öğretim üyeleri de açık mektuba kişisel olarak katıldı. Çağrının mimarı Gaziantep Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yavuz Coşkun'un Uluslararası Teknoloji ve İnovasyon alanında Danışmanı, İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Vural Özdemir, sözkonusu Bilim Barış Elçileri Yazısı'nın geçtiğimiz Temmuz Ayı'nda New York'taki OMİCS Dergisi'nin Temmuz 2014 Afrika ve Kalkınma Özel Sayısı'nda yeralarak 170 ülkede yayınlandığını açıkladı. Bilim Barış Elçileri Kavramı'nın geçtiğimiz Temmuz ayında uluslararası bir ekip ile litaratüre kattıklarının altını çizen Doç. Dr. Özdemir, bu kavramın ABD Başkanı Barack Obama ve diğer dünya devletlerinin liderleriyle paylaşıldığını anlattı.
TOPLUMSAL KALKINMA VE BARIŞ ODAKLI MEKTUP
Dünya liderlerinin yanı sıra, uluslararası kalkınma ajanslarına hitaben hazırlanan mektubun toplumsal kalkınma ve barış odaklı olduğu vurgusunu yapan Doç. Dr. Vural Özdemir, "Mektubumuz temel olarak bilimin sadece bilim için değil, aynı zamanda toplumsal kalkınma ve barış gibi daha geniş ölçekli çıktılarının da olduğunu vurguluyor. Önerimiz; dünyanın birçok bölgesinde 6 haftadan iki seneye kadar uzayabilen gönüllü bilimsel değişim ve ziyaret programlarının kurulmasını öngörüyor. Hem genç, hem de çok deneyimli veya emekli bilim insanları ve disiplinler-arası düşünürler katılabilecek. Ancak, mevcut bilimsel ziyaret programlarından farklı olarak, Bilim Barış Elçilerinin toplumsal kalkınma, bölgesel veya küresel barışa somut katkıda bulunabilecek projelerde yer almaları ve dolayısı ile sorumlu inovasyon çerçevesinde katkılar yapmaları beklenecek" dedi. Son 100 yılda bilime yapılan büyük yatırımlara rağmen, laboratuvarda yapılan keşiflerin, orantılı olarak, gerçek hayata geçirilememesinin birçok devlet lideri, düşünür ve inovasyon politika tasarımcılarını endişelendirmeye devam ettiği vurgusunu yapan Doç. Dr. Vural Özdemir açıklamasının devamında şunları söyledi: "Bu sene başında, 31 Mart 2014'te, Birleşmis Milletler'in İklim Değişikliğinden sorumlu analiz ve saygın bilirkişi paneli (bu grup 2007 Nobel Barış Ödülünü paylaşmıştır) iklim değişikliği ve küresel ısınmanın tüm ülkelerde etkilerinin olacağını ve bu beklenen endişe verici iklim değişikliklerinin uzun zamanda değil, aksine mevcut insan topluluklarını da yakında etkileyebileceğinin altını çizdi. Bu rapora göre, doğal kaynaklar, temiz su ve yiyecek açılarından sıkıntılar doğabilecek ve beraberinde insanlar arası barışı da tehdit edebilecektir. Diğer bir değişle, 21. yüzyıl bilimi giderek kalkınmaya odaklı, kitlesel işbirliğini ve toplum barışını destekleyecek şekilde gelişmek zorunda. Bunun için ise, yeni teknoloji, bilim ve inovasyon politikaları ve yönetişim enstrümanları gerekiyor. Keza, yurt dışında birçok ülke bilim insanları, artık kalkınma odaklı bilimsel projeler ile ülkelerinin dış politikalarına ve uluslararası barışa katkıda bulunmaktadır. Kalkınma politikaları kuvvetli olan ülkelerde barış ve toplumsal huzur daha sağlam yerleşir ve uluslararası olarak saygın bir şekilde seslerini duyurabilirler. Sağlık bilimlerinin kalkınma ve barış için olan önemi özellikle büyüktür. Keza, sağlık herkesi ilgilendiren bir olgudur; zengin veya fakir, toplumun her kesimi sağlığa önem verir. Dolayısı ile Bilim Barış Elçileri sağlık ve sağlık bilimleri projeleri ile kalkınma ve barışa imza atabilirler."
ORTADOĞU BARIŞI ÇOK ÖNEMLİ
Bilim, barış ve kalkınmanın tüm toplumların öncelik listesinde kaçınılmaz olarak yer aldığını vurgulayan Doç. Dr. Özdemir, küresel iklim değişikliğinin tüm ülkeler ve mevcut insan kitlelerini yakından ilgilendirdiğini belirterek açıklamasını şöyle sürdürdü:
"Orta Doğu'da barış hem Türkiye'yi hem de küresel sivil toplumu yakından ilgilendiriyor. Bilim Barış Elçileri konsepti bu çerçeve içinde özellikle sağlık bilimleri, toplumsal sorumlu kalkınma ve barış arasında önemli köprüler kurmak için çok zamanlı. Girişimimizle ilgili aldığımız geri dönüşümler son derece olumlu. Ümit ediyorum ki, açık mektubumuz dünya liderlerini bilimi sadece laboratuvara kısıtlı değil, aynı zamanda toplum kalkınması, sorumlu inovasyon ve barış diplomasisi için önemli yapıcı bir enstrüman olarak düşünmeleri için teşvik edecek. Bu konu da birlikte, toplumsal barış, kalkınma, ve küresel dayanışmalar için önemli ilkesel bir tohum attık. Bu önemli projeye fikirsel ve ilkesel destek veren Gaziantep Üniversitesi'ndeki, Türkiye'de ve uluslararası tüm değerli düşünürlere samimi katkıları ve işbirlikleri için teşekkür ediyorum. Bilim Barış Elçileri'nin getireceği olumlu kazançlar hem etiksel, hem de ulusal ve küresel ölçeklerde anlamlı olacaktır."
TÜRKİYE KİLİT ÜLKE
Gaziantep Üniversitesi önderliğinde yaşama geçirilen Bilim Barış Elçileri girişiminin önemine işaret eden Rektör Prof. Dr. Yavuz Coşkun ise, Türkiye'nin başta Ortadoğu barışı olmak üzere dünya barışı için önemli bir misyon taşıdığını vurguladı. Bu pencereden bakıldığında, Bilim Barış Elçileri'nin dünya liderlerine yaptıkları açık çağrıyı çok önemsediğini ifade eden Rektör Prof. Dr. Coşkun şunları söyledi:
"Üniversitelerin nitelikli, donanımlı insanların yetiştirilmesi görevinin yanında, hiçbir zaman göz ardı edilemeyecek bir görevi ise, bilgiyi, bilimsel bilgiyi üretmek ve bu amaçla araştırmalar yapmaktır. Elbette bilim, bilgi insan içindir. ve insana, topluma getirdiği, kattığı değerler ölçüsünde önemlidir. Bu nedenle salt bilginin üretimi ve onun sadece bilim camiasında ses getirmesi ve dünyada yalıtılmış bir tarzda muhafazası yeterli değildir. Üretken bir bilginin, insanın, insanlığın kalkınmasına, refahına, barışa yeni boyutlar ve ivme katması beklenmelidir. Teknolojiden sağlık, sosyal ve hemen her alanda ve nihayetinde bu "Kalkınma ve barışa" ayarlı ve barışı hedef alan anlayışın yönetici ve karar vericilerin önem verdikleri, altını çizdikleri bir 'Paradogmanın' ortaya çıkması, yaygınlaşması, bir bilim kurumu ve bilim insanı 'Barış ve Kalkınma İçin Dünya'ya Mektup' projesini ortaya çıkarmıştır. Bu projenin mimarı, çalışma arkadaşım Doç. Dr. Vural Özdemir ve tüm katkı verenlere teşekkür ederken, bu sürecin insanlığın huzuruna, toplumlara, kaynayan Ortadoğu coğrafyasında barışın sağlanması yolunda somut sonuçların ortaya çıkmasını diliyorum." - GAZİANTEP