Bilecik'te "Tarih ve Kültür Sohbetleri"
İstanbul Şehir Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Akarlı: "Tarihçilik mesleği, belli bir ülkede geçmişe dair anıların yontulup, standartlaştırılarak yurttaşlar arasında ortak bir hafıza oluşmasına ve bir tür kader birliği duygusunun gelişmesine hizmet eder hale gelmiş"
İstanbul Şehir Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Engin Deniz Akarlı, tarihçiliğin, belli bir ülkede geçmişe dair anıların yontulup, standartlaştırılarak yurttaşlar arasında ortak bir hafıza oluşmasına ve bir tür kader birliği duygusunun gelişmesine hizmet eder hale geldiğini bildirdi.
Prof. Dr. Akarlı, Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezi Salonu'nda "Tarih ve Kültür Sohbetleri" kapsamında düzenlenen "Tarihçilik ve Kimlik: Lübnan'dan örnekler" konulu konferansta, tarihin, eski zamanlardan beri insanların merakını çektiğini ve bu çekiciliğin merakın kendi başına zevkli bir yanı olduğunu söyledi.
Tarihin, çeşitli sosyal bilim alanlarına bir tür laboratuarlık işini de gördüğünü anlatan Prof. Dr. Akarlı, şöyle konuştu:
"Tarih ve tarih hikayeleri, akıl, irfan dağarcığı, geçmişin tecrübelerini, olaylarını bizlere naklederken aynı zamanda bir tecrübe birikimi, irfan kaynağı da beraberinde geliyor. Eskiden beri tarihe ilgi duyulması, geçmişi merak etmek, bir insanın kendi kendini bilmesiyle ilgili ve toplumun kendi birikimini değerlendirerek, bundan bazı sonuçlara gitmesi, bir kuşaktan ötekine bir süreklilik sağlaması açısından da hikayelerin bir anlamı var. Hatalardan da bazen insanı gerçekten koruyabilir o tür bilgiler. Tarih denilence akla, ak saçlı, nur yüzlü, dede, nine akla gelir. Bizim kültürümüzde tarihin tehditkar bir tavrı yok tersine kucaklayıcı, akıl, irfan kaynağı olarak, güzel insanlar var. Tarih bilgisi, belli bir çevrede yaşayan insanlar arasında bir bağ kurulmasının araçlarından birisi olmuş. Tarihçilik mesleği, belli bir ülkede geçmişe dair anıların yontulup, standartlaştırılarak yurttaşlar arasında ortak bir hafıza oluşmasına ve bir tür kader birliği duygusunun gelişmesine hizmet eder hale gelmiş. Bu işlevi hem bizde hem başka ülkelerde sürüyor."
- "Lübnan güzel bir ülkedir"
Prof. Dr. Akarlı, Lübnan'ın zulüm ve baskıdan kaçan insanların melcei, sığınağı ve barınağı olduğunu belirterek, Lübnan'ın özgürlükler ülkesi olduğunu kaydetti.
Lübnan'ın, Fenikelilerden bu yana özgüvenle dünyaya acılan insanların ülkesi olduğunu ifade eden Prof. Dr. Akarlı, "Zulüm karanlıktır, özgürlük aydınlıktır, nurun yansımasıdır özgürlük. Karanlıktan aydınlığa nura yönelmek insanların vazifesidir, çünkü güzeldir. Dünyaya açılmak, dünyada öğrenmeye dolayısıyla aydınlanmaya, bilgiye açık olmak demektir. Bilgiye açık olmak güzeldir, Lübnan güzeldir" dedi.
Konuşmanın ardından Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Azmi Özcan, Prof. Dr. Akarlı'ya üzerinde üniversite ambleminin bulunduğu tabak ve üniversite tarafından yayınlanan "Osmanlı medeniyetinde Bilecik" adlı kitabı hediye etti.
Programa, Vali Yardımcısı Süleyman Deniz, Sürekli Eğitim Merkezi Müdürü Yrd. Doç. Dr. Refik Arıkan, öğretim üyeleri, Polis Meslek Eğitim Merkezi ve üniversite öğrencileriyle vatandaşlar katıldı. - Bilecik