Bilecik'te "Tarih ve Kültür Sohbetleri"
Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Sürekli Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürlüğü'nce gerçekleştirilen "Tarih ve Kültür Sohbetleri" kapsamında "Osmanlı'dan Günümüze Sudan" konulu konferans düzenlendi.
Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Sürekli Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürlüğü'nce gerçekleştirilen "Tarih ve Kültür Sohbetleri" kapsamında "Osmanlı'dan Günümüze Sudan" konulu konferans düzenlendi.
Bilecik Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezi'nde, Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi'nin Sudanlı öğretim üyesi Yard. Doç. Dr. Tarıq Mohamed Nour Ali, "Osmanlı'dan Günümüze Sudan" başlıklı konferansta, Sudan ve Afrika coğrafyasına ilişkin tarihi, kültürel ve siyasi ilişkileri içeren bir sunum gerçekleştirdi.
Sudan'ın Afrika'da çok geniş topraklara sahip bir ülke iken, sömürge devletlerinin müdahaleleriyle küçük küçük devletlere bölündüğünü anlatan Yrd. Doç. Dr. Nour Ali, kabilecilik anlayışının yaygın olduğu bölgede Nil Nehri boyunca yaşayan kabilelerin, ekonomik ve sosyal anlamda daha medeni bir yaşam sürdüklerini ancak çöl ve dağlık bölgelerde iç savaşların ve kabileler arası çatışmaların sürdürüldüğünü belirtti.
Osmanlı Devleti'nin 1516 yılından itibaren Mısır ve Hicaz'a yaptığı seferler esnasında Sudan'ın da Osmanlı hakimiyetini kabul ettiğini dile getiren Ali, Sudan halkının çoğunlukla Müslüman olduğunu ve İslam kültürünün yüzyıllarca yaşatıldığı bir ülke olarak Osmanlı'yı rahatlıkla kabul edebildiğini anlattı.
Kabileler arası çatışmaların uzun yıllar boyunca sürdürüldüğünü ancak özellikle ateşli silahların üretilmeye başlanmasıyla birlikte, ülkenin büyük bir bölümünde çeteciliğe dönüşen bir anlayışın yaygınlaştırıldığını dile getiren Ali, şöyle konuştu:
"Son yıllarda iç savaşlar ve çatışmalarla gündeme getirilen Darfur'da en çok Müslüman ve hafızlar yaşamaktadır. Ancak islamiyeti kabul eden bu kabileler, şeriat ve islam hukukunu gerçek anlamda benimseyememiş sadece islamın kolay olan yönlerini öğrenebilmişlerdir. Mevcut iktidarlar ve devlet yetkilileri, Darfur'daki iç savaşı çok fazla önemsemiyorlar ve tedbir almıyorlar. Sömürge ülkeleri de petrol ve doğal kaynaklara hakim olmak amacıyla söz konusu bölgeyi iç savaşın olduğu, terörist çetelerinin insanlık suçu işlediği bir bölge olarak dünya kamuoyuna kötü bir şekilde ilan ediyorlar. İyi ki Osmanlılar, Sudan'a geldi. Afrika ülkelerinin tamamı Osmanlı Devleti'ni kabul etmişlerdir. Çünkü, Osmanlı Devleti İslam kültürüne sahipti ve Sudan halkı ile diğer Afrika ülkelerinde yaşayan Müslümanları koruyup gözeten bir devlet anlayışı vardı. Bu nedenle Osmanlı'nın gelişini Afrika'daki yerel halklar büyük bir sevinçle karşıladılar."
Konferans sonunda, Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Azmi Özcan, Ali'ye üzerinde Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi'nin amblemini taşıyan tabak hediye etti.
Toplantıya, Bilecik Vali Yardımcıları Süleyman Deniz ve Mustafa Güney ile Prof. Dr. Özcan, Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Abdülhalık Bakır, Bilecik Edebali Kültür ve Araştırma Derneği Başkanı Arif Durmuş, üniversitede görevli öğretim üyeleri ve öğrenciler katıldı. - Bilecik