Bayburt'ta "İslam ve Engelliler" Konferansı
Bayburt'ta Camiler ve Din Görevlileri Haftası etkinlikleri kapsamında "İslam ve Engelliler" konulu Konferans düzenlendi.
Bayburt'ta Camiler ve Din Görevlileri Haftası etkinlikleri kapsamında "İslam ve Engelliler" konulu Konferans düzenlendi.
Konferansta selamlama konuşması yapan Bayburt Valisi Hasan İpek, hayalindeki din görevlisini, "Din görevlisi arkadaşlarımız da cemaati camiye geldiği için namazı kılıp sevap alan olarak değil birey olarak kendisine tabi olmuş, kendisinden beklentisi olan insanlar olarak görmesi lazım. Ben cemaate ne verebilirim diye bakması lazım. Bu anlamda tüm mahalleyi, hitap ettiği caminin etrafındaki yeri ve bölgeyi kendisi bir şekilde tanıyıp o insanların dertleriyle dertlenip onların dertlerine çözüm ve geleceklerine ışık tutacak ufukta ve gayrette arkadaşlarım olarak din görevlilerini görmek istiyorum." şeklinde açıklarken hayalindeki camiyi ise
"Ben, ödevini yapamayan bir öğrencinin camiye gittiği zaman orada kendisine yardım edecek birisini bulabileceği, üniversiteye hazırlanan bir öğrencinin zaman zaman caminin belirli bölümlerinde ders çalışabileceği, karnı aç olan bir vatandaşın camiye gittiği zaman bir şekilde karnının doyabileceği, yalnızlık çeken bir insanın camiye gittiği zaman sohbet edecek bir ortamın oluşacağı, hasta olan bir insanın camiye gittiği zaman kendisine tavsiyede bulunacak insanların olacağı, parası olmayan insanların camiye gittiği zaman mutlaka birilerine söyleyip ihtiyacını karşılayabileceği, evinde ısınamadığı için ders çalışamayan çocukların gelip orada ders çalışabileceği ve herkesin bir şekilde camiyle irtibatlaşabileceği bir cami hayal ediyorum."şeklinde açıkladı.
Şair Zihni Kültür Merkezi'ndeki konferansa Bayburt Valisi Hasan İpek, Bayburt Belediye Başkanı Hacı Ali Polat,
Polis Meslek Yüksekokulu Müdürü Abdullah Şahin, Bayburt Müftüsü Kemalettin Aksoy, İl Milli Eğitim Müdürü Seydi Doğan, İl Kültür Müdürü Bahri Akbulut, Ak Parti İl Başkanı Yusuf Elçi, ilçe müftüleri, imam-hatipler ve vatandaşlar katıldı.
Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasından sonra Yakutiye Cami İmam-hatibi Enis Aslan Kur-'an-ı Kerim tilavetinde bulundu.
Bayburt Sakatlar Derneği adına engellileri temsilen Murat Dumlupınar programda bir selamlama konuşması yaptı.
İşaret diliyle açılışı yapılan konuşmada Dumlupınar, Nur Suresi 61. ayetinde geçen "Kör olana güçlük yoktur, topal olana güçlük yoktur, hasta olana da güçlük yoktur…" ifadelerini hatırlattı.
Yeni eğitim döneminde ortapedi engellilerin üst katlara çıkmakta zorluk yaşadıklarını belirten Dumlupınar, bu sorunların çözülmesini istedi. Dumlupınar, Bayburt'un ihtiyacı olan büyük bir cami yapılmasını ve diğer camilerin engelliler için kullanılabilmesinin göz önünde bulundurulmasını ifade etti.
Bayburt Müftüsü Kemalettin Aksoy ise camilerin Beytullah'ın şubeleri olduğunu kaydederek, " Camiler ülkemizin manevi tapularıdır. Sosyal yardımlaşma camilerde toplanan yardımlarla daha da iyi tesis edilmektedir. Camisiz, ezansız bir hayat Müslüman için düşünülemez."dedi.
Camilerin bir okul mesabesinde olduğunu geçen yıl camilere yaz kursları çerçevesinde 2 bin 300 kişinin Kur'an öğrenmek için gittiğini belirten Aksoy, " Bu sene bu sayı büyük bir artış gösterdi. Sadece Bayburt Merkez'de 6 bin civarında öğrencimiz yaz kurslarında dini bilgiler ve Kur'an-ı Kerim öğrendi. Camilerimizde okunan ezan o ülkenin bağımsızlığının işaretidir. Din görevlileri hayatımızın her alanında var olan, olması gereken bir görevi ifa etmektedirler. Hayat ezan ile sala arasında geçen zaman dilimidir. Hayat, doğduğumuzda kulağımıza okunan ezan ve öldüğümüzde din görevlilerin verdiği saladır. Din görevlilerimizin süt gibi ak ve temiz olması lazımdır. İmam her konuda önder ve ileri olmalıdır. İmamlar dert dinleyen, dert paylaşılan kişilerdir. İmam rehber ve sırdaştır."diye konuştu.
Müftü Aksoy, camiler ve din görevlileri haftası ile ilgili de bilgi vererek bu haftada Kur'an-ı Kerim'i güzel okuma, hafızlık yarışması, ezanı güzel okuma yarışması ve hutbe yazma hutbe okuma yarışması düzenlendiğini belirterek bu yıl düzenlenen hafızlık yarışmasında Bayburt ve bölge birincisi ve Türkiye ikincisi Abdullah Şahin ile gurur duyduklarını söyledi.
Cumhuriyet döneminde Türkiye'de 150 binin üzerinde hafız yetiştiğini hatırlatan Aksoy, 1975 yılından sonra ise 105 bin hafız yetiştiğini kaydetti.
TÜRKİYE'DE HER YIL 3 BİNE YAKIN CAMİ AÇILMAKTADIR
Müftü Aksoy " 2011'in sonunda 82 bin 693 camimiz vardı. Şu anda bu sayı 84 bini geçti. Her sene 3 bin tane cami bu sayıya eklenmektedir. Bunların 48 bini köylerde 28 bini il ve ilçe merkezlerinde, 7 bin 500'ü de beldelerde bulunmaktadır. 2011 sonu itibariyle Diyanet İşleri Başkanlığı'nda 98 bin 555 kadrolu olmak üzere sözleşmeli, fahri ve diğer görevlilerle birlikte 120 küsur bin görevlimiz bulunmaktadır. Bunun yüzde 15'i bayandır. 10 bin 914 tane Kur'an kursumuzun 9 bin 486'sı geçen yıl açıktı. 205 bin 553 öğrencimiz de geçen yıl Kur'an kurslarımızda eğitim gördü."şeklinde istatistikler paylaştı.
Türkiye'de 8 milyon engelli olduğunu hatırlatan Aksoy Peygamberimiz dönemindeki engellilerden de örnekler verdi.
Ortapedik engelli Muaz Bin Cebeli'in Yemen'e vali olarak gönderildiğini, peygamberimizin Medine dışına çıktığında yerine en çok, görme engelli Abdullah İbni Mektum'u bıraktığını anlattı.
Müftü Aksoy engelli kardeşlerimize yönelik görevleri ise şöyle sıraladı: " Onlara itibar ve iltifat etmemiz gerekir. Onları ziyaret edip onlara yardımcı olmamız gerekir. Onları asla aşağılayıcı, kırıcı söz söylememeliyiz. Onları eğitmeli, topluma kazandırmalıyız. Onlara iş imkanı sağlayıp dertleriyle dertlenmeliyiz. "
KENDİMİZİ AŞABİLDİĞİMİZ ZAMAN BU TOPLUM MUTLAKA DEĞİŞECEKTİR
Bayburt Belediye Başkanı Hacı Ali Polat ise daha yetişmiş daha nitelikli din camiası ve onların etkili olduğu toplum ve haftanın hayırlı olması temennisinde bulunarak, "hedef kitle ile dini anlatma sancısı çeken insanlar arasında herhangi bir engel kalmamıştır. Şimdi cemaat ile din görevlisi arasında tek engel var. O da kendimiz. Kendimizi aşabildiğimiz zaman, kendimizi 'üsve-i hasene' basamağına çıkardığımız zaman, insanların örnek alabildiği davranışlar sergileyebildiğimiz zaman, insanlara irşad ve tebliğ faaliyetini yaptığımız zaman bu toplum mutlaka değişecektir. Buna inanıyoruz. Bunun için herkes yetki ve sorumluluklarının farkında olmalı. "dedi.
HERKESİN BİR ŞEKİLDE CAMİYLE İRTİBATLAŞABİLECEĞİ BİR CAMİ HAYAL EDİYORUM
Bayburt Valisi Hasan İpek ise haftanın hayırlı olmasını ve camilerin ilgili konularda vatandaşı bilinçlendirmesi dileklerinde bulunarak, " Son zamanlarda Diyanet İşleri Başkanlığımız toplumun güncel ihtiyaçlarını belirleyerek, daha bir aktif hale getirmeye başladı. Kutlu Doğum haftasını kardeşlik ile birleştirerek o günlerde kardeşliği irdeledik. Bugün de Camiler ve Din Görevlileri Haftası'nı özürlülerin camilerde karşılaşacağı problem ve onların çözüm yollarını bir hafta boyunca Türkiye'de ve Bayburt'ta tartışacağız. Bu anlamda bir çok konuda çözüm bulacağız. En azında adım atmaya başlayacağız. Ben sizlere cami ve din imamla ilgili beklentilerimi söyleyeceğim. Din görevlilerin ihtiyaçları konularında da sendika başkanımız mutlak bizle her zaman görüşecekler. Birebir görüşüp onlarla ilgili Bayburt'taki problemleri çözmeye çalışacağız. Ben size bugün cami ve din görevlisi ile ilgili ne anladığımı ve ne beklediğimi kısaca söylemek istiyorum. Birçok şey söylendi, camiler islamiyetin işaretidir, Müslüman olduğumuzun göstergesidir ama camilerin sadece ezanla başlayıp dua ile bitirilen bir yer olması caminin asıl anlamına kesinlikle uygun değildir. Cami, Müslümanların bir araya toplanıp, kendi dertleriyle kendi ihtiyaçlarıyla ilgilendikleri bir yerdir.
Ben, ödevini yapamayan bir öğrencinin camiye gittiği zaman orada kendisine yardım edecek birisini bulabileceği, üniversiteye hazırlanan bir öğrencinin zaman zaman caminin belirli bölümlerinde ders çalışabileceği, karnı aç olan bir vatandaşın camiye gittiği zaman bir şekilde karnının doyabileceği, yalnızlık çeken bir insanın camiye gittiği zaman sohbet edecek bir ortamın oluşacağı, hasta olan bir insanın camiye gittiği zaman kendisine tavsiyede bulunacak insanların olacağı, parası olmayan insanların camiye gittiği zaman mutlaka birilerine söyleyip ihtiyacını karşılayabileceği, evinde ısınamadığı için ders çalışamayan çocukların gelip orada ders çalışabileceği ve herkesin bir şekilde camiyle irtibatlaşabileceği bir cami hayal ediyorum."dedi.
İNSANLARIN DERTLERİNE ÇÖZÜM VE GELECEKLERİNE IŞIK TUTACAK DİN GÖREVLİLERİNİ GÖRMEK İSTİYORUM
Camilerin tarihte herkesin bir şekilde irtibat kurduğu yerler olduğunu kaydeden Vali İpek konuşmasına şöyle devam etti: " Osmanlıdaki camilere baktığınız zaman mutlaka yanında bir imaret olmuş, bir medrese olmuş, veyahutta sibyan mektebi olmuş ve bunlar birbirleriyle entegre olmuşlar. Çok güzel minareler, kubbeler ve iç dizaynlar yapıyoruz; ama kesinlikle bundan sonra düşünmemiz gereken, cami ve din görevlisi ile ilgili düşünmemiz gereken şey bu ideallere uygun olarak hem din görevlilerin hareket tarzlarını değiştirmeleri hem de camilerin mekansal olarak buna uygun hale gelmeleridir. Bu benim hayalim. Bayburt dini anlamda çok hassasiyeti olan bir il olduğundan bunu biz buradan başlatarak tüm Türkiye'ye yayabiliriz. Din görevlisi arkadaşlarımız da cemaati camiye geldiği için namazı kılıp sevap alan olarak değil, birey olarak kendisine tabi olmuş, kendisinden beklentisi olan insanlar olarak görmesi lazım. Ben cemaate ne verebilirim diye bakması lazım. Bu anlamda tüm mahalleyi, hitap ettiği caminin etrafındaki yeri ve bölgeyi kendisi bir şekilde tanıyıp o insanların dertleriyle dertlenip onların dertlerine çözüm sunacak ve geleceklerine ışık tutacak ufukta ve gayrette arkadaşlarım olarak din görevlilerini görmek istiyorum. "
Vali İpek, engelliler ve camiler konusunda ise şu görüşleri paylaştı: " İslamiyet kesinlikle insanların dini, rengi, kabiliyetleri konusunda, engelli veya sağlıklı olması konusundakesinlikle bir ayrım yapmamış ve insanı önce eşref-i mahlükat görmüş. İnsan olmayı yaratılmışların en şereflisi olarak görmüş. Bu Müslüman olunduğu takdirde daha da önem kazanmış. Bu anlamda özürlülerin bu ibadetlerden ve ayrıca biraz önce söylediğim faaliyetlerden yararlanabilmesi için camilerimize inşallah dizaynlar yapalım. Ben bu haftanın hem camilerimizin güzelleştirilmesi ve temizliği açısından hem din görevlilerimizin problemlerinin konuşulması ve çözüm yolu açısından hem de engellilerimizin camilerimizden ve ibadet yerlerimizden faydalanması açısından faydalı olmasını Cenab-ı Allah'tan niyaz ediyorum. Bir de Bayburt'ta çalışan din görevlisi arkadaşlarımızı tebrik ediyorum. Gerçekten mümkün olduğu kadar değişik camilere gidiyorum cumalarda. Bütün camilerimizi çok temiz ve pırıl pırıl görüyorum. Bunun için din görevlisi arkadaşlarımı ve orada emeği olan hanımefendileri ve beyefendileri tebrik ediyorum. "
Prof. Dr. Mustafa Kahraman ise "İslam ve Engelliler"e dair bir konferans verdi. - BAYBURT