Haberler
Netanyahu'dan orduya Orta Doğu'yu cehenneme çevirecek talimat: Yoğun savaşa hazırlanın

Netanyahu'dan orduya Orta Doğu'yu cehenneme çevirecek talimat

Türkiye sınırında kritik gelişme: Muhalifler, ikinci büyük kenti ele geçirmek üzere

Türkiye sınırında kritik gelişme! Muhaliflerin ikinci büyük kenti geçirmesi an meselesi

İslam Memiş uyardı: Sadece dolar değil sahte euro da var

Kritik uyarı: Sadece dolar değil sahte euro da var

Fuhuşa zorlanan 17 yaşındaki kızın anlattıkları kan dondurdu: Günde 180 kişi ile birlikte oluyordum

Günde 180 kişiyle birlikte olmaya zorlamışlar

Batman Barosundan, Tunceli Baro Başkanının Tutuklanmasına Tepki

Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Batman Barosu Başkanı Ahmet Sevim "Bir baro başkanının tutuklanması bizi tedirgin etmiştir" dedi.

Batman Barosu Başkanı Ahmet Sevim, Tunceli Baro Başkanının tutuklanmasına tepki gösterdi.

Baro Başkanı Ahmet Sevim "Bir baro başkanının tutuklanması bizi tedirgin etmiştir" dedi.

Sevim "avukatın kendisi hukuk güvenliği içinde olmadığı takdirde, hiçbir yurttaşın hukuk güvenliğinden söz edilemez" diyerek, tutuklama olayının anti-demokratik bir uygulama olduğunu söyledi.

Tunceli Barosu Başkanı Uğur Yeşiltepe'nin tutuklanması üzerine değerlendirmede bulunan Sevim, "Bilindiği üzere demokrasinin temeli, hukuk devleti ve hukuk güvenliğidir. Avukat, yurttaşların hak ve özgürlüklerinin korunmasının, hak ihlallerinin giderilmesinin güvencesidir. Bu anlamda avukatın kendisi hukuk güvenliği içinde olmadığı takdirde, hiçbir yurttaşın hukuk güvenliğinden söz edilemez. Bir avukatın mesleki faaliyetleri sebebiyle, soyut ve varsayıma dayalı olarak suçlanıp mahkûm edilmesi, savunmaya yönelik bir gözdağı ve baskı oluşturmaktadır" dedi.

"KİMSE YARGI GÜCÜYLE BASKI OLUŞTURMASIN"

Açıklamasında, yargının gücü ile kimsenin baskı unsuru yapmasına hakkının olmadığını belirten Baro Başkanı Ahmet Sevim "Bu çerçevede Tunceli Barosu Başkanı Uğur Yeşiltepe'nin mesleki faaliyetleri sebebiyle, soyut ve varsayıma dayalı gerekçelerle 6 yıl 3 ay gibi ağır bir biçimde cezalandırılmış olması savunma hakkı adına bizleri büyük bir endişeye sevk etmiştir. Bu durum kabul edilemez. Bunun yanı sıra temyiz incelemesinde de, zaten yapısı ve kararları tartışmalı olan Yargıtay 9.Ceza Dairesi'nin, tam da HSYK'nın yaptığı yeni atamalar öncesinde, diğer birçok dosya gibi, alelacele bu kararı da onamış olması, kuşku ve endişelerimizi artırmaktadır. Oysa yargı hiçbir gücün veya yapının elinde olamaz ve hâkimler belirli bir mensubiyet saikiyle hareket edemezler. Böyle bir durumda hiç kimsenin hukuk güvenliğinden söz edilemez" şeklinde konuştu.

Kaynak: Temsilci / Yerel
title