Başkan Yazıcı ve Eşi, Tuzla'dan Hatay'a Gönül Köprüsü Kurdu
Tuzla Belediye Başkanı Dr. Şadi Yazıcı ve eşi Dr. Fatma Yazıcı, Hatay’da Suriyeli sığınmacılarla bir kez daha tek yürek oldu ve onların iç savaş nedeniyle yaşadığı dramın yükünü ve acısını hafifletti.
Tuzla Belediye Başkanı Dr. Şadi Yazıcı ve eşi Dr. Fatma Yazıcı, Hatay'da Suriyeli sığınmacılarla bir kez daha tek yürek oldu ve onların iç savaş nedeniyle yaşadığı dramın yükünü ve acısını hafifletti.
Tuzla Belediye Başkanı Dr. Şadi Yazıcı ve eşi Dr. Fatma Yazıcı, Tuzla Belediyesi Başkan Yardımcısı Dr. Turgut Özcan, Tuzla Belediyesi Başkan Danışmanı Dr. Mehmet Metin, Hatay Kırıkhan'da ikinci gün programına Suriyeli sığınmacı çocukların yararlandığı Eğitim Kampüsü ve yetimhane ziyareti ile başladı. Eğitim kampüsü ziyaretinde Suriyeli kız öğrencilerin annelerine ithafen Türkçe okuduğu şarkı, Yazıcı ailesini duygulandırdı.
Tuzla Belediye Başkanı Dr. Şadi Yazıcı, ziyaretinde Kırıkhan Belediye Başkanı Ayhan Yavuz, Kırıkhan Muhtarlar Derneği Başkanı İdris Karataş, muhtarlar, Hatay Yardımlaşma Derneği Başkanı Rahmi Vardı ve Yönetim Kurulu Üyeleri ile sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle toplantıda bir araya geldi. Dernek başkanları, Tuzla Belediye Başkanı Dr. Şadi Yazıcı'ya hizmet ve katkılarından dolayı plaket vererek teşekkür etti.
"Ezen ve ezilen toplumlar"
Tuzla Belediye Başkanı Dr. Şadi Yazıcı, konuşmasını 2 başlık altında gerçekleştirdi. Önce dünyada yaşanılanlara bir parantez açan Başkan Yazıcı, "Bir düşünür diyor ki; 'Çağımızın ne ızdırapları yenidir, ne de reçeteleri yenidir.' Aslında tarihe süreç açısından bakıldığında, dünyada var olduğumuz süre içerisinde her zaman iki sınıf vardır; ezen ve ezilen. Dünyada da o tarihi süreç aynı şekilde devam ediyor, sadece değişen argümanlar, yöntemler, metotlar var. İşin özünde kendi refahı ve müreffehliği için çarpışan bir Avrupalı, batılı topluluklar var ve onların bu kendi müreffeh yaşamlarını borçlu oldukları, sadece ve sadece sömürerek onu devam ettirebilecekleri bizim gibi doğulu toplumlar var. ve maalesef eski dünya denilen bu bölgede bu coğrafyada daha çok İslam coğrafyası ve bu coğrafya üzerinde akan kanı hiç umursamadan kendi hayatlarını ve kendi standartlarını hiç değiştirmeden yaşayan batı topluluğu karşısında biz bir kardeşiz. Biz hangi kökenden, mezhepten, meşrepten, milliyetten gelirse gelsin 'İnananlar kardeştir' düsturuyla biz gönlümüzü açtık. Hangi dine mensup olursa olsun mazlumun yanında olan bir medeniyetin evlatları olarak Sayın Cumhurbaşkanımızın öncülüğünde dünyanın baktığından daha fazla mülteci sorununa eğilerek, daha dikkatli bakarak 79 milyon yüreğini açtı. Allah bütün imkanlarını, olanaklarını, fırsatlarını, bazen hayır hasenatını ve zekatlarını bu işe veren bütün 79 milyondan -çok az kesimden çıkan cılız sesleri istisna sayarsak- bütün milletimizden Allah razı olsun" dedi.
"En büyük silahımız birliğimiz"
Yazıcı, Türkiye'nin bu süreçte üstlendiği rol ve Suriyeli sığınmacılara yapılan yardımları şu şekilde değerlendirdi:
"Bugün, medeniyet iddiasının aslında sahaya yansımasıdır. Osmanlı'nın, ecdadımızın bütün İslam coğrafyasındaki emanetini bu son yüzyılda taşıyan bir millet olarak hem yükümüz ağır hem işimiz ağır hem de dünyada mücadele ettiğimiz insanların elindeki güçlere bakıldığında işimiz zor ama bizi bir arada tutacak bir şey var. Silah, nükleer güç, uzay teknolojileri ile uğraşırken bir mazlumun, bir çocuğun, bir annenin çektiği feryada kulaklarını tıkayan batı toplumunun farkı karşısında tek gücümüz, tek imkanımız, tek çaremiz var. Hangi yerden nereden olursa olsun birbirimize sarılmamız lazım. Türkiye sınırları içerisinde yaşayan herkesin ve gelen kardeşlerimiz ile beraber biz Müslümanız ve biz kardeşiz diyerek birbirimize kenetlenirsek bize hiçbir şey yapamazlar. Başarabilmemizin tek yolu bu. Bunu gelecek nesillere de aktararak bu bilinçle hareket etmemiz lazım. En büyük silahımız birliğimiz, bu birliğimizi sağladığımız taktirde karşımızdaki hiçbir güç duramaz ve duramayacaktır. Sadece Yaradan'dan ötürü yaradılmışa gösterilen bu büyük özveriyi, bu büyük gayret, maddi manevi hiçbir şeyine acımadan bu işe gönül verenlerin yaptığı gerçek insanlık budur."
Suriyeli sığınmacılara Türkiye'de ilk ev sahipliğini yapan sınır il ve ilçelerin yöneticilerine teşekkür eden ve kutlayan Başkan Yazıcı, "İnsanı insan yapan değerler kardeşliktir, acımadır, sevgidir, birliktir, beraberliktir. Yaradan'dan ötürü ona gösterilen özendir. Kalbi geniş, insani değerleri yüksek olan bu insanlara sahip ülkenin evladı olarak Rabbime hamdediyorum. Bu işin uç beyi olan, ilk mücadelesini veren, bu işin ilk zorluğunu göğüsleyen sınır illerimiz, ilçelerimiz, mahallelerimizin yöneticilerinin Allah yardımcısı olsun. Biz uzaktan bu işe destek vermeye, elimizden gelen ölçekte kanımızca kararımızca bir şeyler yapmaya çalışıyoruz. Biz şehri emin bilinciyle tüm Tuzla'nın emanetini taşırken, sizin Suriyeli kardeşlerimiz ile beraber büyük bir emaneti taşıdığınızın farkındayım. Kendi imkan ve olanaklarının çok ötesinde büyük işler başarılmış" şeklinde konuştu.
Tuzla Belediye Başkanı Dr. Şadi Yazıcı, Kırıkhan Belediye Başkanı Ayhan Yavuz ve AK Parti Kırkhan İlçe Başkanı Ömer Ayhan Şıhca, Tuzla'nın kardeş ilçesi Hatay Kumlu'nun Kaymakamı Adnan Karaosmanoğlu ve Belediye Başkanı İbrahim Paç'ı ziyaret etti. Tuzla Belediye Başkanı Dr. Şadi Yazıcı'nın Hatay'daki son durağı Reyhanlı'da yazar ve düşünür Cemil Meriç'in doğduğu ev oldu. - İSTANBUL