Banu Avar, Ödemiş'te Söyleşiye Katıldı
Gazeteci yazar Banu Avar, Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Ödemiş Şubesi'nce düzenlenen söyleşiye katıldı.
Gazeteci yazar Banu Avar, Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Ödemiş Şubesi'nce düzenlenen söyleşiye katıldı. Avar, Türkiye'nin 1918 yılının adeta bir kopyasını yaşadığını öne sürerek, bu gidişe dur demenin ancak partiler üstü bir birlikle mümkün olabileceğini söyledi.
Ödemiş Belediyesi Kültür Merkezi'nde yaklaşık 500 kişinin katıldığı söyleşiyi şehit aileleri, siyasi partilerin temsilcileri, sivil toplum örgütlerinin temsilcileri de takip etti. ADD Ödemiş Şube Başkanı Hikmet Güriş'in açılış konuşmasının ardından söz alan Banu Avar, Türkiye'nin içinde bulunduğu süreci ve Türkiye'yi bekleyen tehlikeleri yönelik düşünce ve tespitlerini anlattı. Türkiye'de şu an yabancı askerlerin 40 üsse sahip olduğunu, tıpkı 1918'de gelen 2 bin işgalci ABD askeri gibi şu anda da NATO askeri adı altında Kahramanmaraş ve Gaziantep civarlarında yabancı askerlerin cirit attığını söyleyen Avar, "Bunun dışında bakanlıkların içine sızmış CIA ajanları, siyasi partilerin içlerinde yer alan Sorosçular da var. Tüm kararlar bunlar tarafından veriliyor. Bush ve Obama'nın psikolojik danışmanı Vamık Volkan Çankaya'dan çıkmıyor. Türk toplumuna karşı müthiş bir psikolojik harekat var. Televizyondaki programlar, diziler, tartışma platformları, yarışmalar bu psikolojik çökertme operasyonunun birer parçaları. Diziler ve çizgi filmlerle çocukların beyinleri şekillendiriliyor. Mesela öğrencilerimizin yurt dışı eğitim programı Erasmus. Erasmus dedikleri 'Araplar ve Türkler öldürülsün' diyen bir filozof. Biz bugün bu programlarla öğrencilerimizi Batı'ya yolluyoruz. Batı peki bunu babasının hayrına mı yapıyor? Batının tek amacı Türk'ü yok etmek" dedi.
Amerika'nın Batılı kalıpta insan yetiştirmek için 1950'lerden bu yana eğitim sistemini kendi istediği gibi şekillendirdiğini söyleyen Avar, şöyle devam etti: "Bu eğitim sistemiyle sağlam nesillerin yetişmesi zor. Sağlam adam kaldıysa bu da toplumumuzun DNA'sından kaynaklanıyor. Ben dünyanın 82 ülkesini dolaştım. Türk milleti kadar ilginç bir millet görmedim. Bizim duygusal zekamız diğer toplumların çok üstünde.
Diyeceksiniz bu kadar zeki bir millet nasıl 10 senedir AKP tarafından yönetiliyor. Devletlerin ve toplumların tarihleri 100 yılları kapsar. 100 yılın içinde 10 sene çok büyük bir anlam ifade etmez. İnsanlar bir yerden sonra ayağa kalkar zaten. İnsanımızda bir bıkkınlık var. Bu zamana kadar CHP'ye, MHP'ye oy vermiş karşılığında bir şey görememiş. Hangi parti milletin gerçek temsilcisi olmuş? Soros'un adamlarının yönettiği, Apo'nun avukatlarının yönetici olduğu partiler mi AKP'ye muhalefet edecek? Bu partiler mi milletimize umut verecek. Artık siyasi partilerin hiçbirinden hiçbir şey beklemeyin. Bu partiler bu çökertme operasyonunun birer parçalarıdır."
Söyleşide Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün Nutuk'undan pasajlar da okuyan Avar, "Atatürk 1918 yılı ile ilgili yazdığı bölümlerde sanki günümüzü anlatıyor. Ben o yüzden yaşadığımız dönemi Mondros'un imzalandığı, mandanın bile kabul edilebilir olduğunun söylendiği 1918 yılına benzetiyorum. Atatürk o dönemde çamurlu bir zeminde parti olmaz deyip hiçbir partiden güç almadan, 'Halkın partilere güveni yoktur, partiler üzeri toplanmalıyız' diyerek yola çıkmış. Erzurum ve Sivas kongrelerini toplamış. Bugün de halk siyasi partilere güvenmiyor" diye konuştu.
Batı'nın bölgede sınırları eritip enerji kaynaklarına erişimi kolaylaştırmak için sayısız operasyona giriştiğini kaydeden Avar, şunları kaydetti: "Bugün Suriye'de testere politikası izleniyor. 2 ayda biter denen operasyon 2 yıldır bitmedi. Başarısız oldular, başarısız oldukları için daha da çok kan döküyorlar. Silah ve terörist ihracatı yapıp daha çok kan dökülsün,
bir istikrar ortamı oluşmasın istiyorlar. Suriye'de de insan faktörünü unutuyorlar. Suriye'deki bu zalimliğe Türkiye'nin destek vermesi ise çok acı. Ben Suriye'de devlet başkan yardımcısı ile röportaj yaptım ve ona zamanında Apo'ya niye kucak açtıklarını sordum. Aldığım yanıt ise daha feciydi. Bana Türkiye'nin 1957'de İngilizlerle birlik olup Suriye'yi bölmek için Suriye'nin kuzeyinde bir İslam devleti kurmaya kalktığını, bu nedenle Türkiye'nin Suriye'yi bölme girişimine bir tepki olarak bunları yaptıklarını anlattı. Bugün hangi Arap ülkesine gitsek bize 2. İsrail gözüyle bakıyorlar. Yıllardır izlenen Batı destekli dış politikanın sonucu bu. Halbuki Suriye halkı ile Türk halkının kardeşliği Kuva-yı Milliye'ye dayanıyor. Kuva-yı Milliye'nin ilk kıvılcımın yandığı yerlerden birisi Halep'tir."
"KÜRESEL GÜÇLER TÜRKİYE'YE BAŞKANLIK SİSTEMİNİ ÖNERİYOR"
Türkiye'nin yeni Anayasa hazırlıkları ve son dönemde tepki toplayan barış süreci adı verilen dönemle ilgili de açıklamalar yapan Avar, "Küresel güçler Türkiye'ye başkanlık sistemini öneriyor. Türkiye'de ithal bir başkanlık sistemi gündemde. Bu nedenle son günlerde Akil Adam denen ebleh topluluk ortaya çıkartıldı. Başkanlığın pazarlığı var. Toplumda oluşan tepkiyi gidermek için Akil Adamlar oluşturuldu ama başarılı olamaz.
Yine de bunların şapkadaki tavşanı hazırdır. Milletin gerçek temsilcileri mecliste olmadığından bunun yerine de gelecek olan da küresel güçlere hizmet eder, onun kontrolünde olur. Bu sistem sürekli alternatifler üretir. Bu sistem halkın bir araya gelip söz sahibi olmasını istemez. Çünkü halk söz sahibi olursa başlarına gelecekleri bilirler. Türkiye'de artık halkın söz söyleme vakti gelmiştir. Ama bu siyasi partilerle olamaz. Siyasi parti demek, koltuk demektir, para demektir. Koltuk ve para hırsı herkese her şeyi yaptırır" diye konuştu.
Gazi Mustafa Kemal'in bütünleyici bir anlayışla kimseyi dışlamadan cumhuriyetin temellerini attığını belirten Avar'ın, şöyle konuştu: "1. Meclis'in açıldığı gün cübbelisi, sarıklısı, sakallısı, yurt dışında eğitimden yeni dönmüşü, milliyetçisi, solcusu hep bir aradaydı. Onların tek bir amacı vardı; milli bütünlük. Bu anlayış sayesinde bugünlere kadar geldik. Amerika'ya gittiğinizde oradaki Vietnam kökenli birine kimsin, neredensin diye sorsan. 'I'm American' der kestirir atar, Fransa'da da aynısı söz konusu. Türkiye'de de cumhuriyetin kuruluş felsefesi bu. 'Ben Türk'üm' dediğinizde bu sözün içinde herkes vardır. Türk-Kürt ayrımı yapmak, Alevi-Sünni ayrımı yapmak, Kürtlere özerklik ve ayrı bir bölge istemek faşistliktir. Türk demek bütünleyiciliktir, kardeşliktir, bir arada yaşama isteğidir" şeklindeki sözleri salondan büyük alkış aldı. Türk halkına seslenen Avar, "Sosyal medya dediğimiz şey CIA'nın emrinde ve denetiminde. Facebook ve Twitter'den sağlıklı şekilde örgütlenemezsiniz. Eğer bu ülkenin bugünkü ortamından rahatsızsanız, eğer Türkiye'yi bekleyen yok olma tehlikesini görüyorsanız daha çok yüz yüze gelin. Partiler üstü oluşumlarla toplantılar düzenleyin. Yerel bazda örgütlenin. 1919'larda bu oluşumların adı namus cephesi idi. Siz de milli cepheler oluşturun. Çünkü Facebook toplumu pasifleştirme operasyonudur. Facebook'ta yazdıklarınız değil insanlarla bir araya gelip yaptıklarınızla bu topraklar bu gizli işgalden kurtulur."
Avar, konuşmasının ardından şehit ailelerini de sahneye davet edip Türk Bayrağı açtı ve salondakilerden büyük alkış aldı. Avar, şehit aileleri ile sık sık görüştüğünü belirterek, Türk halkının umutsuzluğa kapılmak yerine şehitlerin vatan sevgisiyle bir araya gelmesi gerektiğini söyledi. Usta gazeteci-yazar daha sonra salondakilerin sorularını da yanıtladı. - İZMİR