Haberler
NATO lideri Rutte, Türkiye'yi ikna için gelmiş

NATO lideri Rutte, Türkiye'yi ikna için gelmiş

İsrail ve Hizbullah ateşkese çok yakın: 36 saat içinde ilan edecekler

Savaşın bitmesine saatler kaldı! Ateşkes artık çok yakın

Kreş tartışmasında CHP'li Başarır ağzını fena bozdu: Tweet bu kadar, geri zekalı

CHP'li Başarır ağzını fena bozdu! Varank'ın yanıtı ise daha bomba

İsrail Maliye Bakanı'nın 'Gazze işgal edilmeli' sözleri tepki çekti

İsrailli bakandan skandal sözler

"Balyoz Planı" Davası

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

"Balyoz Planı" davasına bakan mahkeme heyeti, mazeret bildirmeden duruşmaya katılmayan avukatlar hakkında disiplin yönünden gereğinin yapılması ve sanıklara yeterli sayıda avukat tayin edilmesi için İstanbul Baro Başkanlığı'na yazı yazılmasına...

"Balyoz Planı" davasına bakan mahkeme heyeti, mazeret bildirmeden duruşmaya katılmayan avukatlar hakkında disiplin yönünden gereğinin yapılması ve sanıklara yeterli sayıda avukat tayin edilmesi için İstanbul Baro Başkanlığı'na yazı yazılmasına karar verildi.

İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada, aranın ardından konuşan Mahkeme Heyeti Başkanı Ömer Diken, sanık avukatlarının davayı kilitlemek amacıyla duruşmaya girmediğini söyledi.

CMK'da protesto diye bir şeyin bulunmadığını ifade eden Diken, "(Talebimiz kabul edilmediği için duruşmaya girmemek) diye bir şey yok. İki gündür bu sorunu aşmaya çalışıyoruz. Aşılmıyorsa tek kılavuzumuz CMK'dır" diyerek, mahkemenin aldığı kararların açıklanacağını söyledi.

Ara kararların açıklanmaya başladığı sırada izleyiciler tarafından alkışlar yükseldi. Bunun üzerine Diken, izleyicilerin salondan çıkarılmasını istedi. Ardından sanıklar da salondan çıkmaya başladı. Ömer Diken, sanıkları, mahkeme başkanı izin vermeden duruşma salonundan çıkamayacakları konusunda uyardı.

Diken, "CMK 194 açık. Ara kararların okunması dışında bir sanığın bile çıkmaya hakkı yok. Siz tutuklu sanıksınız. Protesto etme hakkınız yok. Çıkamazsınız. Dikerim oraya jandarmayı bir daha çıkamazsınız. İhtiyaçlarınızı gidermek için duruşmalardan çıkmanıza izin verdik. Bir yıldır iyi niyetli davranıyoruz. Bir daha yaparsanız mahkeme gereğini yapar" dedi.

Duruşmaya daha sonra ara verilerek, izleyiciler salondan çıkarıldı.

Aranın ardından devam edilen duruşmada sanıklardan bir kısmı çıkarken, bir kısmı salonda kalarak konuşmak istedi.

Sanıklar, sahte dijital verilerle mağdur edildiklerini belirterek, tanık ve bilirkişi taleplerinin kabul edilmesini istedi.

Emekli Tuğgeneral Süha Tanyeri ise ağlamaklı bir sesle "Eşime buraya her geldiğinde uysal durmasını söylüyorum. Eşim niye cezalandırılıyor" dedi. Bunun üzerine Ömer Diken, mahkeme heyeti çıktıktan sonra ailelerin salona alınabileceğini söyledi.

-Genelkurmay Başkanı'na sesleniş-

Tutuklu sanıklardan Yasin Türker de emekli orgeneraller Hilmi Özkök ve Aytaç Yalman'ın tanık olarak dinlenilmesini talep ederek, "Ben Hilmi Özkök ve Aytaç Yalman'ı nasıl çağırabilirim ki- Buradan şu anki Genelkurmay Başkanı'na sesleniyorum. Açsın telefon, Aytaç Yalman ve Hilmi Özkök'ü çağırsın ve duruşmada hazır bulunmasını sağlasın. Onlar da bildiklerini anlatsınlar" dedi.

Türker, yine Genelkurmay Başkanı'nın da o dönem emrinde bulunan subaylar ve öğrencilerden bazılarının darbe girişiminde bulunduklarının iddia edildiğini belirterek, "Kendisinin de söyleyecek bir şeyleri vardır" diye konuştu.

Duruşmada daha sonra mahkeme tarafından alınan ara kararlar, üye hakim Murat Üründü tarafından okundu.

-Ara kararlar-

Buna göre mahkeme heyeti, tanık dinletilmesi, dijital veriler hakkında bilirkişi incelemesi yaptırılması, rapor düzenleyen bilirkişilerden bazılarının duruşmada dinlenilmesi şeklindeki talepleri reddetti.

Mahkeme heyeti, sanık Erdem Caner Bener'in duruşmada hazır ettiği tanığın dinlenilmesi talebini, "CMK'ya göre zorunlu olarak bulunmaları gereken müdafilerin kasti olarak duruşmalara katılmamaları, yargılamaları sürüncemede bırakmaları, zorunlu süjelerden olan avukatların bulunmadığı" gerekçesiyle kabul etmedi.

Sanık avukatlarına, katılma taleplerine, tanık beyanlarına ve esas hakkındaki mütalaaya karşı beyanda bulunmaları için bir sonraki celseye kadar süre verilmesine hükmeden mahkeme heyeti, vekaletnameli olarak görev yapan sanık avukatlarının taleplerinin karşılanmaması nedeniyle son 6 duruşmaya katılmadıklarını kaydetti.

Ancak avukatların bir kısmının dinleyici sıralarında oturmaya devam ettiklerini, duruşmalarda müdafi zorunluluğu bulunduğundan bu şekilde mahkemenin yargılama yapmasının engellendiğini ifade eden mahkeme heyeti, bu gerekçelerle mazeret bildiren avukatların dışındakiler hakkında disiplin yönünden gereğinin yapılması için İstanbul Baro Başkanlığı'na yazı yazılmasına karar verdi.

Mahkeme ayrıca, sanıklara da yeterli sayıda avukat tayin edilmesi için Baro'ya yazı gönderilmesine hükmetti.

-Suç duyurusunun gerekçeleri-

Mahkeme heyeti, İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal ve yönetim kurulu üyesi 10 avukat hakkında Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusu yapılması ve Türkiye Barolar Birliği'ne yazı yazılması gerekçelerini de kararında ayrıntılı olarak açıkladı.

Buna göre, İstanbul Barosu Başkanı ve yönetim kurulu üyesi olan 10 avukatın sabahki oturuma, herhangi bir izin almadan, cübbelerini giymiş olarak gelip, sanık avukatları için ayrılan bölüme oturduklarını ifade eden mahkeme heyeti, kendilerine sorulduğunda Avukatlık Kanunu'na göre baro yönetiminin tespitte bulunabileceğini belirtip, yargılamadaki adil olmayan uygulamaların giderilmesini istediklerini söylediklerini kaydetti.

Mahkeme heyeti, İstanbul Barosu Başkanı ve yönetim kurulu üyelerinin duruşma salonuna giriş şekilleri, yargılamayı yapan mahkemeye talimat verir şeklindeki tavır ve konuşmalarına dikkati çekerek, bunların mahkemeyi denetlemeye yönelik görüşlerini bildirdiklerini vurguladı.

Anayasa'da "Hakimlerin görevlerinde bağımsız oldukları, kanuna ve hukuka uygun olarak vicdani kanaatlerine göre hüküm verebilecekleri, hiçbir organ, makam, merci veya kişinin yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve hakimlere emir ve talimat veremeyecekleri" şeklinde düzenleme olduğunu belirten mahkeme heyeti, baro yönetiminin, mahkemelerinin talepleri reddetmesi yönündeki kararlarını denetleme yetkisi ve görevinin olmadığını dile getirdi.

Baro yönetiminin bu davranışının "adil yargılamayı etkilemeye yönelik olduğunu" dikkate alan mahkeme heyeti, mahkemeye sundukları dilekçede isimleri olan İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal ve yönetim kurulu üyesi 10 avukat hakkında gereğinin yapılması için Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunulmasına, Türkiye Barolar Birliği'ne de yazı yazılmasına karar verildiğine işaret etti.

Mahkeme heyeti, tutuklu 250 sanığın bu hallerinin devamına karar vererek, duruşmayı 19-20 Nisan 2012'ye erteledi.

- İSTANBUL

Kaynak: AA / Yerel
title