Balık Gölü'ndeki Adalar Keşfedilmeyi Bekliyor

MURAT ASİL / ORHAN GÜNGÖR - Denizden yüksekliği 2 bin 241 metreyi bulan, kırmızı benekli alabalıkları ve eşsiz doğa manzarasıyla dikkati çeken Balık Gölü'ndeki iki ada keşfedilmeyi bekliyor.

Taşlıçay-Doğubayazıt ilçeleri arasında Sinek Yaylası mevkisinde bulunan Balık Gölü'ndeki kuş cenneti adaları, AA ekibi tarafından 4 saat süren zorlu yolculuğun ardından görüntülendi.

Çevresindeki dağlardan gelen küçük dereler, kıyısındaki pınarlar ve yeraltı sularıyla beslenen göldeki adalara, ilçeye bağlı Tanyolu köyünden teknelerle ulaşılıyor.

Bölgeye gelenler gölün üzerindeki adalarda kuluçkaya yatan farklı kuş türlerini görüntülemeye çalışıyor.

Eski dönemlere ait yerleşim kalıntılarının göze çarptığı adalardaki martı yumurtaları dikkati çekiyor.

Balık Gölü ve adaların, çözüm süreciyle doğa turizminin önemli merkezlerinden olması bekleniyor.

Gölün bulunduğu coğrafyada ise paleolitik çağdan günümüze kadar birçok medeniyetin yaşadığı biliniyor.

"Barış var insanca yaşıyoruz"

Tanyolu köyü sakinlerinden Kemal Altan da Balık Gölü'ndeki iki adanın eski dönemlerde yerleşim yeri olarak kullanıldığını söyledi.

Bu adaların daha önceki dönemlerde birbirine tünelle bağlantısı olduğunu anlatan Altan, "Her yer eskiden yerleşim yeriymiş. O dönemin zengin insanları iki ada arasında tünel yaparak ulaşımı sağlamışlar. Adanın biri 16 diğeri ise 8 dönümdür. Bu dönemde küçük adanın her yeri martı yumurtalarıyla kaplı. Geçmişte bu adaya teknelerle gidip martı yumurtalarını toplayıp satarak gelir elde ediyorduk" diye konuştu.

Altan, çözüm süreciyle bölgede terör olaylarının olmadığını ifade ederek, Türkiye'de çok az kişinin bildiği bu doğa harikası yerin turizme kazandırılması gerektiğini belirtti.

Geçmişte bölgenin turizme kazandırılması için çalışmalar yapıldığını ifade eden Altan, konuşmasını şöyle tamamladı:

"Eskiden olduğu gibi buraya herkesin gelmesini istiyoruz. Burayı devlet turizme kazandırırsa biz de buradan para kazanırız. Yollar yapılırsa herkes faydalanır ve buranın güzelliğini yakından görme fırsatı yakalar. Geçmişte yabancı araştırmacılar geldi. 1993-1994 yıllarıydı ve terör korkusundan fazla duramadılar. Şu anda barışımız var insanca yaşıyoruz. Devletimizden Allah razı olsun rahatça geziyoruz." - Ağrı