Bal Üretimimizi Baltalayacak İki Tehdit Kapımızda"
Uludağ Üniversitesi (UÜ) Veteriner Fakültesi Parazitoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Ahmet Onur Girişgin, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının ihbarı zorunlu hastalıklar listesine alınan ve bazı yabancı ülkelerde görülen yeni arı parazitlerinin Türkiye'ye yaklaştığı uyarısında bulunarak, bunun bal üretiminde ciddi ekonomik kayıplara yol açabileceğini söyledi.
ELİF ÖZLEM ÇELİKLER - Uludağ Üniversitesi (UÜ) Veteriner Fakültesi Parazitoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Ahmet Onur Girişgin, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının ihbarı zorunlu hastalıklar listesine alınan ve bazı yabancı ülkelerde görülen yeni arı parazitlerinin Türkiye'ye yaklaştığı uyarısında bulunarak, bunun bal üretiminde ciddi ekonomik kayıplara yol açabileceğini söyledi.
Girişgin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, arılar ve evcil hayvan parazitleri konularında çalışmalar yürüttüğünü ifade etti.
Türkiye'nin, bazı arı parazitlerinin tehdidi altında olduğunu vurgulayan Girişgin, "Parazitik yönden iki hastalık tehdidimiz var; biri 'küçük kovan böceği', diğeri ise 'küçük kovan akarı'dır. Afrika'dan çıkıp Kuzey Amerika'da yayılan, ABD ve Kanada'da büyük sorunlara yol açan küçük kovan böceği henüz ülkemize gelmedi. Bu böcek en son geçen yıl İtalya'da tespit edildi ve Akdeniz ülkelerinde yayılma ihtimali var. Bu yüzden bu hastalık için sınır bölgelerimizde gerekli önlemlerin alınması lazım" diye konuştu.
"Küçük kovan akarı hastalığı"nın ise Hindistan, Nepal, Çin ve Afganistan'da yaygın olarak görüldüğü bilgisini veren Girişgin, bunun da en son İran'da tespit edildiğini aktardı.
Bakanlığın ihbarı zorunlu hastalıklar listesine dahil edilen bu iki tehdidin Türkiye'ye çok yakın olduğunu anlatan Girişgin, "Bu iki hastalık hakkında ülke genelinde arıcılarla koordinasyon halindeyiz. Şüpheli durumlar olduğu zaman bizlerle irtibat kurmalarını istiyoruz. Bu iki hastalık arıcılığımızı tehdit ediyor" görüşünü dile getirdi.
"Balı bozar, arıları kovandan uzaklaştırır"
Girişgin, söz konusu hastalıkların balı bozucu ve arıları kovandan uzaklaştırıcı etkisi bulunduğunu bildirdi.
Balın bozulma sürecine değinen Girişgin, şunları kaydetti:
"Bu hastalıklar, ergin böcek yumurtalarını petek içinde bırakır. Yumurtalardan çıkan larvalar bütün balı ve bal peteklerini bozar, sonrasında da arılar kovana giremez. Kovanda bir çürüme meydana getirir. Kovan açıldığı zaman çürümüş bir portakal kokusu hissedilir çünkü bunlar ballarda fermantasyona sebep olur ve balı tamamen bozar. Bu durum büyük ekonomik kayıplara, yanlışlıkla insan tüketimine sunulursa yine bozuk baldan dolayı bazı zehirlenmelere sebep olabilir. Ekonomik kayıpları göz önünde bulundurulduğunda çok önemli hastalıklardır. Aynı zamanda bu hastalıkların tedavisi zordur. Bu konuda yüzde 100 başarı sağlanamayabilir. Bu sebeple bazı biyolojik ve fiziksel önlemler alınması gerekmektedir."
Küçük kovan böceğiyle ilgili bilgi veren Girişgin, "Küçük kovan böceği, uçan bir böcektir. Bu sebeple 10 kilometre çapında bir bölgeye kadar uçabilir. Bu demektir ki kovandan kovana, bölgeden bölgeye çok rahat bir şekilde yayılabilir" ifadesini kullandı.
Yrd. Doç. Dr. Girişgin, arıcılardan, kovanlarında şüpheli bir durum gördüğünde ilgili kurum veya kuruluşlara başvurmasını istedi.