Bağcılar'da "İnanç ve Medeniyetimizde İnsana Saygı ve İyilik Hareketi" Söyleşisi
Bağcılar’da düzenlenen “İnanç ve Medeniyetimizde İnsana Saygı ve İyilik Hareketi” konulu söyleşide resmi yardım kuruluşlarının yanı sıra vakıf ve derneklerin felakete maruz kalan, zulüm altında yaşayan ve savaşlar sebebiyle zor günler yaşayan insanlara yardım eli uzattığı belirtildi.
Bağcılar'da düzenlenen "İnanç ve Medeniyetimizde İnsana Saygı ve İyilik Hareketi" konulu söyleşide resmi yardım kuruluşlarının yanı sıra vakıf ve derneklerin felakete maruz kalan, zulüm altında yaşayan ve savaşlar sebebiyle zor günler yaşayan insanlara yardım eli uzattığı belirtildi. Konuşmacılar, Türkiye'nin artık zor durumdaki insanlara yaptığı yardımlarıyla konuşulduğunu vurguladılar.
Bağcılar Belediyesi tarafından düzenlenen "İnanç ve Medeniyetimizde İnsana Saygı ve İyilik Hareketi" konulu söyleşi programında Türkiye'nin önceki yılların aksine artık resmi ve sivil toplum örgütleri vasıtasıyla 'imdat' diyen herkese yardım eli uzattığı anlatıldı.
Ramazan Etkinlik Alanı'ndaki programın moderatörlüğünü yapan Gazeteci - Yazar Ekrem Kızıltaş, hayat standardı gelişmeyen birçok ülkeye Türkiye'nin resmi kanallar, vakıf ve dernekler vasıtasıyla ciddi yardımlarda bulunduğunu ifade etti. Kızıltaş, "Bu yardımların asıl amacı bu ülkelere balık yemeyi değil, balık tutmayı öğretmek" dedi.
"80'E YAKIN ÜLKEYE YARDIM ELİ UZATTIK"
Müslüman kimliğinin önemine dikkat çeken Kızılay Genel Başkan Yardımcısı İsmail Hakkı Turunç ise 2004'teki tsunami felaketinde büyük hasar gören Endonezyalılara yardım eli uzattıklarını kaydetti. Felaket sırasında Sumatra Adası'nda 302 bin kişinin yaşamını yitirdiğini hatırlatan Turunç, şöyle konuştu: "Halkın büyük bölümü Müslüman'dı. O günden bu yana 80'e yakın ülkeye yardımda bulunduk. Her türlü riski göze alarak giderken korku hissetmiyoruz. Çadır, araç ne bulursak uyku ihtiyacımızı bu şekilde gideriyorduk. Van Erciş depremi sonrası yardım için gelen ancak ikinci depremde yaşamını yitiren Japon vatandaşı bu riske giriyorsa biz de girmeliyiz. Daha çok fedakarlık göstermeliyiz."
Yardım için gittikleri Meksika'da iki kadının Müslümanlığı seçtiğini de belirten Turunç, Türkiye Belediyeler Birliği'nin katkısı ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş'ın da desteğiyle Bulgaristan'da Müslümanların yaşadığı 21 bölgeye 18 cenaze aracı gönderilmesini sağladıklarını anlattı.
"DENİZ FENERİ 500 YILLIK CAMİYİ YENİDEN İNŞA ETTİ"
Deniz Feneri İletişim Koordinatörü Recep Koçak da hizmet yolunda suikasta uğrasalar da ayakta kalmayı bildiklerini aktardı. 63 ülkede yardım faaliyeti gerçekleştirdiklerini kaydeden Koçak, depremde hasar gören Pakistan'a, maddi ve manevi yardımda bulunduklarını kaydetti. 1996'da başlayan iyilik yolculuğunun devam ettiğini belirten Koçak, "Deniz Feneri olarak Etiyopya'ya 700 bin dolarlık yardımda bulunduk. Nerede 'imdat' diyen varsa yardıma koşuyoruz" diye konuştu.
İHH'nın teklifiyle İslam İşbirliği Teşkilatı'nın 2013'ten itibaren Ramazan'da yetim sofraları kurduklarını aktaran Koçak, "Bu yıl 30 ülkede ramazan faaliyeti yaptık. Yardımlarda bulunduk. 15 ülkede heyetimiz var. Halkımızdan aldığımız emaneti Balkanlar'dan Afrika'ya kadar yerine ulaştırdık. Açe'de yıkılan 500 yıllık ecdat camisini Deniz Feneri olarak yeniden inşa ettik" dedi.
"25 ÜLKEDE YARDIM ORGANİZASYONU DÜZENLEDİK"
Sadaka Taşı Derneği Genel Başkanı Kemal Özden de insanlara eziklik yaşatmadan hizmet verdiklerini anlattı. Zarif ve naif yardımlaşma biçimiyle hareket ettiklerini kaydeden Özden, şunları söyledi: "6 yıldır çalışmalarımız sürüyor. Türkiye ile birlikte 25 ülkede ramazan kurban, eğitim, sağlık, su kuyusu yapma, yetim destekleme gibi organizasyonları yapıyoruz. 10 ayrı şehrimizde 3 bin gıda kumanyası dağıttık. Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da ihtiyaç sahiplerinin evine her akşam iftar yemeği götürüyoruz."
Kosova'da gayrimüslimlerin yardım adı altında misyonerlik faaliyetlerinde bulunduklarını da aktaran Özden, "Bütçeleri çok fazlaydı. Bizim yardım kuruluşu sayımızın artması gerekiyor" dedi. Dünyanın birçok bölgesinde unutulmuş İslam coğrafyasında çalıştıklarını da vurgulayan Özden, Ramazan ayında da sosyalizm ile yönetilen Vietnam'a hizmet götürdüklerini anlattı. Özden, 90 milyon nüfusun 90 bininin Müslüman olduğu ülkeye, gıda ve kurban yardımı dışında ilmihal ve siyer kitaplarından götürdüklerini de belirtti. Özden, "Dokuz adet kitabın çevirisini gerçekleştirdik. 100 kardeşimiz bu kitapları okuduktan sonra İslamiyet'i seçti" dedi.
"İHH 24 YILDA BÜYÜK İŞLER YAPTI"
İHH'nın 24 yılda büyük işler başardığını anlatan İHH Genel Sekreteri Yavuz Dede de Bosna'daki Sırp katliamının ardından Balkanlar, Ortadoğu, Açe, Endonezya, hatta Amerika kıtasında bile kan bağı olan akraba toplulukları olduğunun farkına varıldığını vurguladı. Dede, şunları söyledi: "İnsanların barınması ve gıda sağlanmasına dönük hizmetler veriyoruz. Bunun yanı sıra ülkemizle aralarındaki ilişkilerin gelişmesine de gayret gösteriyoruz. Dünyanın hemen her yerinde ismimizi hatırlayan insanlarla karşılaşıyoruz. Oralara geç geldiğimizi anlıyoruz. İHH olarak, Türkiye'nin hayırsever Müslüman toplumu ile ihtiyaç sahipleri arasında köprü oluyoruz. Biz bağışları ihtiyaç sahiplerine ulaştırmaya gayret ediyoruz."
Özellikle komünist rejimle yönetilen ülkelere İslamiyet'i ve Türkiye'yi anlatan kitaplar götürdüklerini de anlatan Dede, "Kitapları bir sansür kurulu inceliyor. Bu kuruldaki bir hanım Kur'an-ı okuduktan sonra Müslüman oldu. Samimiyetimizi ortaya koymaya devam etmeliyiz" şeklinde konuştu. - İSTANBUL