Azmetti Köylüleri Sanatla Buluşturdu
Ankara'nın Çubuk ilçesinde yaşayan 38 yaşındaki Saliha Demir, Akyurt'a bağlı Kalaba köyünde eski bir evi atölyeye dönüştürerek, kadınlara kağıt ve atık malzemelerden rölyef yapmayı öğretti.
HÜSEYİN YİĞİNER - Ankara'nın Çubuk ilçesinde yaşayan 38 yaşındaki Saliha Demir, Akyurt'a bağlı Kalaba köyünde eski bir evi atölyeye dönüştürerek, kadınlara kağıt ve atık malzemelerden rölyef yapmayı öğretti.
Küçük yaşta evlendikten sonra dışarıdan liseyi okuyan ve Gazi Üniversitesi-Ankara Büyükşehir Belediyesi Teknik Eğitim Kursu'na katılan Demir, el işleri usta öğretici belgesi alarak Akyurt ilçesine bağlı Kalaba köyünde el sanatı kursu açtı.
Kurs yeri olmadığı için 2 katlı eski evin alt katını köylü kadınlarla atölyeye çeviren Demir, 15 kadına kağıt ve atık malzemelerden rölyef yapmayı öğretti.
Kağıt rölyefi, "Üst üste konulmuş aynı 10 resmin kesme ve oyma işlemleri sonrası boyutlandırılması" olarak tanımlayan Demir, bu sanatı öğrenen köydeki kadınların artık para kazanarak ev ekonomilerine katkı sağlamaya başladığını söyledi.
Kalaba'yı hiç kurs olmadığı için tercih ettiğini belirten Demir, "Ben farklı bir işle kendimi kanıtlama adına çıktım bu yola, umduğum gibi de oldu. Sağ olsunlar Akyurt Halk Eğitim Merkezi yetkilileri destek verdi ve 3 sergi açtık. Şimdiki hedefimiz, Ankara'da büyük bir sergi açmak. Köydeki hanımları kursa katılmaları konusunda ikna etmek için tek tek dolaştım. İlk başlarda biraz ön yargıyla yapamam dediler ama hepsi de çok güzel işler becerdi" diye konuştu.
Köy kadınlarının çok az boş vakitlerinin olduğunu kaydeden Demir, her türlü olumsuzluğa rağmen çok güzel işler çıkardıklarını söyledi.
Demir, şunları söyledi:
"Burası köy, bahçe işleriyle uğraşanlar var, hayvancılıkla uğraşanlar var. Yine Kur'an öğrenmeye gidiyorlar. Bu arada kurs için ayırdıkları kısa vakitle de çok güzel işler çıkarıyorlar. İlk başlarda eşlerinden gizli gelenler oldu. Kursa gelmelerini istemeyen eşler oldu ama sonrasında baktılar ki hanımlar burada çok güzel işler çıkartıyorlar, bu sefer gelmelerine izin verdiler. Kursumuzda 3 nesil aynı anda eğitim aldı. Anne, kız, torun, kayınvalidesiyle gelenler oldu. Hedefimiz, Ankara'da daha büyük bir sergi açmak. Maddi olarak yaptıkları bu eserlerin daha çok getirisi oluyor. Sebzecilikle uğraşıyorlar, belki bir kilo domatesi 2 liraya satıyorlar ama bu yaptıkları tablolar 350 liradan alıcı buluyor. Yaptıkları işlerle aile bütçelerine daha çok katkıda bulunuyorlar."
"Bıçak tutmayı bilmeyen, resim kesiyor"
Köyde kurs yeri olmadığı için evinin altındaki kullanılmayan yeri kursa tahsis eden Teslime Süflü, "Burası eskiydi, biraz uğraştık temizledik ve kendi imkanlarımızla tamirat yaptık. Burada her şeyi öğrendik, 3 boyutlu resim yapıyoruz. Yaptıklarımızı da satıyoruz. Fırça tutmayı bilmeyen, fırça tutuyor. Bıçak tutmayı bilmeyen, resim kesiyor. Yaptığımız ürünlerle sergi açtık" dedi.
Kursiyerlerden Hatice Cingöz ise "Burada atık malzemelerden rölyef yapıyoruz. Eşlerimiz biraz zor yolladı ama yine de ısrarla kursa katıldık. Gerektiğinde kavga ettik ama hiç pes etmedik. Çok güzel bir yıl geçirdik. Stres atmak için herkes bence böyle kurslara gitmeli" ifadelerini kullandı.
Evinin atölyenin karşısında olduğunu dile getiren 52 yaşındaki Emine Aslan da "Ben buraya geldikçe beyim bağırıyordu, ben buna rağmen kursa geldim. İnsan evde işten bunalıyor. Kursta kafamızı dağıtıyoruz, stres atıyoruz. Bir taraftan eğleniyoruz, gülüp oynuyoruz, bir taraftan da el işleriyle uğraşıyoruz. Arkadaşlarla iyi günler geçiriyoruz, yaptığımız eserleri de çocuklarımıza, torunlarımıza hediye ediyoruz" diye konuştu.
Meryem Arslan ise ev işlerinden kursa zaman ayırmaya çalıştığını belirterek, "Buraya gelmek benim için çok iyi oldu. Burada stres atıyoruz" dedi.