ATO'da "Yeşil ve Güvenli Binalar" Konferansı
ATO Genel Sekreteri Babayiğit "Ekonomik büyümenin, aynı zamanda yeşil olması gerekiyor." dedi.
Ankara Ticaret Odası (ATO) Genel Sekreteri Mustafa Babayiğit, "ekonomik büyümenin, aynı zamanda yeşil olması gerektiğini" belirtti.
ATO'da düzenlenen "Gelecek İçin Yeşil ve Güvenli Binalar" konulu konferansta konuşan Babayiğit, yeşil ve güvenli binaların özellikleri itibariyle tasarruf sağlayan binalar olduğunu söyledi. Babayiğit, "Doğa ve çevre dostu binaların aynı zamanda aile dostu binalar olmasını da istiyorum. Yani dedelerimizi, anneannelerimizi, halalarımızı, teyzelerimizi, hatta onurla ifade ettiğimiz Türk misafirperverliğini içine alan binaların tasarlanmasını arzu ediyorum" diye konuştu.
Babayiğit, yeşil ve güvenli bina kavramının inşaat sektöründe önemli bir dönemi başlattığını ifade ederek, bunun diğer sektörlere de canlılık katacağını ve ekonomiye ivme kazandıracağını kaydetti.
Yeşil binalarla yılda 300 milyon dolar tasarruf
ATO Enerji ve Çevre Özel İhtisas Komisyonu Başkanı Fuat Ataseven, kentsel yaşam kalitesinin artırılmasında yeşil ve güvenli binaların önemini vurguladı.
Ataseven, yürürlükteki yönetmelik ve standartların, Avrupa Birliği standartları doğrultusunda düzenlenmesi halinde yeni yapılacak binalarla enerji tüketiminin yüzde 50 azaltılabileceği ve yılda 300 milyon dolar tasarruf sağlanabileceğini söyledi.
Sağlanacak tasarrufun Türk ekonomisi bakımından önemine değinen Ataseven, "Nitekim enerji tasarrufu alanında sanayi sektöründen sonra en fazla tasarrufun yapılacağı alanın binalar ve ulaşım sektörü olduğu ortaya çıkıyor" dedi.
Ataseven, kentsel dönüşüm, nüfus artışı ve iç göç gibi nedenlerle 10-12 yıllık sürede Türkiye'de 15-16 milyon yeni konutun inşa edilmesi gerektiğini anlattı.
Yeşil bina proje sayısı 400'e yaklaştı
Çevre Dostu Yeşil Binalar Derneği (ÇEDBİK) Ankara Temsilcisi Bülent Erbora, "Türkiye'de 2007'de yeşil bina yokken, bugün yeşil bina projelerinin sayısının 400'e yaklaştı" dedi.
Nüfus artışı, tüketim hızı gibi gelişmelere işaret eden Erbora, "Artık yeni bir dönem, yani yeşil çağ kaçınılmaz oldu. Yeşil çağda doğadan gelen uyarıyı duymak zorundayız. Elimize geçen her ürünün çevreye dost olup olmadığını sorgulamalı ve sürdürülebilir üretimi seçmeliyiz" şeklinde konuştu. - Ankara