CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Asu Kaya: "İstanbul Sözleşmesi'ni Tekrar İmzalamak İstiyoruz"
CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Asu Kaya, partinin çocuk ve kadın cinayetleri karşısında duyarsız kalmayacağını belirtti. İstanbul Sözleşmesi'ni yeniden imzalamayı taahhüt eden Kaya, bu konularla ilgili ciddiyetle takipte olacaklarını vurguladı. Samsun'da yapılan etkinlikte, kadınların toplumdaki hakları için mücadele etme kararlılığı ifade edildi. CHP'nin %50 kadın, %50 erkek kotası hedefi de duyuruldu.
MEHMET REBİİ ÖZDEMİR
(SAMSUN) - CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Asu Kaya, "CHP, çocuk cinayetlerinin, kadın cinayetlerinin, istismarlarının şiddetlerinin hiçbir şekilde sıradanlaştırılmasına olağanlaştırılmasına müsaade etmeyecek; bir kalemde çıktıkları İstanbul Sözleşmesi'ni tekrar imzalayacağız. Göreve gelir gelmez ilk yapacağımız işlerden biri bu olacak. Buradan ilan ediyorum; CHP ciddiyetle, titizlikle başka Narin'ler olmasın, başka çocukların, başka kadınların başka insanların hayatları söndürülmesin diye bu konuyu ciddiyetle takip edecek" dedi.
CHP'nin kuruluşunun 101'inci yıl dönümü dolayısıyla Samsun'a gelen CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Asu Kaya, Samsun il Kadın Kolları örgütünün organize ettiği '101. Yılda 101 Işık Tutan Kadın' sergisini açtı. Konuşmaların ardından ise Kaya, partiye üye olan kadınlara rozet taktı.
Samsun İl Kadın Kolları Başkanı Nilsu İrem Koçyiğit Bahadır, şunları söyledi:
"Her ne kadar 101. yılımız kapsamında bir araya gelmiş olsak da kutlayamıyoruz. Ülkemizin dört bir yanından gelen acı haberler kelimeleri boğazımıza düğümlüyor. Bizlere ışık tutan kadınlarımızı anarken Türkan, Semiha, Leman olamayan, hayattan koparılan yavrularımızı, kadınlarımızın acısını yüreğimizde taşıyoruz. Birlikte acılarımızı paylaşıyoruz. Yakın bir tarihte bebeğini kucağına alınca nasıl koruyacağı kaygısına düşen genç bir anne olarak şimdi yol arkadaşlarım sizlerle masum canlarımızın sesi çıkamayan dostlarımızın yanların da sesi olup mücadele ediyoruz. Biz bugün burada bu coşkuyla 300'e yakın yeni kadın düzeyine varmak üzere bu noktaya geldik. Hepinizin katkılarıyla, ben diliyle değil, biz diliyle yürüyerek bugün sesimiz hep birlikte daha gür daha güçlü. O yüzden katılan her yol arkadaşıma teşekkür ediyorum."
"Bu partide yüzde 50 kadın, yüzde 50 erkek çoğunluğu olacak"
CHP Samsun İl Başkanı Mehmet Özdağ da şöyle konuştu:
"9 Eylül tarihi hem Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşumuzun tescil tarihi, kurtuluşumuzun tescil tarihi hem de CHP'nin kuruluş yıldönümü. Biz bu sene rutin Atatürk anıtına çelenk bırakma dışında bir şey yapmak istedik. Partimizi, parti programlarımızı, düşüncelerimizi, temel konulardaki politikalarımızı, Samsun halkına nasıl daha iyi tanıtabiliriz, Samsun halkıyla bunları nasıl tartışabiliriz diye düşündük. Biz bu kutlamalar konusunda gelin beraber yapalım dedik. Bizden bir umudunuz var mı eğer bizden bir umudunuz yoksa neden yok? Gelin bunları konuşalım diye bu yıl ilk defa tarımda, sağlıkta, dış politika da yarına eğitimde ama olmazsa olmaz ille de kadın politikalarında, ille de toplumsal cinsiyet eşitliği konularında sevgili kadın kolları başkanımıza görev verdik. Bu partide yüzde 50 kadın yüzde 50 erkek çoğunluğu olacak. Ondan sonra bunun adı toplumsal cinsiyet eşliği olacak. Belki erkek haklarla konuşacağımızdan sonra bu maddede partide kesinlikle fire istemeyeceğiz."
"Dünya'ya örnek alacak bir cumhuriyet eseri haline gelecek"
CHP Samsun Milletvekili Murat Çan ise şu ifadelere yer verdi:
"Kadınlar kendi içerisinde kurtuluş savaşında verdiği tercihiyle, bir eşitlik tercihiyle çocuğundan daha fazla değer verdiği cephaneye ya da askeri kuvvetlerimize sunduğu katkılarla kendi haklarını kendi elleriyle kendi haklarını aldı ama nasıl aldı? Dünya'ya örnek olmuş bir liderin cumhuriyeti kurarak Türkiye'nin kurucusu olması hasebiyle aldı. Dolayısıyla bu çok önemli. Bir hafta önce yaptığımız genel kurultayımızda genel başkanımızın ısrarıyla kadın kotası hakları görülecek üç dönem ile eşitlenecek. Yani bu zamana kadar sözde dile getirdiğimiz eşitlik durumu yaklaşık bundan en geç sekiz yıl sonra artık kotalarla birlikte belli bir döneme kadar kendiliğinden bu sağlanana kadar Cumhuriyet Halk Partisi eliyle yine dünyaya örnek alacak bir cumhuriyet eseri haline gelecek."
PM üyesi Nazan Yurttan Güneysu, "Biz yakınımızdaki bu çocukları koruyamıyoruz. Daha Narin'in acısını sindiremeden Sıla'yla karşılaştık. Ve binlerce yüzlerce kadın cinayeti bu ülkede yaşanıyor. Biz kadının, insanın, canlının, çocuğun kıymetini, değerini bilen Ata'nın evraklarıyız, o yüzden bizim iktidarımızda böyle bir şey yaşamayacağız" dedi.
"Katledilen kadın haberleri Türkiyemizin gündeminden hiç düşmüyor"
CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Asu Kaya da yaptığı konuşmada şunları kaydetti:
"Göreve geldiğimizden bu yana aslında AKP iktidarının tüm zamanları boyunca bilhassa da İstanbul Sözleşmesi'nden bir kalemde hukuksuzca çıkmalarının ardından çılgınca artan, fütursuzca artan, günümüzde de katliama dönüşen kadın ve çocuk katliamlarından bahsetmek istiyorum. Türkiye gündemimiz artık bununla meşgul. Minicik bir yavru bundan haftalar önce kayboldu. Birkaç gün sonra büyük umutlarla bulunabileceği umudu yükseldi ama bundan birkaç gün önce minik narinin cansız bedenine ulaşıldı. Narin'imize üzülürken diğer yandan Sıla bebeğin haberini aldık. Sıla Bebeğin haberini alırken bir yandan Elazığ'dan bir haber geldi. Zaten göreve gelmemizden bu yana kadın katliamı hem de hunharca, canice katledilen kadın haberleri Türkiye'mizin gündeminden hiç düşmüyor. Tabii ki bunların olağanlaştırılmasına, kadın ve çocuk katliamlarının canice ve hunharca işlenen bu cinayetlerin sıradanlaştırılmasına, olağanlaştırılmasına birtakım gazete haberleriyle bir takım medyatik söylemlerle sıradanlaştırılmasına asla müsaade etmeyeceğiz. Buradan bunun böyle bilinmesini istiyoruz.
CHP, çocuk cinayetlerinin, kadın cinayetlerinin, istismarlarının şiddetlerinin hiçbir şekilde sıradanlaştırılmasına olağanlaştırılmasına müsaade etmeyecek; bir kalemde çıktıkları İstanbul Sözleşmesi'ni tekrar imzalayacağız. Göreve gelir gelmez ilk yapacağımız işlerden biri bu olacak. Kıymetli dostlar, iktidara yürüdüğümüz bugünlerde, 'geçim yoksa seçim var' dediğimiz bugünlerde hepimize büyük işler düşüyor. Bir yandan halkın nabzını sokakta, pazarda, çarşıda, esnafla, mahallede, komşuyla tutmaya devam edeceğiz. Diğer yandan da toplumdaki tüm mazlumların, tüm mağdurların sesi olacağız. İki defa Diyarbakır'daydık. İlkinde neler oluyor burada? Narinimiz'in araması ciddiyetle, titizlikle yapılıyor mu? Bunun takibatını yapmak üzere oradaydık. Daha sonra da Narinimiz'in cansız bedenin bulunması sonrasında da adli takibatın, hukuki işlemlerin ne derecede, nasıl yürüdüğünü bizatihi görmek, gözlemlemek üzere partimizin hukukçu milletvekilleriyle Sayın Genel Başkanımız Özgür Özel'in görevlendirmesiyle tekrar Diyarbakır'daydık. Buradan ilan ediyorum. Cumhuriyet Halk Partisi ciddiyetle, titizlikle başka Narin'ler olmasın, başka çocukların, başka kadınların, başka insanların hayatları söndürülmesin diye bu konuyu ciddiyetle takip edecek."