Asırlık Çınarlar"Dan Genç Öğretmenlere Tavsiyeler
Balıkesir'de 91 ve 100 yaşlarındaki iki emekli öğretmen, 24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla genç meslektaşlarına tavsiyelerde bulundu.
AHMET PESEN - Balıkesir'de 91 ve 100 yaşlarındaki iki emekli öğretmen, 24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla genç meslektaşlarına tavsiyelerde bulundu.
Eski CHP Balıkesir Milletvekili Sedat Pekel ve eşi Feride Pekel, 91 yaşındaki emekli öğretmen Melahat Şenyıldız'ı Bandırma ilçesindeki evinde ziyaret ederek elini öpüp çiçek hediye etti.
Bir dönem öğrencileri olan çifti görünce duygulanan Melahat Şenyıldız, gözyaşlarına hakim olamadı.
Şenyıldız, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Bandırma ilçesi Edincik Mahallesi'nde 1924 yılında doğduğunu, öğretmenliğe Kastamonu Köy Enstitüsünde başladığını ve 5 yıl çalıştıktan sonra 3 sene Manyas ilçesinde görev yaptığını söyledi.
Tabiat bilgisi, fen bilgisi, fizik, kimya ve biyoloji dersleri verdiğini belirten Şenyıldız, daha sonra uzun yıllar Bandırma'da görev yaparak emekliye ayrıldığını dile getirdi.
Öğretmenliği çok severek yaptığını, tüm öğrencileri çocukları gibi gördüğünü vurgulayan duayen öğretmen, tek pişmanlığının hiç evlenmemesi olduğunu anlattı. Bu yalnız günlerinde, evlenip çocuk sahibi olmamasının üzüntüsünü yaşadığını ifade eden Şenyıldız, genç öğretmenlere tavsiyelerini sıraladı.
"Aileleri sopa gösterse de sen arkasını sıvazlayacaksın"
Genç öğretmenlere seslenen Şenyıldız, "Çocukların eksik yönlerini gidermek için çaba harcayın. Çocuk, anneye babaya çekebilir. Aileleri sopa gösterse de sen arkasını sıvazlayacaksın. Bol bol okuyup araştırın. Bu yaşımda bile okuyorum. Her gün evime bir gazete giriyor" diye konuştu.
Atatürk ile iki kez karşılaştı
Gönen ilçesinde 1915'te doğan ve 40 yıl edebiyat öğretmenliği yapan Kıymet Gazez de Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk ile iki kez karşılaştığını belirtti.
İlk karşılaşmasının 1932 yılında olduğunu ifade eden Gazez, şunları kaydetti:
"O gün okulumuza Atatürk'ün geleceği söylendiğinde hepimiz çok heyecanlandık. Atatürk sınıfımıza girdi, bize gülümsedikten sonra benim olduğum sıranın yanına gelerek pencereye dayandı. Bir ara elini masamın üzerine koydu. O anda uzanıp elini öpmek istedim ancak cesaret edemedim. Bir süre sonra da sınıfımızdan ayrıldı. Bugün halen Atatürk'ün elini öpemediğime üzülüyorum. Bundan bir sene sonra, Cumhuriyet'in 10'uncu yılında Bursa Öğretmen Okulu öğrencisi iken okulun izcisi olarak Ankara'ya gittim. O gün Atatürk, kurmaylarının da bulunduğu bir araçla stadyuma giderken çok yakınımızdan geçti. Elimi uzatsam ona dokunabilecek kadar yakındım. Atatürk'ün o yıl orada okuduğu 10'uncu Yıl Nutku'nu canlı bir şekilde dinleme mutluluğuna ulaştım. Eğitimimi tamamladıktan sonra 40 yıl edebiyat öğretmenliği yaptım. Bu mesleğimi onun ülkemize getirdiği kazanımlara borçluyum."
Gazez, yeni nesil öğretmenlere, şartlar ne olursa olsun mesleklerini ve çocukları sevmelerini öğütledi.