Aort Cerrahisi ile Hayata Yeniden Tutundular
Manisalı 4 yaşlı hasta Özel Grandmedical Hastanesinde geçirdikleri Aort Cerrahisi ile hayata yeniden tutundular.
Manisalı 4 yaşlı hasta Özel Grandmedical Hastanesinde geçirdikleri Aort Cerrahisi ile hayata yeniden tutundular.
Genellikle 65 yaş üstünde görülme oranı daha yüksek olan hastalıkta normal genişliği 3 cm olan aort damarının genişlemesi sonucu göğüs ağrısı ve çabuk yorulma gibi belirtilerle ortaya çıkan rahatsızlık fark edilemezse 5 yıl içinde ölümle sonuçlanabiliyor.
Grandmedical hastanesinde yapılan operasyonla 4 hastaya aort cerrahisi uygulandı. Aort kapakçıklıkları 6,5 ile 8 cm arasında genişleyen hastalar artık rahatlıkla hareket edebiliyor.
Normalde üst çapı 3 santimetre olan damarın genişlemesiyle birlikte damarın genişliği 5,5 cm üzerine çıkılınca hastanın ameliyat olması gerekiyor. Bu durum fark edilmezse hasta en az 5 yıl içinde hayatını kaybedebiliyor.
Manisa Özel Grandmedical Hastanesi Kalp Damar Cerrahisi uzmanı Opr. Dr. Şekip Kazım Çelik tarafından geçtiğimiz hafta içinde 4 hastaya aort cerrahisi uygulandı. 63 yaşındaki Halise Ürün, 62 yaşındaki İbrahim Böcek, 73 yaşındaki Kerim Taş ve 81 yaşındaki Ahmet Aktaş isimli hastalar geçtiğimiz hafta içinde geçirdikleri operasyon sonrası artık rahat nefes alabiliyor ve hemen yorulmuyorlar.
Hastaların dördünün de aort cerrahisi geçirdiklerini anlatan Opr. Dr. Çelik, "Kalpten çıkan ve vücuda bütün temiz kanı dağıtan aort dediğimiz büyük bir atar damar var. Kalpten çıktığından itibaren bu hastalarımızda bu damarlar genişlemiş. Biz buna çıkan aort anevrizması diyoruz. Genelde 60 yaş üstü hastalarımızda gözüken bir rahatsızlık. Hastalarımızdan ikisinde hem aort kapağı birlikte hem de aort damarı değişti. İkisinde kapağı koruduk sadece aort damarını değiştirdik. Hastalarımız 81, 67, 73 ve 62 yaşında. Ameliyatlarımızı geçen hafta yaptık. Hastalarımız şuanda taburcu konumunda ve gayet iyi durumdalar. Yaşlarının ileri olmasına rağmen iyi toparladılar. Bu ameliyat kalp cerrahisindeki en önemli ameliyatlardan biri. Bazı durumlarda vücudu 18 dereceye kadar soğutup bütün dolaşımı durduruyoruz. Geçici bir beyin ölümü oluyor. Ondan sonra işlem bitince ısıtıp vücudu normal sıcaklığına getiriyoruz. Ameliyatı böyle tamamlıyoruz. Bu tip durumlarda özellikle nörolojik komplikasyonlara sık rastlanabiliyor onun için beyni korumak gerekiyor. İşlemin belli bir güvenli süresi var bu süre zarfında işlemi tamamlamak gerekiyor. Bu durumda beyni ve vücut sistemlerini korumuş oluyoruz" şeklinde konuştu.
Yapılan operasyonun çok yapılmadığına dikkat çeken Dr. Çelik, "Çok sık yapılan bir operasyon değil ama 65 yaş üzerinde yüzde 6-7 oranında görünen bir hastalık. Yaş ilerledikçe görülme olasılığı artan bir hastalık. Erkeklerde kadınlara göre daha fazla görülüyor. Bu oran aslında az bir oran değil. Mortalitesi yani ölüm oranı ve ameliyat sonrası komplikasyonları diğer açık kalp ameliyatlarına göre daha fazla olan bir ameliyat. Buradaki 4 hastamız yaşları ileri olmasına rağmen gayet iyi durumdalar. Tecrübe, sıklıkla yapılıyor olması ameliyat sonrası bakım bu hastaların iyileşmesinde oldukça önemli bunları da burada uyguluyoruz" dedi.
Hastalığın daha çok tesadüfü ortaya çıktığını kaydeden Dr. Çelik, "Daha çok nefes darlığı göğüs ağrısı, çabuk yorulma gibi belirtilerle geliyorlar. Elimizde çok güzel tetkikler var bu tanıyı koyabilmek için. Basit bir akciğer filmiyle bile ön tanısı konulabilecek bir hastalık. Bunun haricinde bir ekokardiyografi, BT anjiyografi ki bu hastalıkta altın standart yöntemidir" dedi.
Hastalığın gençlerde de görülebildiğine dikkat çeken Dr. Çelik şunları söyledi:
"Genç yaşlarda daha çok bir takım sendromlarla doğuştan gelen hastalıklarla ortaya çıkıyor. Marfan sendromu, ehler danlos sendromu gibi kalıtsal genetik bozukluklarla gelen hastalıklar. Bu aort damarında genişleme görülüyor. Yine doğuştan aort kapakçığının çift yapraklı olması ki normalde 3 yapraklıdır. Bu hastalarda gençler görülüyor. Ama dejenaratif hastalıklar daha çok 65 yaşın üstünde görülüyor ama bu gençlerde de görülmüyor demek değil."
Hastalardan 81 yaşındaki Ahmet Aktaş, önceden kapıya bile gidemezken artık rahatlıkla hareket edebildiğini ve çok çabuk yorulmanın ortadan kalktığını söyleyerek Dr. Çelik ve ekibine teşekkür etti. - MANİSA