Albay Çillioğlu'nun Oğullarının Yasa Dışı Dinlenmesi Davası
Tunceli Jandarma Alay Komutanlığı görevini yürütürken lojmanında ölü bulunan Albay Kazım Çillioğlu'nun oğullarının telefonlarının yasa dışı dinlendiği iddiasına ilişkin 9 sanığın yargılandığı davanın ilk duruşması yapıldı.
Tunceli Jandarma Alay Komutanlığı görevini yürütürken lojmanında ölü bulunan Albay Kazım Çillioğlu'nun oğullarının telefonlarının yasa dışı dinlendiği iddiasına ilişkin 9 sanığın yargılandığı davanın ilk duruşması yapıldı.
Düzce 1. Asliye Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuksuz yargılanan sanıklar 2011-2012 yıllarında Düzce Jandarma Alay Komutanlığı yapan emekli Turhan Yazıcı ile dönemin İl Jandarma Komutanlığı İstihbarat Şube Müdürü Ahmet Ç. ile şube müdürlüğü emrinde görevli başçavuş Vedat A, astsubay Tuğrul Z, uzman çavuş Adem K, astsubay Mutlu S, uzman çavuş Şenol A, emekli askerler Levent O. ve Şenol N, müşteki Tayfun Çillioğlu ile tarafların avukatları katıldı.
Sanıklardan Turhan Yazıcı, ortada usulsüz bir dinlemenin olmadığını savundu.
Söz konusu dönemde Düzce Valiliği başkanlığında yapılan güvenlik toplantılarında Düzce'nin uyuşturucu güzergahı olduğu yönünde değerlendirmeler yapıldığını belirten Yazıcı, "Bu bağlamda istihbarat şubesince bir çalışma yapılmıştır. Bu çalışma esnasında 28 şüpheli belirlenmiştir. Onlardan birisi de müştekidir. Benim bu şahısların belirlenmesinde hiçbir katkım yoktur" diye konuştu.
Yazıcı, söz konusu 28 şahıs hakkında 33 GSM numarası üzerinden Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesinde 11 Ocak 2011 tarihinde 3 ay süreyle dinleme kararı alındığını aktararak, şöyle devam etti:
"Müştekinin de aralarında bulunduğu 5 şüpheli hakkında yapılan teknik takip, yeterli bulgu bulunmadığından dolayı 23 Şubat 2011'de sona erdi. Yani 42'nci günde takip sona erdirilmiştir. Yapılan faaliyet hukukidir. Müşteki Tayfun Çillioğlu'na ait farklı iki hattın, farklı yerde sinyal verdiği ve farklı kişilerce kullanıldığı halde dinlenmeye devam edilmesi yönündeki suçlamaya cevap verecek olan sanık Vedat A'dır. 42'nci güne kadar bana bu hususta bilgi verilmedi. Ben suçlamayı kabul etmiyorum."
Yazıcı ile duruşmaya katılan diğer 8 sanık, haklarındaki adli kontrol kararının kaldırılmasını talep etti.
"Delillerin karartılmasına yönelik bir dinlemedir"
Müşteki Tayfun Çillioğlu da babasının intihar iddialarıyla ilgili soruşturmanın Tunceli Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütüldüğünü, cinayet zanlısı olarak da iki generalin isminin geçtiğini ileri sürdü.
Hakkında dinleme ve teknik takip yapılabileceğini aktaran Çillioğlu, "Ancak sanıklar tarafından açıklanmayan hususlar vardır. Karar alınmaksızın dinlenmeye başlamam, benim dışımda kardeşimin de dinlenmeye devam edilmesi gibi hususlar söz konusudur. Katilin cinayet mahalline döndüğü hissini yaşamaktayım. 20 yıldır Düzce'deyim. Bu süreçte hakkımda herhangi tahkikat olmadı. Babamın olayının başlaması nedeniyle bu konudaki soruşturmada delillerin karartılmasına yönelik bir dinlemedir. Özel kasıtla yapıldığını düşünüyorum" ifadesini kullandı.
Çillioğlu, hatlarından birini kardeşi Gökhan'a verdiğini vurgulayarak, dinleme kararı kapsamında onun da dinlendiğini, şikayetçi olduğunu kaydetti.
Mahkeme heyeti, duruşmayı erteledi.
Olay
Tunceli Jandarma Alay Komutanlığı görevini yaptığı 1994 yılında, lojmanında intihar ettiği iddia edilen Albay Kazım Çillioğlu'nun ölümüne ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında, Çillioğlu'nun oğulları Tayfun ve Gökhan Çillioğlu'nun telefonlarının yasa dışı dinlendiği iddiasına ilişkin aralarında Albay Turhan Yazıcı'nın da bulunduğu askerler, "terör örgütüne üye olmak", "sahte belge tanzim etmek" ve "haberleşme gizliliğinin ihlali" suçlamalarıyla 20 Nisan 2012'de tutuklanmış, aralık 2012'de tahliye edilmişlerdi.
Terörle Mücadele Kanunu'nun 10. Maddesi uyarınca kurulan ağır ceza mahkemelerinin kaldırılması sonrasında, Malatya'da görevli başsavcı vekilliğince sürdürülen Çillioğlu'nun oğullarının telefonlarının dinlenmesine yönelik soruşturma dosyası, suçun işlendiği iddia edilen Düzce'ye gönderilmişti. Düzce Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, dönemin Düzce Jandarma Alay Komutanı Yazıcı'nın yanı sıra 2011-2012'de istihbarat şubesinde görevli 8 asker hakkında, "gizlilik ihlalinde haberleşme içeriklerinin kaydedilmesi" suçlamasıyla 3 yıla kadar hapis ve "hak yoksunluklarına hükmedilmesi" cezası istenmişti.