Akıl Oyunlarının Atası "Go" Türkiye'de de Yayılıyor
Dünya tarihinin en eski oyunu go, "Hayatın tahtaya yansıması" diye nitelendiriliyor Aşırı cesaret ile korkaklık, güvenlik ile risk, saldırı ile savunma arasında mükemmel bir denge isteyen go, batılı oyunlara göre yok etmeyi değil, tahta üzerindeki alanların büyük miktarına hakimiyeti hedefliyor Antalya Gençlik Merkezi Go Eğitmeni Çalık: "Go 361 taşla oynanır. Oyunun başlangıcında 361 faktöriyellik bir olasılık vardır. Yani go oyununun 4 bin yıllık tarihinde aynı oyun ikinci kez oynanmamıştır"
GÜÇ GÖNEL - Çin'de 4 bin yıl önce oynanmaya başlanan ve "dünyanın en eski oyunu" olarak bilinen "Go", Türkiye'de de ilgi görmeye başladı.
Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğüne bağlı Antalya Gençlik Merkezinde "go" eğitimi veren Yılmaz Çalık, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 4 bin yıl önce Çin'de ortaya çıkan oyunun daha sonra Japonya'da da oynanmaya başladığını, daha sonra da tüm dünyaya yayıldığını anlattı. Türkiye'de de 1988 yılından beri go oynandığını belirten Çalık, aktif olarak 300 oyuncu bulunduğuna dikkati çekti.
Go oyununun Türkiye'de gelişmekte olduğuna değinen Çalık, Antalya Gençlik Merkezi'nde de çocuk ve gençler için kurs açtıklarını anlattı. Merkezde 20 kişinin kurs aldığına değinen Çalık, oyuncu sayılarının her geçen gün arttığını vurguladı.
"Satranç muhasebecilerin, go filozofların oyunu"
Çalık, go oyununun satranç gibi "yok etme" üzerine kurulu olmadığına dikkati çekti. Go oyununda alan hakimiyetinin hedeflendiğini belirten Çalık, "Bir atasözü, 'Satranç muhasebecilerin oyunuysa, go filozofların oyunudur' der. Go oyununda 'Bu taş buraya gitmez, buraya oynamaz' denmiyor. Herşey sizin hayalgücünüze kalıyor" dedi.
Go oyununda taşların hiçbirisinin diğerine üstünlüğü olmadığını vurgulayan Çalık, oyunun felsefesinde "mat etmenin" bulunmadığının altını çizdi. 181 siyah, 180 beyaz olmak üzere toplam 361 taşla oynanan go oyununda rakibin alanlarını küçültürken, kendi alanını büyütmenin hedeflendiğini anlatan Çalık, oyunda taşların tamamının kullanılmasının da gerekli olmadığına değindi.
Pearl Harbor saldırısına ilham verdi
Go oyununun felsefesinin savaş taktiklerine de yön verdiğini anlatan Çalık, şöyle konuştu:
"Örneğin Japonlar, Pearl Harbor baskınında go oyununun 'Yalnız olan taşa saldır' stratejisini kullanmıştır. Pearl Harbor, ABD'den uzaktır ve Japonlar burayı yalnız bulduğunda saldırıp ele geçirmiştir. Go oyununun günlük hayatla da bağı vardır. Örneğin bir şirketsiniz, piyasaya gireceksiniz. Önlem almazsanız, strateji geliştirmezseniz rakipleriniz tarafından boğulacaksınızdır. Go hayata benzer. Hani kötü bir söz söylediğinizde bunu geri alamazsınız ama bunu düzeltmek için bazı hareketlerde bulunmanız gerekir. Hareketinizi düzeltmek için başka hamleler yaparsınız ama hayatta da geri kalırsınız, ayağınıza bağ olur. Go'da da aynı durum sözkonusudur. Go hayatın tahtaya yansımasıdır."
361 faktöriyellik olasılık
Çalık, go oyununda taşların 19'a 19'luk bir tahta üzerine yerleştirildiğini ve her taşın istenen yere konulabildiğini söyledi. Oyunun başlangıcında 361 faktöriyellik bir olasılık olduğunu belirten Çalık, "Yani go oyununun 4 bin yıllık tarihinde aynı oyun ikinci kez oynanmamıştır" dedi. - Antalya