"Akçe Gizlemez Cami" Adını Üstün Taş İşçiliğinden Alıyor
Selçuklu mimarisinin en güzel örneklerinden Akçe Gizlemez Cami, giriş kapısı, kenar süslemeleri, mihrap ve minberinde bulunan motifler dikkati çekiyor.
Selçuklu mimarisinin en güzel örneklerinden Akçe Gizlemez Cami, giriş kapısı, kenar süslemeleri, mihrap ve minberinde bulunan motifler dikkati çekiyor.
Merkez Meram ilçesindeki cami, Selçuklu taş işçiliğinin en güzel örnekleri arasında gösteriliyor.
Caminin, Hacı Ferruh Efendi'nin Mimar Ramazan Bin Güneş'e, "Öyle bir duvar işçiliği istiyorum ki, taşların arasında akçe dahi gizlenemesin" demesi üzerine inşa edildiği düşünülüyor.
Selçuk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Haşim Karpuz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Akçe Gizlemez Cami'nin Selçuklu eserleri arasında çok önemli bir yere sahip olduğunu söyledi.
Karpuz, Selçuklu eserleri içinde ikinci grup mescit örneklerinden olan caminin, tek kubbesinin bulunduğuna işaret etti.
İkinci grup mescitlerde, mescidin girişinde ön giriş bölümü bulunduğunu hatırlatan Karpuz, baştan başa kesme taşla yapılan caminin, çok iyi bir taş işçiliği örneği olduğunu vurguladı.
Karpuz, giriş kapısının üstünde bulunan kitabede eseri yapan mimar hakkında bilgilerin yer aldığını belirterek, "Kayserili Ramazan Bin Güneş, taş kapı tasarlamış. Daha sonra yapıda değişiklik yapıldığı, taş kapının kaldırıldığı anlaşılıyor. Mihrabı geometrik bordürlerle çevrilidir. Bordürlerdeki geçmeler ve yıldızlar evreni simgeliyor. Giriş kapısı, kenar süslemeleri, mihrap ve minberinde bulunan motiflerin her biri farklı anlam ifade ediyor. Detaylar, kainatı ve sonsuzluğu sembolize ediyor. Buradan en eski Selçuklu yapılarından olduğu anlaşılıyor" diye konuştu.
-Cami bir çok akademik araştırmaya konu oldu-
Halk arasında "Taş Cami" olarak da bilinen caminin, bir çok akademik araştırmaya konu olduğunu dile getiren Karpuz, şunları kaydetti:
"ODTÜ Mimarlık Fakültesi'nden Prof. Dr. Ömür Bakırer'in de akademik çalışması var. İbrahim Hakkı Konyalı'nın Konya Tarihi eserinde de yer verilmiş, önemli bir mescittir. Mescidin orijinal yapısında bulunan kubbe yaklaşık 10 yıl önce restorasyon çalışmasıyla onarıldı. Kitabeden anladığımız kadarıyla Kayserili Mimar Ramazan Bin Güneş, mükemmel bir taş işçiliği ortaya koymuş, bu eseri miras olarak bırakmış."
Karpuz, günümüzde ibadete açık olan caminin, Selçuklu Sultanı 1. İzzeddin Keykavus döneminde, 1215 yılında yaptırıldığını sözlerine ekledi.
Muhabir: Abdullah Doğan / Metin Bolat
Yayıncı: Ahmet Kayır - KONYA