AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Soylu Aydın'da
"17 Aralık darbesini, Türkiye'nin 21'inci yüzyıldaki onurlu mücadelesini engellemek için önüne konulan en büyük tuzaklardan birisi olarak değerlendirmek lazım" "Türkiye'de 17 Aralık darbesini yapanlar ve darbeyi oluşturanlar hukuku kendi egemenliklerine almışlar, hatta hukuku hapsetmişlerdir"
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu, "17 Aralık darbesini, Türkiye'nin 21'inci yüzyıldaki onurlu mücadelesini engellemek için önüne konulan en büyük tuzaklardan birisi olarak değerlendirmek lazım" dedi.
Soylu, Aydın'da partisinin il başkanlığında düzenlediği basın toplantısında, AK Parti Aydın Büyükşehir Belediye Başkan adayı Mustafa Savaş ile Efeler Belediye Başkan adayı Yalçın Pekgüzel'e destek istedi.
30 Mart'ta yapılacak seçimlerin Türkiye'nin geleceğinin belirlenmesinin yanı sıra çok önemli, tarihi bir seçim olduğunu ifade eden Soylu, "Türkiye'nin ilerlemesine engel olmak isteyenlere kaşı dimdik ayaktayız. 17 Aralık darbesini, Türkiye'nin 21'inci yüzyıldaki onurlu mücadelesini engellemek için önüne konulan en büyük tuzaklardan birisi olarak değerlendirmek lazım. Demokrasiye yapılan bir darbe olarak, milli iradeyi itibarsızlaştırmak, Türkiye'ye yapılan bir suikast olarak değerlendirmek lazım. 30 Mart seçimlerini ve Türkiye'nin 21'inci asırda 12 yıldır gerçekleştirdiği mucizeleri ve yeni mucizeleri engellemek için gerçekleştirdiklerini söylemek lazım" diye konuştu.
CHP'ye eleştiri
Konuşmasında CHP'nin son dönemdeki politikalarına da eleştiren Soylu, bütün dünyanın hayranlıkla izlediği Türkiye'ye ihanet edilmeye çalışıldığını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"İhanet kelimesini sevmem ama siz bir taraftan dini cemaat kisvesi altında bu milletin birliğine, beraberliğine yönelik hançerlemeyi gerçekleştirirseniz, bunu yaparken Türkiye'nin evlatlarını sırtından hançerlerseniz bunun adı ihanettir. Bu millet sahipsiz değildir. Bir banka oy toplamaz, mevduat toplar. Birisi çıksın söylesin. Genel müdür, 'yalan söylüyorsun' desin, onu doğduğuna pişman ederim. Yazıklar olsun. CHP'nin başında baş yalancı bir lider var. Kimin kucağına oturacağını bilmeyen, kucaktan kucağa gezen bir ana muhalefet lideri olursa, bir gün bakarsanız İstanbul lobisinin, bir gün bakarsanız o kendisini cemaatin üst kadrosu olarak nitelendiren Türkiye'den, Yargıtay'dan, istihbarattan pay isteyen Danıştay'dan pay isteyen, 'bunları ben yöneteceğim' diyenlerin kucağında, bir gün bakarsanız bilmem hangi elçinin kucağında. Böyle kucaktan kucağa ana muhalefet lideri olursa, Türkiye Cumhuriyetinin temel ilkelerinden bihaber, yoksun, samimiyetsiz ana muhalefet lideri olursa...
Buradan sesleniyorum, CHP'ye, MHP'lilere demokrasinin başkentinden sesleniyorum, bugün Başbakanımız ve onun kadroları Türkiye'nin geleceğinin, gelişmesinin mücadelesini yapmakta, sadece koltuk uğruna Türkiye'nin geleceğini tehlikeye atan liderleriniz var. Bunlara itimat etmeyin. Dün şantajdan, montajdan dert yananlar bugün bunların sözcülüğü yapan, Türkiye'de insanlara umutsuzluk aşılayan bu liderlere itibar etmeyin. Bir ülkenin başbakanının ölen annesine hakaret edebilecek kadar düşük seviyede alçak, namussuz insanlardır. Bu kadar basit. Bu ülkede bizim de ailelerimiz var. Kimsenin ailesine hedef alabilmek, rahmetli annesine hedef alabilmek bizim haddimize değildir, olamaz. Ahlaksız adam. CHP'nin başında Kılıçdaroğlu olması zuldür. Demokrasi adına, siyaset adına bir zuldür."
Gazetecilerin sorularını yanıtladı
Gazatecilerin sorularını da yanıtlayan Süleyman Soylu, son dönemdeki tahliyelerle ilgili yaptığı açıklamada, özellikle Ergenekon, Balyoz, Sarıkız Ayışığı'nın varlığı ile ilgili AK Parti'nin mağdur olduğu hatta müdahil olduğu birçok darbe davalarla ilgili bir çekingen kalma durumunun söz konusu olmadığına işaret ederek, şöyle devam etti:
"Türkiye'de meşru hükümete karşı bir darbe yapıldığı konusunda, millet içerisinde bir şekilde bu konunun Türkiye'de önemli bir noktaya geldiği konusunda fikrimiz söz konusu. Biz şunu ayırt ettik. Özellikle 7 yıl boyunca bıçakla katlederken görülen onun ötesinde bunu itiraf eden insanların davasının 7 yıl boyunca bitirilmiyorsa, burada ülkenin hukukunun önüne başka bir iradenin geçtiği konusundaki akıl, bizim aklımız olarak oluşur. Bugün Türkiye'de 17 Aralık darbesinin yapanlar ve darbeyi oluşturanlar hukuku kendi egemenliklerine almışlar, hatta hukuku hapsetmişlerdir." - Aydın