Adana'da Vakıflar Haftası Kutlanıyor
Vakıflar Adana Bölge Müdürlüğü, “Vakıf Medeniyeti-Kudüs” temalı Vakıflar Haftası’nı çeşitli etkinliklerle kutluyor.
Vakıflar Adana Bölge Müdürlüğü, "Vakıf Medeniyeti-Kudüs" temalı Vakıflar Haftası'nı çeşitli etkinliklerle kutluyor.
Bu yıl 8-14 Mayıs tarihleri arasında 34'üncüsü kutlanan Vakıflar Haftası dolayısıyla Çukurova Üniversitesi Mithat Özsan Amfisi'nde, "Vakıf Medeniyeti-Kudüs" konulu fotoğraf sergisi ve konferans düzenlendi. Etkinliğin açılışında konuşan Vakıflar Adana Bölge Müdürü Recep Kafes, Osmanlı medeniyetinin ortaya koyduğu tesislerin bir hayli fazla olduğunu söyledi. Müslüman hayırseverlerin, Osmanlı coğrafyasını bir uçtan öbür uca doğru süsleyen bu vakıf eserleri ile ülkenin iman, irfan, ümran ve sosyal-ekonomik hayatının gelişmesi için büyük hizmetler verdiğini ifade eden Kafes, "Ülke insanına, hatta yabancılara hizmet sunan bu eserler, maddi yönden toprağın üstünü, manevi yönden de toplumun iç dünyasını kaplamıştır. Bundan dolayıdır ki ecdadımızın medeniyeti, vakıf medeniyeti olarak nitelendirilmiştir" dedi.
Vakıflar Genel Müdürlüğünün vakıflara ait kültür varlıklarını tek tek ayağa kaldırdığının altını çizen Kafes, "Vakıf kökenli eski eserlerin tamamının gelecek nesillere aktarılması için çalışmalar aralıksız sürüyor. Vakıflar Genel Müdürlüğü, diğer yandan da ihtiyaç sahibi ailelere gıda yardımı, binlerce öğrenciye burs ve muhtaç kişilere aylık vermeye devam ediyor" diye konuştu.
Ekonomiye katkısı 2,5 milyar lira
İslam'ın yardımlaşmayla ilgili emir ve prensiplerinden doğmuş olan vakfın, asırlarca insanlığa hizmet etmiş, dini, hukuki ve sosyal bir müessese olduğunu vurgulayan Kafes, şunları kaydetti:
"İhtiyaç içinde bulunanlara yardım etmek gibi yüksek ve insani bir düşüncenin ürünü olan bu müessesenin temeli Kur'an ve sünnete dayanmaktadır. Vakıflar Genel Müdürlüğü olarak; 'vakfet, yaşa, yaşat' anlayışıyla bu vakıf medeniyetine sahip çıkma gayretindeyiz. Vakıf medeniyetini bir kez daha Kudüs üzerinden ele almak bu gayretimizin neticesidir. Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinden günümüze intikal etmiş, ancak yöneticisi kalmamış vakıf sayısı 41 bin 750'dir. Vakıflar Genel Müdürlüğünce 3 bin 500'ün üzerinde vakıf eserinin restorasyonu gerçekleştirilmiştir. Son yıllarda gerçekleştirilen çalışmalar sonucunda Osmanlı vakıf medeniyeti canlandırılmış olup, ülkemiz ekonomisine yaptığı katkı 2,5 milyar lirayı bulmuştur. Bundan da anlaşılacağı üzere vakıflar varlıklarını vatanına, milletine armağan edenlerin eseridir."
"Osmanlı, her gittiği yere medeniyet bıraktı"
Konferansa konuşmacı olarak katılan Marmara Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Şimşirgil ise dünyada insanların istifade edebileceği bir eser bırakanların amel defterinin hiçbir zaman kapanmadığını söyledi.
Kudüs'teki vakıf eserlerini gördükçe gözlerinin yaşardığını ifade eden Şimşirgil, "Osmanlı her gittiği yere medeniyet bırakmıştır. 'Osmanlı ne medeniyeti?' diye sorulduğunda ağızdan tek bir ifade çıkar; 'vakıf medeniyetidir'. Osmanlı demek, vakıf medeniyeti demektir. Öyle bir devlet, öyle bir toplum gelmemiştir" ifadelerini kullandı.
"Yaptığımız her işte 'bundan kim istifade ediyor?' diye sorgulamamız gerekir" diyen Prof. Dr. Ahmet Şimşirgil, şöyle devam etti:
"Avrupa'da bir iş yaptığında 'nasıl yaptın?' diye sorarlar, bizde ise 'niçin yaptın?' diye sorarlar. Gayen ne, hedefin ne, maksadın ne? İşte bu ikisinin arasındaki farkı görebilmek lazım. Vakıf kendi öz malını, öz mülkünü insanlığın istifadesine sunabilmektir. Kişi kendi bileğinin gücüyle, kendi gayretiyle kazandığı öz mülkünü kendi mülkünden çıkarıyor, Cenab-ı Hak'kın mülkü hükmünde kalmak üzere vakıflaştırıyor. Artık o eser kimsenin malı, mülkü değil; Cenab-ı Hak'kın mülkü oluyor. Aynı Beytullah gibi. Geçici bir süre için değil, ebediyen."
Konferansın ardından Adana Vali Yardımcısı Kadir Okatan, Bölge Müdürü Recep Kafes, Bölge Müdür Yardımcısı Ahmet Develi, Prof. Dr. Ahmet Şimşirgil ve diğer davetliler hep birlikte sergiyi gezerek, fotoğrafları incelediler. - ADANA