9 Aylık Rümeysa'yı "İnsanlık" Yaşattı

Antalya'da 4 yıl önce babasını karaciğer yetmezliğinden kaybeden Kader İlhan, ev ziyaretinde durumunu öğrendiği arkadaşının 9 aylık karaciğer yetmezliği çeken kızına karaciğerini verdi. Minik Rümeysa, başarılı geçen ameliyatın ardından sağlığına kavuştu.

Kepez ilçesi Erenköy Mahallesi'nde yaşayan Zeynel (34) ve Fatma Şen (29) çiftinin ikinci bebeği olarak dünyaya gelen Rümeysa'ya, 2 aylıkken ten rengindeki sararma nedeniyle gittiği hastanede karaciğer yetmezliği teşhisi kondu. Teşhisin ardından bir süre tedavi gören minik Rümeysa'nın ten rengi tamamen sararırken, vücudundaki kaşıntılar nedeniyle uyuyamaz hale geldi. Doktorlar, 9 aylık ve 6.5 kilo ağırlığındaki minik Rümeysa'nın yaşaması için acilen karaciğer nakli olması gerektiğini belirtti. Bu sırada anne ve babanın yapılan testlerinde karaciğerlerinin nakil için uygun olmadığı tespit edildi. Yaşaması için birkaç hafta içerisinde nakil olması gereken minik Rümeysa için ailesi umutla kadavradan gelecek karaciğeri beklemeye başladı.

-Babasını karaciğer yetmezliğinden kaybetti, minik Rümeysa'ya umut oldu-

Bu sırada anne Fatma Şen'in arkadaşı Kader İlhan, bir ev ziyaretinde Rümeysa'nın durumunu öğrendi. Babası Nedim Molkoç'u 4 yıl önce karaciğer yetmezliğinden kaybeden İlhan, eşi ve 2 çocuğuyla karaciğerlerini vermek için gönüllü oldu. Yapılan testlerde Kader İlhan ve bir oğlunun karaciğerinin nakil için uygun olduğu belirlendi. Kader İlhan, karaciğerini kendi vereceğini belirterek "Etik Kurulu'nun" onayının ardından nakil için işlemlere başladı.

Medical Park Antalya Hastanesi, nakil için nadir bulunan "0 rh nefatif" kan ihtiyacının bulunduğunu belirtti. Ailenin sosyal medyada başlattığı kampanya, kısa sürede kent genelinde ses getirdi. Kan bağışı çağrılarına 350 kişi yanıt vererek başvurdu. Hastanenin Organ Nakli Başkanı Prof. Dr. Alper Demirbaş yönetiminde gerçekleştirilen ameliyat ile Kader İlhan'dan alınan 65-70 gram ağırlığındaki karaciğer parçası, minik Rümeysa'ya nakledildi. Başarılı geçen naklin ardından minik Rümeysa, sağlığına kavuştu.

-"Benim artık bir kız çocuğum var"-

Naklin ardından bir bebeğin yaşamasına aracı olduğu için çok mutlu olduğunu söyleyen Kader İlhan, "İnsanlar öldükten sonra değil, yaşarken bazı şeyleri başarmalı. Biz ailece nakil için başvuruda bulunduk. Birimizden birisi mutlaka uyacaktı. Kısmet bana oldu. Çok mutluyum. İnsanlarımız da çok duyarlı. Kan bağışına akın akın geldiler. Kendimi sezaryenle doğum yapmış ve 'Rümeysa' isminde bir kız çocuğu dünyaya getirmiş gibi hissediyorum. Benim artık bir kız çocuğum var" dedi.

Rümeysa'nın annesi Fatma Şen ise Rümeysa'nın ameliyattan önce çok huzursuz olduğunu, geceleri kaşıntı nedeniyle hiç uyuyamadığını anlattı. Şen, "Arkadaşıma binlerce kez teşekkür ediyorum. Benim canıma can kattı. Ailesine ve kendisine çok minnettarım. Arkadaşım, artık Rümeysa'nın ikinci annesi oldu" diye konuştu.

-"Bu kilodaki bir hastaya karaciğer nakli dünyada ender görülür"-

Ameliyatı gerçekleştiren Prof. Dr. Alper Demirbaş ise Rümeysa'nın kendilerine başvurduğunda ten renginin portakal gibi olduğunu ve vücudunda kaşıntılar nedeniyle çizikler bulunduğunu bildirerek, ameliyatın kendilerinin yaptığı en küçük ağırlıklı ve yaşta olan karaciğer nakli olduğunu ifade etti.

Bu ağırlıktaki çocuklara karaciğerin hacmini uydurabilmenin çok zor olduğuna dikkati çeken Demirbaş, şunları söyledi:

"Bu kilodaki bir hastaya karaciğer nakli dünyada ender görülür. Karaciğerin 12'de birini alarak naklettik. Normalde 10 kilonun altındaki bebeklere organ nakli yapılması zordur, ancak Rümeysa'nın bekleyecek durumu kalmamıştı. Karaciğer nakli yapmasaydık Rümeysa'nın ömrü günlerle ya da haftalarla sınırlı olacaktı. 10 kilonun üstüne çıkmasını bekleme lüksümüz yoktu."

Muhabir: Süleyman Elçin

Yayıncı: Hızır Hacısalihoğlu - ANTALYA