8 Mart Dünya Kadınlar Günü
Çeşme Belediyesi, bazı parti ve sivil toplum kuruluşlarının desteğiyle "2012 Türkiye'sinde Kadın Olmak" konulu panel düzenledi.
Çeşme Belediyesi, bazı parti ve sivil toplum kuruluşlarının desteğiyle "2012 Türkiye'sinde Kadın Olmak" konulu panel düzenledi.
Çeşme Belediyesi, CHP Çeşme İlçe Kadınlar Kolu üyeleri, Atatürkçü Düşünce Derneği Çeşme Şubesi, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Çeşme Şubesi ve Pir Sultan Abdal Derneği Çeşme Şubesi'nce ortaklaşa düzenlenen Çakabey Kültür Merkezi'ndeki panele, CHP eski Parti Meclisi üyesi Hatice Tatlı, gazeteciler Can Ataklı ve Ümit Zileli konuşmacı olarak katıldı.
Panelin açılış konuşmasını yapan Çeşme Belediye Başkanı Faik Tütüncüoğlu,
"Kadınların elde ettiği haklar Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün verdiği direktifler sayesinde başladı. Kadınlarımızın her alanda yer alması bizleri mutlu ediyor" dedi.
CHP eski Parti Meclisi üyesi Hatice Tatlı, kadına verilen değerin o ülkenin gelişmişliğiyle izlenebileceği önemli bir ölçüt olduğunu belirtti.
Tatlı, "Hergün evinin temizliği, yemek işleri, çocuğun bakımıyla uğraşan ev kadınının ve iş hayatında var olmaya çalışan kadınların bir çok sorunu var. Doğu bölgelerindeki durum vahim. 'Çocuk gelinler' artsın diye 4+4+4 sistemini getirmek istiyorlar. Bizden sonra kadın haklarını elde eden Avrupa'ya bakın nerede. Kadının eğitim anlamında önlerinin açılmasını istiyoruz. Bu hükümet kadınların her alandan çekilmesini istiyor."
Gazeteci Ümit Zileli de, Türkiye'de kadın olmanın zor olduğunu, ama erkek ya da insan olmanın da hiç kolay olmadığını bildirdi.
Zileli, şunları kaydetti:
"Günümüzde kullanılan 'Saçı uzun aklı kısa' gibi birçok olumsuz laf kadınlarımızı derinden yaralıyor. Bugünün zihniyeti 'Kadının görevi evde oturup ve çocuğuna bakmaktır' anlayışı hakimdir. Kadınların dünya ekonomilerine yaptıkları katkı batıdan doğuya bakıldıkça azalıyor. Müslüman dünyaya girdiğiniz zaman kadınların özellikle eve kapatıldığını görüyoruz. Mustafa Kemal'in sayesinde Arap ülkelerine fersah fersah fark atmış durumdayız. Okuma yazma devrimi Türk insanını kurtarmış bir devrimdir. Kadınların öğretmen olmasını destekleyen Mustafa Kemal'in kendisidir. Altın tepsi içinde sunulan değerler maalesef anlaşılamıyor ve kadınlar burada çok suçlu. Bugün eğitim sistemine getirilmek istenen şablon 'Sen kadınsın evinde otur' mantığıdır. Bugün Türkiye'nin mağduru kadınlardır ama bu mağduriyeti yaratan da yine kadınlardır. Kadına şiddet yasası şimdiden kuşa dönmüş vaziyette. Fatma Şahin'e bugün 'Bu Sosyal Politikalar nedir-' diye sorsak ne anlatacak çok merak ediyorum. Bugün yapılan anketlere bakıldığında Türk halkının yüzde 78'i 'mutlu' olduğunu söylemiş. O zaman biz başka ülkede yaşıyoruz."
Can Ataklı ise, kadınlar gününün kutlanmasının, kadın erkek ayrımı konusunda bir sorunun devam ettiğinin göstergesi olduğunu savundu.
Bu ayrımın devam etmesi durumunda kadınların ezilmeye, süründürülmeye, sözünün dinlenmemesi gibi durumlarla karşı karşıya gelme ihtimalinin yüksek olduğunu ifade eden Ataklı, şunları ifade etti:
"1923 yılında Cumhuriyetin ilanı ile imparatorluğun kulu olan herkes vatandaş oldu, birey haline geldi. 1970'li yılların Türkiyesinde siyasette kadın keşfedildi. Bugün ise 8 yıllık temel eğitim 4+4+4 ile kesilmek isteniyor. Bu sistem hayata geçirildiği takdirde İmam Hatip Liselerinin sayısında artış olacaktır. Yetiştirilmek istenen dindar neslin anlamı bu. Türban takmak bir özgürlükse neden büyük mağazalarda bu insanlar çalıştırılmıyor. Hepsi ortak karar almışlar türbanlı kızları ön planda çalıştırmıyorlar. Ama o mağazaların en fazla müşterileri de türbanlı kadınlar. Avrupa Birliği Bakanı Egemen Bağış'ın eşinin mağazalarında neden türbanlı bir kadın çalışmıyor- Türban takan insanların bunları sorgulaması gerekiyor."
- İZMİR