8 Mart Dünya Kadınlar Günü
Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Kilis Milletvekili Hüseyin Devecioğlu, Türk Kadınının Tarihin Her Döneminde Eşi, Ailesi, Ülkesi ve Milleti İçin Yaptığı Feragat ve Fedakarlıklarla Daima En Üst Değere Layık Olduğunu Bildirdi.
Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Kilis milletvekili Hüseyin Devecioğlu, Türk kadınının tarihin her döneminde eşi, ailesi, ülkesi ve milleti için yaptığı feragat ve fedakarlıklarla daima en üst değere layık olduğunu bildirdi.
Milletvekili Hüseyin Devecioğlu, 8 Mart Dünya Kadınlar günü dolayısıyla yayınladığı mesajda, Türk kadınının, sosyal ve ekonomik hayatın her alanında üstlendiği önemli rollerle toplumun gelişmesinde ve ilerlemesinde üstün ve saygıdeğer yerini almasını daima bildiğini söyledi. Devecioğlu, "Türkiye'de kadınlarımızın yapacağı tek şey demokrasi kültürünü özümseyip, kendi kişisel haklarına sahip olması, eğitime önem vermesi ve eğitimi önemsemesidir. Toplumda kadın genel öğretici durumunda olduğuna göre, kadın her koşulda üretmekte, ancak gücünü ortaya koymakta kısıtlanmaktadır. Kurtuluş Savaşı'nda kimi zaman en önde savaşarak, kimi zaman sırtında mermi taşıyarak, kimi zaman düşmanın silah depolarından cephane kaçırarak, kimi zaman da askere potin dikerek, çorap örerek bu ölüm kalım savaşının destanını yazmışlardır. Cumhuriyetin ilanı ile birlikte büyük Atatürk'ün sayesinde Türk kadını için yepyeni bir sayfa açılmıştır. O dönemde dünyanın pek çok gelişmiş ülke kadınının sahip olmadığı haklar Türk kadınına verilmiştir. Ülkemiz kadın-erkek eşitliğini, 1920'li yıllardan itibaren gerek özel, gerek kamu hukuku alanında büyük ölçüde gerçekleştirmiştir. 1926 yılında kabul ettiği Medeni Kanun'la Türkiye, kadın hakları, kadın-erkek eşitliği açısından en önde gelen ülkeler arasında yer almıştır" dedi.
Bugün iş hayatında ve sosyal hayatın her alanında Türk kadınının emeğinin geçmediği, fikir ve gücünün katılmadığı görev bulunmadığını vurgulayan Devecioğlu, mesajında şu ifadelere yer verdi:
"Kadınlar bilinçlenmeden ve erkeklerin desteği olmadan kadınların durumunu düzeltemeyiz. Ülkemizde erkek bakış açılı bir siyaset yapılmaktadır. Bu sistemin değişmesi gerekmektedir. Kadın, siyasetin kollarında değil, gövdesinde olmalıdır. Kendisine sağlanan her türlü eğitim imkanlarından yararlanan Türk kadını, bir ana olarak kültürlü ve sağlıklı nesiller yetiştirme görevini yerine getirirken, iş hayatında da mensup olduğu meslek dalının zirvesine ulaşmaya, içinde bulunduğu topluma bu yönde de faydalı olmaya çalışmaktadır. Üniversitelerde, hastanelerde, okullarda olduğu gibi kamu yönetiminde, yüksek yargı organlarında, parlamentoda, mahalli idarelerde, fikir ve sanat hayatında ve özel sektördeki başarılı hizmetleri ve bilinçli faaliyetleri sayesinde Türk kadınları toplum hayatımızda önemli izler bırakmaktadırlar." (MAD-OÇ-Y) 07.03.2008 10:31 TSİ