Haberler
Ankara'da FETÖ operasyonu! 7'si aktif görevde 35 Emniyet mensubu için gözaltı kararı

Ankara'da operasyon! Çok sayıda emniyet mensubu için gözaltı kararı

NATO lideri Rutte, Türkiye'yi ikna için gelmiş

NATO lideri Rutte, Türkiye'yi ikna için gelmiş

50 ülkeden İsrail'i yıkacak bir hamle daha: Tasarı resmen kabul edildi

50 ülkenin "Evet" dediği İsrail karşıtı karara 4 liderden "ret" oyu

Gayrimenkulde yeni dönem, vergide rayiç bedel tarih oluyor

Gayrimenkul alım satımında yeni dönem

5 Milyon Yıllık Fosillerin Sırrını Araştırıyorlar

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Gökmen Yüce - Kemer ilçesine bağlı Elmacık köyünde 2006-2009 yılları arasında yapılan kazılarda ortaya çıkarılan ve yaklaşık 5 milyon yıl öncesine ait olduğu belirtilen "Karasal memeli hayvanlara ait fosiller", Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi'nde...

Gökmen Yüce - Kemer ilçesine bağlı Elmacık köyünde 2006-2009 yılları arasında yapılan kazılarda ortaya çıkarılan ve yaklaşık 5 milyon yıl öncesine ait olduğu belirtilen "Karasal memeli hayvanlara ait fosiller", Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi'nde (MAKÜ) inceleniyor.

MAKÜ Fen Edebiyat Fakültesi Antropoloji Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. Arzu Demirel, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Burdur'un sahip olduğu uygun iklim koşulları nedeniyle tarih boyunca sürekli yerleşim alanı olarak bilindiğini, yörede özellikle göl havzasında çeşitli fosil hayvan kalıntılarına rastlandığını söyledi.

Burdur Gölü Havzası'nın jeolojik yaşının Pliyosen dönem (yaklaşık olarak günümüzden 5.3-2.5 milyon yıl öncesi) olarak belirtildiğini ve kaynaklarda

"Pliyosen Göl Havzası" olarak geçtiğini anlatan Demirel, "Yöre, bir göl havzası olarak Anadolu'da önemli bir coğrafi kavşak konumunda bulunuyor ve geçmişte hayvan göçlerinin rotası üzerinde bulunmuş olma olasılığı son derece kuvvetli" dedi.

Demirel, Burdur Müzesi Müdürlüğü'nce yürütülen "Elmacık Köyü Fosil Kurtarma Kazısı"nda elde edilen bulguların yöredeki omurgalı hayvan kalıntılarının varlığı ile ilgili önemli ipucları verdiğini kaydetti.

-Filgiller, gergedangiller, atgiller, otçullar...-

Havza içerisinde Burdur Müzesi Müdürlüğü denetiminde, Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Antropoloji Bölümü öğretim üyelerinden Prof. Dr. Berna Alpagut'un bilimsel danışmanlığında ve Yrd. Doç. Dr. Nurfettin Kahraman'ın alan sorumluluğunda 2006-2009 yılları arasında gerçekleştirilen kazılarda, karasal memeli hayvanlara ait çok sayıda fosilin ortaya çıktığını belirten Demirel, "Bulunan fosiller arasında filgiller, gergedangiller, atgiller, otçullar ve kimi kuş türlerine ait kalıntılar ile yumuşakçalara ait bol miktarda kavkı (Yumuşakçaların sert kabuğu) yer alıyor. Fosillerin büyük çoğunluğunu filgillere ait kalıntılar oluşturuyor. Bu kalıntılar arasında defans dişlerinin

(savunma dişi) yanı sıra, bu canlıların vücut iskeletine ait çok sayıda kalıntı da mevcut" diye konuştu.

Demirel, havzada mevcut diğer omurgalı fosil yataklarının bulunmasına yönelik bir yüzey araştırmasını da Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın izni ve MAKÜ'nün destekleri ile 2010 yılından bu yana sürdürdüklerini ifade etti.

-"5 milyon yıl öncesine ait memeli hayvan faunasına sahibiz"-

Burdur'un coğrafya olarak Pliyosen Göl Havzası üzerinde olduğunu anlatan Demirel, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Buradan bakıldığında aslında memeli göçlerinin yer aldığı bir alandan bahsediyoruz. Böyle olunca da Burdur ilinin bu memelilere ev sahipliği yapmış olabileceği son derece akılcı. Nitekim bu fosiller bize bu konuda kanıtları vermekte. Pliyosen döneme, yani yaklaşık 5 milyon yıl öncesine ait çok önemli büyük bir memeli hayvan faunasına sahibiz."

Demirel, kazılar sırasında ortaya çıkan fosillerin Burdur Müze Müdürlüğü tarafından MAKÜ Fen Edebiyat Fakültesi Antropoloji Bölümü'ne teslim edildiğini ve incelemelerin devam ettiğini, fosillerin yapımı devam eden Doğa Tarihi Müzesi'nde sergileneceğini anlattı.

Burdur Rum Kavaklı Kilisesi binasının Doğa Tarihi Müzesi haline getirilmesi için restorasyon, teşhir ve tanzimi ile ilgili çalışmaların Kültür ve Turizm Bakanlığı'nca sürdürüldüğünü ifade eden Demirel, şöyle dedi:

"Bu fosillerin sergilenmeye hazır hale getirilmesi, yörenin bitki ve hayvan zenginliğinin de sergileneceği bu müze için bilimsel alt yapı oluşturacak bir proje hazırlanıyor. MAKÜ Rektörü Prof. Dr. Mustafa Saatcı'nın himayesinde, benim yürütücülüğümde, Prof. Dr. Berna Alpagut'un danışmanlığında hayata geçirilecek olan bu proje kapsamında mevcut fosiller üzerinde tarihlendirme ve türlerin sınıflandırılması ile ilgili çalışmalar gerçekleştirilecek."

-"İncelemeler arttıkça heyecanımız da artıyor"-

MAKÜ Rektörü Prof. Dr. Mustafa Saatcı ise Burdur'u, Batı Akdeniz'de bütün yolların kesiştiği bir kavşak olarak adlandırdıklarını kaydetti.

Tarihe bakıldığı zaman ortaya çıkarılan fosillerin bunun böyle olduğunu gösterdiğini vurgulayan Saatcı "Bulunan fosiller bizleri gerçekten çok heyecanlandırıyor. Fosiller üzerinde yapılan incelemeler arttıkça heyecanımız da artıyor. Çok önemli ve değerli fosiller. 5 milyon yıla kadar uzandığı söyleniyor. Çok heyecanlandırıcı bir rakam. Belki de bunlar bu dalda yeni bir çığır açacak fosiller" dedi.

Saatcı, sadece fosillerin bulunup ortaya çıkarılması değil, bunlar üzerinde yapılacak araştırmaların da üniversiteyi yakından ilgilendirdiğini kaydetti.

Saatcı, üniversite hocalarının sadece fosillerin bulunduğu Elmacık köyünde değil, başka bölgelerde de saha ve yüzey araştırması yaptıklarını anlattı. Akademisyenlerin yaptıkları çalışmalarla Burdur'un çok farklı yerlerinde çok değerli fosillere ulaşabileceklerini gösterdiğini ifade eden Saatcı, şunları kaydetti:

"Burdur'da antropoloji ve arkeoloji alanlarına sahibiz. MAKÜ olarak iştigal ettiğimiz konuda en iyisini yapmak bizim hedefimiz. Şu anda burada yapılan çalışma da bunun göstergesi. Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın destekleriyle şehrimizde bulunan kilise, Doğa Tarihi Müzesi'ne dönüştürülecek. MAKÜ'deki fosiller bu müzede sergilenecek. Bu da turizm açısından Burdur'a değer kazandıracak. Yöremize turist gelmesiyle bu durum taçlanmış olacak."

Yayıncı: Tuncer Çetinkaya - BURDUR

Kaynak: AA / Yerel
title