5 Bin 426 Parça Ağaçtan Çivisiz Olarak Yapılan Minber Göz Kamaştırıyor
Camii Kebir’de 9 asırlık olan ve 5 bin 426 parçadan oluşan üzerinde tek bir çivi dahi bulunmayan tarihi minber hala ilk günkü gibi tazeliğini koruyorSelçukluların Kayseri’deki ilk eseri olan Cami Kebir içerisindeki çivisiz minber 9 asırdır orjinalliğini koruyarak tarihe meydan okuyor.
Camii Kebir'de 9 asırlık olan ve 5 bin 426 parçadan oluşan üzerinde tek bir çivi dahi bulunmayan tarihi minber hala ilk günkü gibi tazeliğini koruyor
Selçukluların Kayseri'deki ilk eseri olan Cami Kebir içerisindeki çivisiz minber 9 asırdır orjinalliğini koruyarak tarihe meydan okuyor. Camii Kebir içerisindeki tek bir çivi çakılmadan yapılan tarihi minberi anlatan cami müezzini Mustafa Özbek "Camii Kebir Selçuklular'ın ilk eserlerindendir. İçerisinde bulunan minberde eski olup Selçuklu'dan kalmadır. Tarihi kıymeti olan bir eserdir. 5 bin 400 parça çivisiz birbirine geçme ağaçtan yapılmıştır" dedi.
Minberin 5 bin 426 parça ağaçtan oluştuğunu ve üzerine tek bir çivinin dahi çakılmadığını söyleyen Özbek "Abanoz ağacı ki bugün abanoz ağacının bir teşbihi 50-60 liraya satılan bir teşbihtir ve çok kıymetlidir. Minberimizin kenarına iri harflerle besmele yazdıktan sonra tüm kenarlarına sırayla Ayetel Kürs-i baştan sona kadar işlemişlerdir. Minberimiz de böyle bir özellik var. İçinde ve dışındaki kapaklarıyla kendi özel kapısıyla çok kıymetli bir yapıdır. 5 bin 426 parçanın hiçbir yerine çivi çakılmamıştır. Ağaçtan birbirine geçme olarak yapılmış camimizin inşaatı ile birlikte 1134 yılında yapılmış bir minberdir. Şuanda 900 yıllık mazisiyle ayakta durup hizmet vermektedir "diye konuştu.
CAMİİ KEBİR'İN TARİHİ
Kayseri şehir merkezinde olup, Kapalıçarşı'nın yanında yer almaktadır. Ulu Cami olarak bilinmekle beraber değişik kaynaklarda Cami-i Kebir veya Sultan Camii olarak da anılmaktadır.
H.530/M.1135 tarihinde, Danişmendli hükümdarı Melik Mehmet Gazi tarafından yaptırılmıştır. Caminin kuzeye açılan kapısının yanındaki kitabe ise bir onarım kitabesidir. Melik Mehmet Gazi'nin yeğenlerinden olan Yağıbasanoğlu, Muzaffereddin Mahmud tarafından 1206 yılında onartılmıştır. Aynı şahsın kızı olan Atsuz Elti Hatun da Gülük Camii'ni aynı dönemde onartmıştır. Abidenin bu gün taşıdığı tek kitabe olan onarım kitabesi kuzey duvarın dış yüzüne, kapının yakınına konulmuştur. Onarım kitabesinde şu ifadeler yer almaktadır.
"Bu cami, Kılıçaslan oğlu, büyük Sultan Keyhusrev devrinde - Allah onun yardımını yüceltsin- H.602/M.1206 yılında Yağıbasanoğlu, Muzaffereddin Mahmud tarafından onarılmıştır." - KAYSERİ