4. Uluslararası Terörizm Sempozyumu
Polis Akademisi Başkanı Remzi Fındıklı, "Terör toplumları dehşete düşüren, insanların güvenliğini tehdit eden sosyal bir kanserdir" dedi.
Polis Akademisi Başkanı Prof. Dr. Remzi Fındıklı, "Terör toplumları dehşete düşüren, insanların güvenliğini tehdit eden sosyal bir kanserdir. Tıptaki, kanser tümörü neyse toplumdaki terör kanseri de odur" dedi.
Antalya'nın Belek Turizm Merkezi'nde Polis Akademisi Uluslararası Terörizm ve Sınıraşan Suçlar Araştırma Merkezi (UTSAM) tarafından düzenlenen 4. Uluslararası Terörizm ve Sınıraşan Suçlar Sempozyumu'nda konuşan Polis Akademisi Başkanı Prof. Dr. Remzi Fındıklı, sempozyumun bir öncekinden daha büyük katılımla ve heyecanla geçtiğini söyledi. Fındıklı, sempozyumun Türkiye ve dünya barışına katkıda bulunmasını diledi.
Polis Akademisi'nin sadece eğitim veren bir kuruluş olmadığına işaret eden Fındıklı, fikir, politika ve bilgi üreten, araştırma yapan uluslararası bir polis akademisi konumunda olduğunu dile getirdi.
Sempozyumun ülke içi ve dışından gelen bilim adamlarının deneyimlerini paylaşmak ve bu soruna kalıcı bir çözüm bulmak amacıyla düzenlendiğini kaydeden Fındıklı, sempozyumun uluslararası güvenlik ve terör konularının tartışıldığı bilimsel bir platform haline geldiğinin altını çizdi.
Fındıklı, sempozyuma 32 ülkeden ve 8 uluslararası kuruluştan katılımcılar geldiğine dikkati çekerek, Polis Akademisi olarak toplumun huzur ve emniyetini sağlayacak, bireylerin hak ve özgürlüklerini kullanmasını korumak, nitelikli ve öz güven sahibi güvenlik yöneticileri yetişmesini amaçladıklarını ifade etti.
Güvenlik ve özgürlük dengesinin çok hassas bir nokta olduğunu anlatan Fındıklı, "Güvenlik ve özgürlük arasındaki dengeyi ancak öz güven sahibi, nitelikli güvenlik yöneticileri sağlayabilir. Vizyonumuz akademiyi uluslararası bir polis akademisi yapmak. Misyonumuz ise insanlara güven dolu bir dünya sunabilmektir" dedi.
Terör suçlarının uluslararası kabul edilmiş bir standardının bulunmadığına işaret eden Fındıklı, şöyle konuştu:
"Terör, silahlı, insanı ve doğayı yıkan, yok eden, insanlık dışı örgütlü bir şiddet şeklidir. Terör toplumları dehşete düşüren, insanların güvenliğini tehdit eden sosyal bir kanserdir. Tıptaki, kanser tümörü neyse toplumdaki terör kanseri de odur. Bütün çabalara rağmen ne tıptaki kanser terörü tedavi edilebilmiş, ne de bugün karşı karşıya olduğumuz terör belasının önüne geçilebilmiştir. Bunun için bilgilerimizi paylaşmak, yardımlaşmak ve bu soruna ortak çözümler aramalıyız. Terörle mücadele yalnız teknik ve silahla yapılan mücadele değildir.
Bir canlının yaşaması için kan neyse, bir toplumun yaşayabilmesi için de güven odur. Güvenli bir dünya için, insanlığın iyiliği için yardımlaşma ve dayanışmaları gerekir. Dünyada bazı ülkeler bunun tam tersini yapmakta ve teröre destek vermektedir. Terörü kendi amaçları doğrultusunda taşeron olarak kullanmaktadırlar. Bir arı insanı sokar ve insana acı verir, ancak kendisi daha fazla ızdırap çeker. Çünkü iğnesini sokmakla bütün gücünü kaybetmiştir ve bunu hayatıyla öder. Teröre destek veren ülkeler, bir şekilde yaptıkları kötülüğün daha beterini göreceklerdir."
Küreselleşen çağda suçların artık sınırı aşan küresel boyutlara ulaştığına dikkati çeken Fındıklı, bu suçlar arasında terör, kaçakçılık ve organize suçların ilk sırada yer aldığını kaydetti.
Dünyayı büyük bir gemiye benzeten Fındıklı, geminin su almaması için el birliğiyle çalışmaları gerektiğine kaydetti. Fındıklı, güvenli bir dünya için insanların metalaştırılmaması, aksine dünyanın insanlaştırılması gerektiğini vurguladı.
-UTSAM Müdürü Özeren-
Polis Akademisi Uluslararası Terörizm ve Sınıraşan Suçlar Araştırma Merkezi
(UTSAM) Müdürü Doç. Dr. Süleyman Özeren de suç örgütlerinin dinamik yapılar olduğunu ve sürekli değişim, dönüşüm yaşadıklarını söyledi. Bu doğrultuda suçlarla mücadele yapılarının da değişim ve dönüşüm içinde olması gerektiğini vurgulayan Özeren, iki unsurun birbirleriyle uyum halinde olması gerektiğini, aksi takdirde mücadele konusunun sorunun bir parçası haline gelebileceğine işaret etti.
Suçlarla mücadele konusunda doğruları yapmanın yeterli olmadığına dikkati çeken Özeren, mücadele konusunda etkili bir şekilde kamuoyuyla paylaşımın şart olduğunu ifade etti.
Terör örgütlerinin algıyı işaret ettiğini anlatan Özeren, "Algıya doğru bilgilerle, gerçeklerle karşılığını veremezseniz olayı, başkaların verdiği algılar ile tartışmaya başlarsınız. Terör sivilleri, çocukları katleder, bunun adına 'barış' derler, kadınları savaşa çekerler, bunun adını 'kadınların özgürlük mücadelesi' derler. Barış demokrasisinin bu kadar çok istismar edildiği bir alan yoktur" dedi.
Bunlara karşı kamuoyunda doğru algıların oluşması gerektiğini vurgulayan Özeren, UTSAM olarak toplumda doğru algıların oluşturulması ve buna yönelik politikaların geliştirilmesi konusunda çalışmalar yaptıklarını söyledi.
- Antalya Valisi Altıparmak-
Antalya Valisi Ahmet Altıparmak, konuşmasına 2016 yılında Antalya'da düzenlenecek Dünyanın Botanik EXPO'su hakkında bilgi vererek başladı. Antalya'nın kışın yaşanmadığı, 3 mevsim bahar ve bir mevsim yazın yaşandığı ender illerinden biri olduğunu anlatan Altıparmak, Antalya'nın özel bir turizm ve tarım kenti olduğunu bildirdi.
Sempozyuma 34 ülkeden, 8 uluslararası kuruluştan katılım olduğunu hatırlatan Altıparmak, "Bu katılım, terörü bitirme ve çözüm arama noktasında ciddi bir irade olduğunu ve alınan tedbirlerin icra edileceğinin bir göstergesidir. Bu tablo, gelecek için ümit beslememiz gerektiğini gösteriyor" dedi.
Terörün tüm insanlığı tehdit eden en önemli olaylardan biri olduğunu vurgulayan Altıparmak, bunu uyuşturucu ve kaçakçılığının izlediğini, adı her ne olursa olsun bu tür suçların kabul edilemeyeceğini ve kınanması, karşı çıkılması gereken olaylar olduğunu söyledi.
-Sempozyum-
Polis Akademisi Uluslararası Terörizm ve Sınıraşan Suçlar Araştırma Merkezi
(UTSAM) tarafından düzenlenen 4. Uluslararası Terörizm ve Sınıraşan Suçlar Sempozyumu, bu yıl "Sınıraşan organize ve kaçakçılık suçlarında yeni trendeler" temasıyla düzenleniyor.
Sempozyumda sınır aşan organize ve kaçakçılık suçlarının nedenleri, çeşitleri ve mücadele yöntemleri tartışılıyor. Sempozyum, ayrıca bu suç türlerinin terör ve diğer bağlantılı suçlarla ilişkisi ve muhtemel etkileri konularında uzman akademisyenleri bir araya getiriyor.
Sempozyum 9 Aralık'ta sona erecek.
Muhabir: Süleyman Elçin - Hatice Özdemir
Yayıncı: Hızır Hacısalihoğlu - ANTALYA