4 Asırlık Karacasu Dericileri Uşak Osb'ye Taşınmayı Hazırlanıyor
Aydın'ın Karacasu İlçesinde Yaklaşık 4 Asırdan Beri Dericilik Mesleğini Yürüten Dericiler Uşak Organize Sanayi Bölgesine Taşınmayı Hazırlanıyor. İlçede Halen 16 Tane Modern Deri İşleme Atölyesi Bulunuyor. Yaklaşık Üç Asrı Aşan Bir Süreden Beri Faaliyetlerine Aralıksız Olarak Sürdüren Karacasulu Dericiler, Kendilerine Miras Kalan Bu Ata Mesleğine Sahip Çıkmak İstiyor. Ancak, Çevreyi Kirlettikl...
Aydın'ın Karacasu ilçesinde yaklaşık 4 asırdan beri dericilik mesleğini yürüten dericiler Uşak Organize Sanayi Bölgesine taşınmayı hazırlanıyor. İlçede halen 16 tane modern deri işleme atölyesi bulunuyor. Yaklaşık üç asrı aşan bir süreden beri faaliyetlerine aralıksız olarak sürdüren Karacasulu dericiler, kendilerine miras kalan bu ata mesleğine sahip çıkmak istiyor. Ancak, çevreyi kirlettikleri nedeniyle sürekli uyarılan dericiler gelinen noktada fabrikalarını taşımaya hazırlanıyorlar.
İlçedeki dericilik sektörü hakkında bilgiler veren Belediye Başkanı Emin Mete, Türklerin deriden sandık ve semerler yaparak bu işe başladığını kaydetti. Karacasu da dericilik mesleğinin gelişmesi için 1800'lü yıllarda devlet bizzat yardımcı olduğu yönünde bilgiler bulunduğunu açıklayan Mete, dericilerin hammaddesi olan palamudun o zaman bolca üretildiğinin yazılı kaynaklarda yer aldığına dikkat çekti. Karacasu'da bu meslek gelişmesi, hammaddenin mahallinde değerlendirilmesi ve halkı bu işten para kazanması için o dönemde çalışmalar yapılmış olduğunu belirten Mete, "Vilayet salnameleri incelendiğinde ilçede yaşanan bu olaylar gözler önüne seriliyor. İlçemizde dericilik faaliyetleri Tabakhane deresinde mevkiinde 1980'li yıllara kadar babadan oğula geçen yöntemle devam etmiştir. 1985 yılında Dandalaz çayı kenarına yerleştirilen dericiler, modern tesisler kurmaya başlamışlardır. Her türlü deriyi ve köseleyi imal edebilmektedirler. İzmir ve İstanbul piyasasında etkin olmuşlardır. Dünya deri piyasasındaki istikrarsızlık onları da bazı zamanlar zor duruma düşürmektedir. Karacasu da 16 aile bu işle uğraşmakta olup; bazı zamanlar 100'den fazla bazı zamanlar 100'den az insanımız dericilerin yanında işçi olarak çalışmaktadır. Dericilerimizin şu andaki yerleri bir sanayi bölgesi haline gelmiştir. Tesislerin bulunduğu yerde son sistem bir arıtma cihazı bulunmaktadır. Cihaz her kimyevi maddeyi temizleyemediği için Dandalaz çayında kirlenme gözlenmektedir" dedi.
İlçedeki 16 deri fabrikasından 10 tanesinin düzenli olarak çalışmakta olduğuna dikkat çeken firma sahiplerinden Bülent Kanbak, kendilerinin İstanbul da bir satış mağazası olduğunun söyledi. Sektörde ciddi anlamda sıkıntılar olduğunu ifade eden Kanbak, bugün ülkemizdeki kuzu ve koyun derisi kapasitesinin dericilere yetmediğini belirtti Tabakhanelerde kullandıkları ham derilerinin büyük bir kısmını İran'dan temin ettiklerin altını çizen Kanbak, Türkiye içerisinden de başta hayvancılık faaliyetlerinin çok olduğu doğu illeri olmak üzere birçok merkezden deri temin ettiğini söyledi. Deri sanayinde kullanılan ham derilerin çok büyük bir kısmı İran, İngiltere, İtalya, İspanya ve Yeni Zelanda'dan temin edildiğini kaydeden Kanbak, "Nerede kuzu, koyun varsa ham derileri buraya getiriyoruz. Biz küçükbaş hayvan derileri 3 ila 6 dolar arasında değişen fiyatlara satın alıyoruz. Burada tabak halinde işleyerek boyamasını yapıp kumaş haline getiriyoruz. Burada hazırlanan deriler kesip dikilmek üzere giyim ve ayakkabı imalatçılarına satılıyor. Bir işlediğimiz derileri desimetre ayağını kalitesi ve cinsine göre 90 cent ile 2 dolar civarlarında satıyoruz. Dünyadaki markaların yüzde 90'nına deri Türkiye'den gidiyor. Türk derisi dünyada çok meşhur" şeklinde konuştu.
Karacasulu dericiler olarak 1988 yılında taşındıkları Dandalaz çayı kenarına arıtma tesisi kurduklarını duyuran Kanbak, bu tesislerin istenilen kalitede arıtım yapamadığını kaydetti. İlçedeki işyerlerinin su ve havayı kirlettiği gerekçesiyle zaman zaman yetkililerle karşı karşıya geldiklerine ifade eden Kanbak, arıtma tesislerinin çok modern bir yapıya sahip olduğunu iddia etti. Arıtma işlemleri sırasında ortaya çıkan kokuyu engelleme şanslarının bulunmadığından söz eden Kanbak, bu sorunu aşamadıklarını ve büyük bir ihtimalle taşınmak zorunda kalabileceklerini ifade etti. Bu kapsamda kendi firmasının Uşak Karma OSB'nden 8 bin metre karelik bir arazi satın aldığını açıklayan Kanbak, bu soruna bir çözüm bulunmaması halinde kendileriyle birlikte birkaç tane daha deri fabrikasının Uşak iline taşınabileceğini söyledi. Geldikleri noktadan sonra bu meslekten vazgeçmelerinin söz konusu olamayacağını savunan Kanbak, imkanları nedeniyle taşınmaya güçleri yetmeyen fabrikalarında kapanmak zorunda kalacağını sözlerine ekledi.
(DAK-YK)
13.06.2007 10:38 TSİ