Haberler
Bahçeli'nin çağrısı sonrası DEM Parti Öcalan'la görüşmek için yazılı başvuru yaptı

Bahçeli'nin Öcalan çağrısı sonrası DEM Parti ilk adımı attı

Ankara'da görüşme hareketliliği! Bahçeli ve Ahmet Türk'ten art arda açıklamalar

Bahçeli "Ağaların kapısı açık olur" dedi, Ahmet Türk'ten yanıt gecikmedi

'Ahmet Özer' tartışması tansiyonu yükseltti, İmamoğlu çileden çıktı

İBB Meclisi'nde tansiyon yükseldi, İmamoğlu çileden çıktı

Yenidoğan Çetesi davasında kan donduran sözler: Kötü bir bebekti

Sanık hemşireden kan donduran sözler: Kötü bir bebekti

31.ulusal Nefroloji, Hipertansiyon, Diyaliz ve Transplantasyon Kongresi

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Türk Nefroloji Derneği İkinci Başkanı Prof. Dr. Arınsoy: "Ülkemizde diyabetin önlenemeyen artışı devam ediyor.

Türk Nefroloji Derneği İkinci Başkanı Prof. Dr. Turgay Arınsoy, "Ülkemizde diyabetin önlenemeyen artışı devam ediyor. 2006'da yüzde 12,7 olan diyabet sıklığı, yüzde 18,3'e yükselmiş durumda" dedi.

Nefroloji, Hipertansiyon, Diyaliz ve Transplantasyon alanında Türkiye'de düzenlenen en geniş kapsamlı ve katılımlı kongre olan "Ulusal Nefroloji, Hipertansiyon, Diyaliz ve Transplantasyon Kongresi"nin 31'incisi, Belek Turizm Merkezi'ndeki Susesi Deluxe Hotel ve Kongre Merkezi'nde devam ediyor.

Kongre kapsamında düzenlenen basın toplantısına, Türk Nefroloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Gültekin Süleymanlar, derneğin ikinci başkanı Prof. Dr. Turgay Arınsoy, genel sekreteri Prof. Dr. Kenan Ateş ile yönetim kurulu üyeleri Prof. Dr. Aydın Türkmen, Prof. Dr. Bülen Altun ve Prof. Dr. Ali Rıza Odabaş katıldı.

Prof. Dr. Süleymanlar, yaptığı konuşmada, kongrenin bin 200'ü aşkın katılımcı ile gerçekleştirildiğini aktararak, konularında uzman 66 yerli ve 12 yabancı konuşmacı ile 53 oturum başkanının görüş aktardığını belirtti.

Süleymanlar, etkinlikte 18 panel, 7 konferans, 1 karşıt görüşler oturumu, 6 sözlü bildiri oturumu, 17 poster bildirim oturumu, 2 uydu sempozyumu ile Vascular Access Society ile ortaklaşa düzenlenen uluslararası katılımlı "Damar Erişim Kursu" ve Transplantasyon Çalışma Grubu tarafından hazırlanan "Transplantasyon Kursu"nun yer aldığını söyledi.

"Obezite sorunu artarak devam ediyor"

Prof. Dr. Arınsoy da kronik böbrek hastalığı ile ilgili saha çalışması olan Credit İnsidans'ın ikinci aşaması ile bilgi verdi. İlk aşamanın 2006 yılında ülke genelinde 10 bin 750 erişkinin katılımı ile gerçekleştirildiğini, 2011 yılındaki ikinci aşamada ise kronik böbrek hastalığı, diyabet, hipertansiyon, obezite ve diğer risk faktörleri bakımından yeniden değerledirme yapıldığını dile getirdi.

Şeker hastalığının kronik böbrek hastalığının en büyük nedenlerinden olduğunu aktaran Arınsoy, şöyle konuştu:

"Ülkemizde diyabetin önlenemeyen artışı devam ediyor. 2006'da yüzde 12,7 olan diyabet sıklığı, yüzde 18,3'e yükselmiş durumda. Yüzde 7'lere dayanan bir artış var. Erişkin insanların 5'te biri şeker hastası. Diyabetin aksine hipertansiyondaki gelişmeler nispeten sevindirici. 2006'dan 2011'e hipertansiyon sıklığında belirgin bir değişiklik yok. 2006'da yüzde 35,7 olan oran, 2011'de yüzde 37,6'dır. Ancak, hipertansiyonun farkındalığında 2006'da yüzde 43 olan rakam, 2011'de yüzde 70'e yükselmiş ve kan basıncı kontrolünde belirgin iyileşme var. Obezite sorunu artarak devam ediyor. Beş yıllık sürede Türk toplumunun vücut ağırlığı 2,2 kilogram arttı, uzunluğu değişmedi, bel çevresi 3,4 santimetre kalınlaştı. Bel çevresi esas alındığında 2006 yılında yüzde 33,7 olan obezite sıklığının yüzde 40,8'e yükseldiği gözlendi."

Arınsoy, kronik böbrek hastalığının sıklığında ise hafif bir azalma saptandığına işaret ederek, "2006'da yüzde 15,7 olan kronik böbrek hastalığı sıklığı, 2011'de yüzde 13,3 bulundu. Bir diğer sevindirici gelişme, sigara konusunda idi. Topluma yönelik sigara kampanyalarının başarılı olduğu gözleniyor. Sigara kullanan erişkin oranının yüzde 35,2'den yüzde 27'ye gerilediği gözlendi" diye konuştu.

Ölüm riski

5 yıllık süredeki ölüm sıklığının yüzde 2,3 olarak tespit edildiğini aktaran Arınsoy, erkeklerde ölüm riskinin kadınlardan 2,4 kat, kırsal kesimde yaşayanlarda kentlerde yaşayanlardan 2,8 kat daha yüksek olduğunu belirtti.

Bölgeler arasında en yüksek ölüm oranının Güneydoğu Anadolu, en düşük ölüm oranının ise Marmara bölgesinde olduğunu anlatan Arınsoy, yüksek okul ve lise mezunlarında yüzde 0,5 olan ölüm oranının, okur-yazar olmayanlarda yüzde 6,5'e yükseldiğini ifade etti.

Arınsoy, ölüm riskini en belirgin artıran faktörün kronik böbrek hastalığı olduğunu, bu hastalığı olanlarda riskin 4,5 kat arttığını vurgulayarak, "Kronik böbrek hastalığı ile mücadele için şeker ve hipertansiyonu önlemek lazım. Bunun için de obezite ile mücadele edilmelidir" ifadesini kullandı.

Hemodiyaliz hasta sayında artış

Prof. Dr. Odabaş ise 2012 yılı itibarıyla milyon nüfus başına 858 olan son dönem böbrek yetmezliği prevalansının 870'e yükseldiğini dile getirerek, "2013 yılı içinde hemodiyalize yeni başlayan hasta sayısı 8 bin 758'dir. 2012'de 48 bin 900 olan hemodiyaliz uygulanan hasta sayısı, 2013 yılında 52 bin 675'e yükselmiştir. Hemodiyaliz hasta sayısında önceki yıla göre yüzde 7,7 artış var" diye konuştu.

Odabaş, diyalize yeni başlayan hastaların yüzde 36,5'inde böbrek yetmezliğinin nedenin diyabet olduğunu, bunu hipertansiyonun izlediğini kaydetti. - Antalya

Kaynak: AA / Yerel
title