28 Şubat Mağduru Mühendis, Yeni Anayasa Talep Ediyor
Çağrı Turgut - Uğur Subaşı - Araştırma görevlisi olarak çalıştığı 28 Şubat sürecinde eşinin başörtüsü nedeniyle baskılara dayanamayıp Sakarya Üniversitesi'ndeki (SAÜ) görevinden istifa eden elektronik mühendisi, tüm hakların teminat altına...
Çağrı Turgut - Uğur Subaşı - Araştırma görevlisi olarak çalıştığı 28 Şubat sürecinde eşinin başörtüsü nedeniyle baskılara dayanamayıp Sakarya Üniversitesi'ndeki (SAÜ) görevinden istifa eden elektronik mühendisi, tüm hakların teminat altına alınacağı yeni bir anayasa istiyor.
Bilgisayar işletmenliği yapan Turgay Etçibaşı, AA muhabirine 28 Şubat sürecinde Sakarya Üniversitesi (SAÜ) Mühendislik Fakültesi Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümü'nde araştırma görevlisi olarak çalıştığını belirterek, öğretmen eşinin başörtüsü nedeniyle istifa etmek zorunda kaldığını söyledi.
Etçibaşı, 28 Şubat'ın "postmodern darbe" olarak tarihe geçtiğini, başörtülü öğretmen ve öğrencilerin süreçten etkilendiğini ifade ederek, kendisi gibi 45 kişinin daha istifa etmek zorunda kaldığını anlattı.
Etçibaşı, şöyle konuştu:
"Dönemin rektörü 45 akademik personeli topladı. Toplanma nedenimizi de söylemediler. Bu 45 personelin içinde araştırma görevlileri, yardımcı doçentler, doçentler ve profesörler vardı. Toplanma nedenimiz eşlerimizin milli eğitimde başörtülü öğretmen olarak çalışmasıydı. Rektörümüz eşlerimizin istifa etmesi konusunda bizi zorladı, baskı yaptı. Bu konuda yaklaşık 2 saatlik toplantı gerçekleştirdi. 28 Şubat sürecinde istifa ettim. 'Beni attılar' diyemem ama istifa etmeseydim atılacaktım çünkü atılma kağıtlarımı gördüm."
-"28 Şubat, insanların psikolojisini bozan bir süreçti"-
"Akademik kariyerim devam edebilirdi, doktora aşamasındaydım" diyen Etçibaşı, şimdilerde bilgisayar işletmenliği yaptığını, aynı zamanda Mazlum-Der'in Şube başkanlığı görevini yürüttüğünü söyledi.
Etçibaşı, 28 Şubat'ın aktörü komutanların yargılandığını ifade ederek,
"postmodern darbenin" etkisinin halen devam ettiğini iddia etti.
Etçibaşı, sözlerini şöyle tamamladı:
"Batılıların Müslümanları terörist gibi göstermesini biz kendi halkımıza uyguladık. '28 Şubat, bin yıl sürecek' diyen meşhur generalimiz vardı, bin yıl sürmemiş olabilir ama hedefledikleri amaca ulaştılar. Halen kamuda başörtüsü düzenlemesi yasal zemine oturmadı. Bu ülkede yaşayan insanlar Müslüman, Müslüman bir insanın Müslümanlığın gereklerini yaşaması terör ve tehdit değildir. İslam'ın bu topraklardaki insanları barış içinde yaşattığı ve İstanbul'da bir sinagog, cami ve kilisenin yan yana durmasından bellidir.
Sakal, şalvar, namaz... Bunlar terörizmle eşleştirildi. Türkiye'de hiçbir Müslüman intihar eylemi yapmaz, birisini öldürmez, sol örgütlerin yaptığı eylemleri yapmaz. Öyle bir geçmişi olmadığı halde bütün İslami hassasiyeti olan insanlar kendisini terörist gibi hissetti, sokaklarda öyle dolaşıyorduk. 28 Şubat, insanların psikolojisini bozan bir süreçti.
28 Şubat'ın izlerinin silinmesi için Türkiye'deki bütün grupların problemlerini giderecek, etnik, dini, kültürel tüm hakların iade edileceği ve teminat altına alınacağı bir anayasa yapılması gerekiyor."
Yayıncı: Atakan Çelik - SAKARYA