"26. Abant Toplantısı"
CHP Genel Başkan Yardımcısı Erdoğan Toprak, toplumun büyük bir kısmının ve kendilerinin yeni bir anayasaya ihtiyaç olduğu görüşünde olduğunu belirterek, bütün tarihsel hesaplaşmalardan ders alarak, yeni dünyanın bütün değişimlerini gözlemleyerek,...
CHP Genel Başkan Yardımcısı Erdoğan Toprak, toplumun büyük bir kısmının ve kendilerinin yeni bir anayasaya ihtiyaç olduğu görüşünde olduğunu belirterek, bütün tarihsel hesaplaşmalardan ders alarak, yeni dünyanın bütün değişimlerini gözlemleyerek, bir entelektüel uzlaşmayı ortaya koymak istediklerini söyledi.
Abant Palace Otel'de düzenlenen "26. Abant Toplantısı"nda konuşan Toprak, anayasanın toplumlar için çok önemli bir metin olduğunu, ancak bütün sorunları çözecek nihai bir aşama olmadığını savundu. Toprak, "Öncelikle temel bir tespit yapmak gerekli. Bu ülkenin gerçekten de yeni bir anayasaya ihtiyacı var mı- Toplumun büyük bir kısmı ve bizler yeni bir anayasaya gerçekten ihtiyacımız olduğu görüşündeyiz, burada herkes aynı fikirde" dedi.
Erdoğan Toprak, 12 Eylül Anayasası'nın çok tartışıldığına işaret ederek, yeni anayasa tartışmalarının önemli bir fırsat olduğunu, tarihte ilk defa en geniş uzlaşıyla yeni bir anayasa yapma imkanı bulunduğunu söyledi.
Yeni anayasa çalışmalarında en büyük rolün hükümete düştüğünü vurgulayan Toprak, sözlerine şöyle devam etti.
"Bu tarihi fırsatın heba edilip edilmeyeceğini hep birlikte göreceğiz. Anayasa bir hesaplaşma metni veya zemini değil, olmamalıdır. Böyle bir niyet ortaya çıkarsa toplumsal barışımız büyük yara alır. O yüzden de kimse küçük hesapların peşinde koşmamalıdır. Herkes sadece kendi cephesinden değil, ötekinin cephesinden de sürece bakmalıdır. Her şeyden önce yeni anayasa, bu ülkenin kurucu değerlerini yok sayan, insanlarımızın kazanımlarını ortadan kaldıran bir mantık içinde kurgulanmamalıdır. Yeni anayasa insan onuru, değer sistemini yadsımayan, kimseyi ötekileştirmeyen, özellikle yurttaşların farklılıklarına saygı duyan, herkesin üzerinde uzlaşacağı bir metin olacaktır."
Türk modernleşmesini geriye götürmeyecek, yaratıcı bir perspektife taşıyacak yüksek bir akla ihtiyaç olduğunu dile getiren Toprak, "Tarihte çok büyük değişim ve dönüşümlere imza atmış CHP, eşit, adil ve özgürlükçü bir dünya vaat eden bir dönüşümü gerçekleştirmeye ve katkı yapmaya adaydır" diye konuştu.
Toprak, CHP'nin, modernleşmenin en büyük adımı olan Cumhuriyet devrimini gerçekleştirmiş bir geleneğin temsilcisi olduğunu ifade ederek, "Bugün de yeni anayasa ile Türk modernleşmesinin bu yeni ve büyük safhasını başlatmaya adayız. Bütün tarihsel hesaplaşmalardan ders alarak yeni dünyanın bütün değişimlerini gözlemleyerek bir entelektüel uzlaşmayı ortaya koymak istiyoruz. Bu konuda hiçbir çekincemiz ya da korkumuz yok. Büyük Türk milletinin yararına olacak her eylemi yapma konusunda sonsuz bir kararlılık içindeyiz ama ısrarla bir kere daha vurgulamak istiyorum. İktidar olmak, Türkiye'deki farklı sesleri ötekileştirmek anlamına gelmemelidir" dedi.
Anayasa çalıştayının değerli bilim insanları ve uzmanlar eşliğinde, çok kıymetli metinlerle zenginleştirileceğine dair umut taşıdığını ifade eden Toprak, Türkiye'de her şeyin şeffaf olarak konuşulabileceği bir alanı ve ortamı hazırlamak zorunda olduklarını söyledi.
Erdoğan Toprak, bütün fikirler ve kanaatlerin yadsınmadan cesurca dinlenilmesi ve dikkate değer bulunması gerektiğine işaret ederek, konuşmasını şöyle tamamladı:
"Anayasa çalışmasının ana hatları, evrensel insanlık değerlerini ve halkımızın temel beklentilerini karşılayacak bir temel çerçeveye oturtulmalıdır. Şunu unutmamalıyız ki hayat hızla akıp gidiyor ve değişimin sarsıcı etkileri toplumları hallaç pamuğu gibi savuruyor. Bu anlamda anayasa çalışmamız tarihsel bir tartışmaya dönüşmemeli, aksine coşkuyla akan bir nehir gibi etrafını yeşertmeli ve asla bir bataklığa dönüşmemelidir. Anayasanın temel vurgusu insanın emeğini, özgürlüğüNÜ, eşitliğini bir değer olarak yüceltmek olmalıdır.
Anayasanın temel vurgusu barışı, farklılıklara saygıyı ve korumayı, ekolojinin gerçeklerine duyarlı olmayı sağlamak olmalıdır. Bir uzlaşma metninin ya da uzlaşma alanını çatışma unsuru haline getirmemek için herkes çok dikkatli, özenli ve saygıdeğer davranmalıdır. Kimse kendi küçük hesaplarının esiri olmamalıdır. Bu yüzden herkes kendi ideolojik, siyasi, etnik ve mezhepsel konumunu ve durumunu aşmalıdır.birlikte ve barış içinde yaşayacağımız bir ülke için herkes sorumlu ve sağlıklı bir yaklaşımı benimsemelidir."
-Dönem Başkanı Prof. Köker-
Abant Platformu Dönem Başkanı Prof. Levent Köker ise yeni anayasanın bütün toplum için gerekli olan özgürlük ve demokrasi ortamının temellerini atacak yapıda olması gerektiği kanaatinde olduklarını belirterek, tartışmaları bu doğrultuda devam ettireceklerini söyledi.
Anayasa sürecinde kamuoyunda iki farklı görüşün öne çıktığını dile getiren Köker, şunları kaydetti:
"İkisi de birbirine zıt gibi duruyor. Bunlardan bir tanesi toplumun yeni anayasa için bir heyecan içinde olduğu yönündeki yaklaşım. Diğeri ise toplumda bu konuda büyük bir ilgisizlik olduğu yolunda bir yaklaşım. Bunlardan hangisinin gerçeği ifade ettiği tartışılabilir ise de şu anda Ekim ayından itibaren TBMM'de başlamış olan bir çalışma var. Sayın Meclis Başkanımızın aslında elini taşın değil, kayanın altına koymuş olduğunu dahi söyleyebileceğimiz bir faaliyet devam ediyor. TBMM'de grubu bulunan bütün siyasi partiler Uzlaşma Komisyonuna katılmayı ve çalışmayı kabul ettikten sonra Türkiye Cumhuriyeti'nin 1982 Anayasası'nı bir kenara bırakarak tamamen farklı ve yeni bir anayasaya ihtiyacı bulunduğu konusunda ittifak etmiş bulunuyorlar."
Bolu Valisi İbrahim Özçimen de geniş katılımlı bir toplantıya ev sahipliği yapmaktan mutluluk duyduklarını söyledi.
11 Mart Pazar günü sona erecek toplantıda, "Vatandaşlık ve Kimlikler",
"Ana Dilde Eğitim", "Üniter Devlet-Özerklik Dengesinde Yerel Yönetimler",
"Yeni Anayasada Cumhurbaşkanının konumu", "İnanç Özgürlüğü, Diyanet İşleri Başkanlığı ve Din dersleri" başlıklı oturumlar gerçekleştirilecek.
- BOLU