Haberler
İsrail ve Hizbullah ateşkese çok yakın: 36 saat içinde ilan edecekler

Savaşın bitmesine saatler kaldı! Ateşkes artık çok yakın

Aliağa'daki Tüpraş Rafinerisi'nde patlama

Aliağa'daki Tüpraş Rafinerisi'nde korkutan patlama

Naci Görür Malatya'daki son depremi işaret ederek uyardı: Endişe verici

Son depremden sonra korkutan açıklama: Sonuncusu 2 bin 500 yıl önceydi

20 ilde daha okullar tatil edildi

20 ilde daha okullar tatil edildi

2011, Fındığın Altın Yılı Oldu

2011, Fındığın Altın Yılı Oldu
Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Karadeniz İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Dursun Oğuz Gürsoy, 2011 yılının fındık ihracatı açısından olumlu geçen bir yıl olduğunu belirterek, "Fındık ihracatından elde edilen döviz geliri yükseldi, klasik AB pazarları dışında Uzakdoğu ve deniz aşırı ülkelere yapılan ihracatta her geçen yıl artmaya başladı" dedi.

Karadeniz İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Dursun Oğuz Gürsoy, 2011 yılının fındık ihracatı açısından olumlu geçen bir yıl olduğunu belirterek, "Fındık ihracatından elde edilen döviz geliri yükseldi, klasik AB pazarları dışında Uzakdoğu ve deniz aşırı ülkelere yapılan ihracatta her geçen yıl artmaya başladı" dedi.

Dursun Gürsoy, yaptığı açıklamada, 2011 yılının Türkiye genel ihracatı açısından çok olumlu geçen bir yıl olduğunu belirterek, "Küresel ekonomide yaşanan daralmalara, Avrupa ülkelerinde yaşanan finansal darboğaza, Ortadoğu ülkelerinde yaşanan kargaşa ve istikrarsızlık ortamına rağmen 2023 yılındaki 500 milyar dolarlık ülke ihracat hedefine ulaşılması yolunda büyük bir adım atıldı. 134.6 milyar dolar tutarındaki 2011 yılı ihracatı Cumhuriyet tarihinde bir rekordur. İçinde bulunmaktan büyük onur duyduğumuz ihracat camiası adına bunun mutluluğunu yaşıyoruz" diye konuştu.

Genel ihracat payı içerisinde önemli bir yer tutan fındık ihracatını değerlendiren Karadeniz İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Dursun Oğuz Gürsoy, gerek 2010-2011 sezonu gerekse 2011-2012 sezonunda rekoltenin düşük olmasıyla arz talep kuralları çerçevesinde teşekkül eden yüksek fiyatların üreticiyi tatmin edici seviyelerde gerçekleştiğini belirtti.

Gürsoy, 2010 yılında 252 bin 305 ton iç fındık ihraç edilip karşılığında 1 milyar 544 milyon 785 bin 708 dolar döviz girdisi sağlandığını, 2011 yılında ise 243 bin 766 ton iç fındık ihracatından 1 milyar 759 milyon 162 bin 313 dolar döviz girdisi elde edildiğini kaydetti. Gürsoy, 2011 yılında, 2010 yılına göre ihraç miktarında yüzde 3.38, oranında 8 bin 539 ton iç fındık azalma yaşanmasına rağmen değerde yüzde 13.88'e tekabül eden 214 milyon 376 bin 605 dolar artış sağlandığını söyledi.

BADEME DİKKAT

İhracat miktarındaki azalmanın önemsenmesi gerektiğini vurgulayan Gürsoy, "Özellikle bakery (unlu mamul) gibi sektörlerde badem kullanımı hakim olmaya başladı. Ayrıca maliyetleri bizden çok daha düşük olan Azerbaycan ve Gürcistan'daki fındık üretimi uzun vadede Türkiye'nin pazar payı için önemli bir tehdit unsuru oluşturdu. Bu amaçla ülkemizdeki fındık üretim maliyetlerinin azaltılması konusunda mutlaka çalışmalar yapılması gerekmektedir. Üretim bölgelerindeki arazi bölünmeleri, nüfus göçü, yaşlanan ve yenilenmeyen bahçelerdeki verimin giderek düşmesi ve toplama maliyetlerindeki artışların maliyet baskısına neden olarak fiyatları yükselti. Fiyat artışlarının ana kaynağı tarımsal altyapıdan kaynaklanmaktadır. Bunun çözümü noktasında sektördeki tüm paydaşlara önemli görevler düşmektedir" açıklamasında bulundu.

UZAKDOĞULU FINDIĞI SEVDİ

Fındık ihracatında ülke gruplarına bakıldığında AB ülkelerine yapılan ihracatın yüzde 75 bandına oturduğunu, ancak önceki yıllarda AB ülkelerine yapılan ihracatın yüzde 80 nispetinde olduğunu hatırlatan Gürsoy, buradaki azalışın fındık ihracatının klasik pazar dışına çıkıp başka ülkelerde de tüketilmeye başlanmasının etkisi olduğunu vurguladı. Gürsoy, "Yıllardır hedef pazar olarak fındık ihracatımızın artırılmaya çalışıldığı başta Uzakdoğu ülkeleri olmak üzere denizaşırı ülkelere olan ihracatta artış yaşandı. Bu ülkelere gerçekleştirilen fındık ihracatı yıllardır yüzde 5-6 seviyelerinde iken artık yüzde 9 seviyelerine ulaştı. Bu gelişmede Fındık Tanıtım Grubu tarafından yürütülen faaliyetlerin etkisinin inkar edilemez" diye konuştu.

İŞLENMİŞ FINDIK İHRACATI ARTIYOR

Gürsoy, fındık ihracatında önemli bir noktaya da dikkat çekerek şöyle devam etti: "Çok eski yıllardan beri iç fındık ihracatımız genel fındık ihracatımızın yüzde 70'ni teşkil ediyordu. Ancak bu oran 2000'li yılların başından itibaren düşmeye başladı ve 2011 yılında yüzde 58.7 seviyesine kadar indi. Diğer bir ifadeyle işlenmiş fındık ihracatımızın payı yüzde 30'lardan yüzde 41'e yükseldi. 2011 yılında işlenmiş fındık ihracatımızın payının yüzde 41 seviyelerinde olması ülkemize hem daha fazla döviz girdisi ve katma değer sağlarken hem de istihdamı arttırdı."

Gürsoy açıklamasının son bölümünde ihracatçı kesim olarak sektörün sahip olduğu modern entegre işleme tesisleri ile dünyanın en kaliteli fındıklarını, alıcı talepleri doğrultusunda istenilen kalitede dünya pazarlarına sorunsuz bir şekilde sunabilme yeteneğine sahip olduklarını, eskiden neredeyse sadece ithalatçı firmalara ihraç edilebilen Türk fındıklarının, artık başta ürünlerinin ambalajlarında Türk fındığının eşsiz lezzetine vurgu yapan dünyanın ünlü dev firmalarının tesislerine doğrudan teslim edilmesini sağlayan özgüven, kapasite ve yeteneğin bu yatırımlar sayesinde elde edildiğinin unutulmaması gerektiğini belirtti. - ORDU

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Yerel
title