2. Biyolojik Çeşitlilik ve Biyokaçakçılık Çalıştayı"
Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü tarafından düzenlenen "2. Biyolojik Çeşitlilik ve Biyokaçakçılık Çalıştayı" Abant İzzet Baysal Üniversitesinde (AİBÜ) başladı.
Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü tarafından düzenlenen "2. Biyolojik Çeşitlilik ve Biyokaçakçılık Çalıştayı" Abant İzzet Baysal Üniversitesinde (AİBÜ) başladı.
Gölköy yerleşkesinde bulunan kongre merkezinde düzenlenen çalıştaya 6 üniversiteden 11 akademisyen ile Orman ve Su İşleri Bakanlığından yetkililer yer aldı.
Çalıştaya konuşmacı olarak katılan AİBÜ Fen-Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Hidrobiyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Okan Külköylüoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, halkın biyoçeşitlilik ve kaçakçılık konusunda bilinçlendirilmesi gerektiğine dikkati çekerek, "Ülkemizin çok değerli organizmaları türleri var, bitki ya da hayvan olsun. Onların bir şekilde yurt dışına kaçakçılığının önlenmesi gerekiyor. Bu konuda da insanların bu bilgiye haiz olması lazım" diye konuştu.
Külköylüoğlu, çalıştayın amacının elde edilen verileri halka iletmek, kurum ve kuruluşlara bildirmek olduğunu ifade etti.
Külköylüoğlu, "Avrupa ile kıyaslandığı zaman Türkiye biyoçeşitlilik anlamında oldukça zengin. Bu bizim hem coğrafik olarak arada bir yerde olmamızdan hem de tarihsel ve jeolojik olarak geçmişten gelen bir birikimin olduğunu görüyoruz. Anadolu, birçok türün anavatanı. Bu zenginliğin aynı zamanda genetik zenginliğe de aktarıldığını görüyoruz" şeklinde konuştu.
Külköylüoğlu, biyokaçakçılığın Evliya Çelebi'nin "Seyahatnamasi"nde de bahsedildiğini anlatarak, "Orada Çağ Gölü etrafında eğiroto var. Eğirotunun yurt dışına kaçırıldığını Evliya Çelebi Seyehatnamesi'nde bizzat not almış. Biyokaçakçılık konusunda kesinlikle bilinçli olmak gerekiyor. Halkın bu konudaki yardımı çok önemli. Bilim insanları sayıca az ve her yerde olamayacakları için yöre halkının bu konuda bilinçli olması lazım" ifadesini kullandı.
Biyokaçakçılık konusunda verilen cezaların yetersiz olduğunu vurgulayan Külköylüoğlu, bir endemik türün kaçırılmasının maddi açıdan karşılığının bulunmadığını sözlerine ekledi.