14 Kasım Dünya Koah Günü
Adıyaman Halk Sağlığı Müdürü Dr.
Adıyaman Halk Sağlığı Müdürü Dr. Mustafa Kutlu, 14 Kasım Dünya KOAH günü nedeniyle yaptığı açıklamada, erken tanının önemine dikkat çekti.
Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı'nın (KOAH)
nefes yollarında mikrobik olmayan bir iltihaplanmaya bağlı oluşan ilerleyici bir akciğer hastalığı olduğunu belirten Dr. Mustafa Kutlu, hastalığın nedenleri ve belirtilerinden bahsetti.
Dr. Mustafa Kutlu, konuyla ilgili şu açıklamada bulundu:
"Tütün ve tütün ürünleri, bazı mesleklerde karşılaşılan toz, duman, evlerde kullanılan odun, tezek, kök benzeri yakıtlardan çıkan dumanın solunması akciğerlerde bir çeşit iltihap oluşturarak, akciğerlerin olduğundan daha erken yaşlanmasına neden olur. KOAH isminin telaffuz edilme güçlüğü ve hastalık yakınmalarının astıma benzer olması nedeniyle hastalık çok önemli bir sağlık sorun olmasına rağmen iyi tanınmamaktadır. Hastalık müzmin bronşit ve amfizem olarak da bilinir. Hastalık hafif, orta, ağır ve çok ağır olmak üzere 4 evrede değerlendirilir. Hastalığın ilerlemiş olduğu olgularda uzun süren öksürük, balgam ve özellikle yürüyüş ve yokuş tırmanmakla oluşan nefes darlığı en sık görünen yakınmalardır. Öte yandan erken evrelerde hiçbir yakınma gelişmeyebilir ya da sinsi gelişen yakınmalar hastalar tarafından hissedilmeyebilir.
En başta sigara olmak üzere, zararlı gaz, duman ve tozlara maruz kalmaya bağlı olarak gelişir. KOAH dünyada 50 milyon kişiyi etkileyen ve her yıl 3 milyon kişinin ölümüne neden olan bir hastalıktır.
Bu nedenle 40 yaş üstü, sigara içmiş ya da içmekte olan veya meslek icabı ya da sosyal ortam gereği tozlu ortamlarda bulunan kişilerde müzmin seyirli öksürük, balgam ve nefes darlığı yakınmalarından en az birinin bulunması halinde kişinin bir göğüs hastalıkları hekimi tarafından görülüp nefes ölçüm testini yaptırması gerekir.
Yapılan çalışmalarda nefes darlığı, koroner arter hastalığı ve kalp yetmezliği ile İç hastalıkları ve kardiyoloji servislerinde yatan hastaların yaklaşık yüzde 35'inde KOAH'ın da eşlik ettiği, KOAH'ın eşlik ettiği kalp, şeker hastalığı, yüksek tansiyon hastalarının klinik olarak daha ağır seyrettiği gösterilmiştir. Bu nedenle yalnızca göğüs hastalıkları polikliniklerinde değil, iç hastalıkları veya kardiyoloji polikliniklerine başvuran risk faktörlerine sahip hastalarda da kişiye ait solunum kapasitesinin ortaya çıkarılmasını sağlayan spirometri testinin yapılması hastalığın erken teşhis ve tedavisi açısından oldukça önemlidir." - ADIYAMAN