10 Ekim Gar Katliamı'nda Sorumluların Yargılanmasını İstiyorlar

MUSTAFA USTA

(SİNOP) - Sinop KESK Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Musa Uzun, 10 Ekim Gar Katliamı'yla ilgili "Bizim daha önceki mitinglerimizde alanda bir sürü polis olurdu ama o gün hiç polisin olmaması da dikkat çekiciydi. Meğerse o gün mitingi yapan tertip komitesi ve oraya kadar katılan kitleden başka herkesin haberi varmış o gün oraya saldırı yapılacağından. Biz 10 Ekim ile ilgili arkadaşlarımızın boşa ölmediğini göstermek istiyoruz. Ülkemize demokrasi getirmek istiyoruz. İnsan haklarının gelmesini ve bir hukuk sisteminin oluşmasını istiyoruz" dedi.

Sinop KESK Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Musa Uzun, 10 Ekim Gar Katliamı ile ilgili açıklama yaptı. Uzun, şunları söyledi:

"Bizim ülkede tetiği çektirene hiç kimse bakmaz, tetiği çekene bakar"

"10 Ekim'de KESK'in ve diğer demokrasi güçlerinin çağrısıyla Ankara'da bir demokrasi mitingi yapmaya gitmiştik. Mitinge Türkiye'nin çeşitli illerinden gelenler oldu. Toplanma yeri de Ankara Gar önüydü. Oradan toplanıp, kortej oluşturulup yürüyerek Sıhhiye Meydanı'na geçecektik. Sabah 7-8 saatlerinde gelenler oldu. Saat 10.00'a doğru yürüyüş kortejleri oluşmaya başladı. Önde sendikalar daha sonra siyasi partiler gibi sıralama olurken bir patlama oldu. Ben de oradaydım. Benim arkamdan patlama olunca döndüm ama hiç bomba aklıma gelmedi. Yanımdaki arkadaş o ara 'patlattılar' dedi ve patlattılar demeye kalmadan ikinci bomba patladı. İnsanların havaya sıçramasını dahi gördük. Aramızda 100 metre mesafe yoktu. O ara biz köprü üzerindeydik ve izdiham olmaması için insanlara 'sakin olun' diye uyarılarda bulunduk ve oradan yavaş yavaş kitleyi uzaklaştırmaya başladık. Garın önündeki köprüden Sıhhiye tarafına gitmiştik. Belki 20 dakika falan geçmişti. Ambulanslar ve polis bile gelmemişti. O arada ambulans gelmeden, sağlık ekipleri müdahale etmeden TOMA'lar alana girerek yaralılara biber gazı sıktı. Bu şekilde bir facia ve katliamla karşı karşıya kaldık. O günden bu tarihe kadar da yaralıları arkadaşlarımızdan halen tedavi olanlar, sakat kalanlar var, psikolojik olarak ruhen çöken ve sorun yaşayan arkadaşlarımız var. Bir yandan bununla mücadele ederken bir yandan da hukukla mücadele ediyoruz.

Bizim ülkede tetiği çektirene hiç kimse bakmaz, tetiği çekene bakar. Orada da zaten bombayı patlatan 2 tetikçi arkadaşlarımızla birlikte canlarından oldular ve o 2 kişinin üzerine olay yıkıldı gibi görülüyor. Kimileri bunların Suriye'den, Kuzey Irak'tan girip Ankara'ya kadar gelirken hiçbir yoklamadan, hiçbir güvenlik önlemi alınmadan geldiği ve hatta yolların bunların geçmesi için açıldığı söyleniyor. Bizim daha önceki mitinglerimizde alanda bir sürü polis olurdu ama o gün hiç polisin olmaması da dikkat çekiciydi. Meğerse o gün mitingi yapan tertip komitesi ve oraya kadar katılan kitleden başka herkesin haberi varmış o gün oraya saldırı yapılacağından. Bu yüzden de kimse alana, bizim içimize girmemiş.

Biz 10 Ekim ile ilgili arkadaşlarımızın boşa ölmediğini göstermek istiyoruz. Ülkemize demokrasi getirmek istiyoruz. İnsan haklarının gelmesini ve bir hukuk sisteminin oluşmasını istiyoruz. Bu olayın son olmasını, bundan sonra böyle olayların olmamasını istiyoruz. Bunun yayında bu olayla ilgili sorumluluğu olanların yargılanmasını ve açığa çıkmasını istiyoruz."