N. Elçin SEVİM : ‘’Şimdi en önemli görevim kaliteli, azimli ve başarılı yöneticiler yetiştirmek’’
Burcu Bebekli
Geçen hafta bahsettiğim gibi, bu yazı benim için oldukça kıymetli. Kariyerimde önemli bir dönemeç olan, hem annelik hem de çalışma disiplini konusunda büyük hayranlık duyduğum, aynı zamanda yöneticilikte gösterdiği başarılarıyla da öne çıkan N. Elçin SEVİM ile 8 Mart Dünya Kadınlar Günü özelinde gerçekleşen söyleşimi sizlerle paylaşmak istiyorum. Sağlık sektöründeki başarıları ve anne rolündeki deneyimleri üzerine odaklanan bu röportaj, benim için özel bir anlam taşıyor.
Hisar Hospital Intercontinental Kurumsal İletişim ve Pazarlama Direktörü ve aynı zamanda İcra Kurulu Üyesi olan N. Elçin SEVİM, zorlu bir kariyer yolculuğunu başarıyla tamamlamış bir kadın yönetici olarak öne çıkıyor.
İş hayatında güçlü kadın yönetici profilleri görmek gerçekten gurur verici. Kariyer yolculuğunuzu bizimle paylaşabilir misiniz?
Tabii ki, iş hayatındaki kariyer yolculuğumu sizinle paylaşmaktan memnuniyet duyarım.
Güçlü kadın yönetici profilleri, benimle aynı durum içinde bulunan birçok kadın için ilham kaynağı olabilir. Kariyerime başlarken karşılaştığım zorluklar ve yaşadığım deneyimler, beni bugünkü konumuma taşıdı.
Kariyer yolculuğumu detaylarıyla anlatmak ister misiniz?
Öncelikle yolculuğumun 2000 yılında Marmara Üniversitesi, Sağlık Yönetimi Bölümünde başladığını söylemek isterim. Yaz dönemlerinde sıkı bir merak ve öğrenme duygusuyla birçok hastanede mesleğime dair gönüllü çalışmalarda yer aldım. Mezun olduğumda ise edindiğim bilgi birikimiyle hızlıca iş bulma imkanı elde etmiş oldum. 2004 yılında sağlık sektöründe başladığım profesyonel hayatım, Türkiye'de önemli sağlık grup hastanelerinde devam etti. Pazarlama, Satış, Anlaşmalı Kurumlar gibi departmanların müdürlüğü görevlerinin yanı sıra 2015 ten itibaren Hastane Genel Müdür Yardımcılığı yaptım. 2022 Ekim ayından itibaren Hisar Hospital ailesinin bir parçasıyım.
Görev aldığım hastanelerde hedef odaklı çalışmaların her biri büyük gayret, özveri ve başarı odaklılık istiyordu. Yorulmadan olmuyor elbette. Pek çok farklı vizyona sahip çalıştığım kişilerden öğrendiğim en önemli şey gerçekten "çalışmak ve üretmek" oldu. Size verilenden daha fazlasını siz önermeye başladığınızda, bulunduğunuz yere farklı bir bakış açısı katmaya başladığınız zaman başarı anahtarını elinizde tutmuş oluyorsunuz aslında.
Bana göre günümüz en büyük sorunu olan"-mış" gibi yapmak yerine gerçekten sabırla sürekli çalışmak, üretmek, birlikte çalıştığın kişileri anlamak ve enerjinizi hep üst seviyelerde tutmak kariyer yolculuğunuzun önünü açıyor.
Tam 20 yıldır inanılmaz ekiplerle çalıştım, çok yorulduk, çok ürettik, çok sevindik, çok üzüldük belki ama bulunduğumuz yerde her zaman ışıldayan ekiplere sahip olduğumu düşünüyorum… Şimdi en önemli görevim ise kaliteli, azimli ve başarılı yöneticiler yetiştirmek.
İş ve sosyal hayat arasındaki dengeyi nasıl sağlıyorsunuz?
İş ve sosyal hayat arasındaki dengeyi korumak için öncelikle planlama ve önceliklendirme önemli. İşimdeki yoğunluğu bilerek, sosyal hayatıma da zaman ayırarak dengeyi sağlamaya çalışıyorum. Haftalık programları önceden planlamak ve işleri aşamalı olarak ele almak, bu dengeyi sağlamada yardımcı oluyor. Artık zihnimi tempodan biraz olsun düşürebilmek için muhakkak hafta sonları çocuklarımla ve arkadaşlarımla keyifli vakit geçirmeye çalışıyorum. Fırsat bulduğumda kısa yurtdışı gezileri yaparak yeni yerler, yeni insanlar ve yeni lezzetler keşfedebilmek çok keyif veriyor.
Genellikle kadınların üstlendiği çocuk bakımı ve ev işleri gibi sorumlulukları nasıl dengeleyip yönetiyorsunuz?
Ev ve iş hayatını dengelemek, özellikle kadınlar için bazen zorlayıcı olabilir. Berk adında 10 yaşında bir erkek ve Belis adında 7,5 yaşında bir kız çocuğuna sahip bekar bir anneyim ben. Doğal olarak sorumluluklarım, genellikle düşündüğünüzden çok daha büyük. Bu süreçte, hem çocuklarımın eğitimini ve gelişimini destekleme hem de ailemize sağlıklı bir gelecek sağlama çabalarım arasında denge kurmaya çalışıyorum. Ben bu dengeyi kurmaya çalışırken, her iki çocuğumun da benimle birlikte sağlıklı, mutlu ve güvende hissetmeleri benim önceliğim. Onların varlığıyla ve geleceklerini inşaa etme arzusu ile aslında daha çok kamçılanıyorum diyebilirim. Sonuçta bütün bu çabam onların gelecekleri ve yaşam standartlarımızı daima yükseltmek için..
Yoğun iş temposu nedeniyle geçtiğimiz yıllarda çocuklarımın okul-veli toplantılarına hemen hemen hiç katılamadım, "annemiz toplantıda" cümlesi çocuklar için kabullenilmiş bir süreç olmuştu. Uzayan çalışma saatlerim çok fazla oldu. Hele ki pandemi döneminde…
Maalesef belli bir süre hep önceliğim iş olmak zorunda kaldı. Ama işten ne kadar yorgun gelirsem geleyim çocuklarımla buluşunca mutlaka negatif enerjiyi üzerimden atıp, onların yanına full enerji ile giriyorum. En büyük şansım anlayışlı çocuklarımın olması herhalde. Ben ve çocuklarım birbirimizi anlıyor ve ihtiyaçlarımızı biliyoruz. Birlikte kaliteli vakit geçirmeye özen gösteriyoruz. Onlar da benimle efektif zaman yönetimi yaparak dengeyi kurmada yardımcı oluyorlar.
Sevgi dilini paylaşmanın çok kıymetli olduğunu biliyor, her fırsatta birbirimizi ne kadar çok sevdiğimizi söylüyor ve bolca sarılıyoruz.
Vazgeçemediğiniz prensipleriniz nelerdir?
Vazgeçemediğim prensiplerim arasında dürüstlük, sabır, özveri ve sürekli öğrenme ve çalışma isteği bulunuyor. Bakımlı olmak en önemli standartlarımdandır. Bunun önce kendinize, sonra çevrenizdekilere büyük saygı olduğunu düşünüyorum. Enerji ise benim mottom. Enerjim daima çok yüksektir, etrafımdaki düşük enerjilileri de mutlaka yukarı çekerim. İşimde ve özel hayatımda bu prensiplere sadık kalmaya özen gösteriyorum.
Kadınların iş hayatındaki rolünü nasıl değerlendiriyorsunuz? İş dünyasına yeni adım atan kadınlara yönelik tavsiyeleriniz nelerdir?
Kadınların iş hayatındaki yerini değerlendirdiğimde, başarılarının sadece cinsiyetle değil, yetenek ve çabalarıyla ölçülmesi gerektiğine inanıyorum. İş hayatına yeni atılan kadınlara, kendilerine güvenmelerini, öğrenmeye açık olmalarını ve hedeflerine odaklanmalarını tavsiye ederim. Günümüzde kadının kendi ayakları üzerinde bağımsız bir şekilde durabilmesi kadar güçlü ve güzel hissettirecek başka bir şey bilmiyorum.
8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü, dünya genelinde hangi farkındalıkları yaratıyor? Sizin bugün için özel bir mesajınız var mı?
8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü, kadınların toplum içindeki rollerine ve başarılarına odaklanarak farkındalık yaratıyor. Bu özel gün vesilesiyle, emekçi tüm kadınların güçlü, başarılı, güzel ve değerli olduklarını hatırlamak önemlidir. Her kadının kendi yolculuğunda başarılar elde etmesini dilerim. Bu güzel ve samimi röportaj içinde size çok teşekkür ederim.
Benim için büyük önem taşıyan 8 Mart Dünya Kadınlar Günü özelinde gerçekleştirdiğim röportajı okuyan herkese içten bir teşekkür etmek istiyorum. Bu özel anı paylaşmak, güçlü kadınların hikayelerini bir araya getirmek ve birbirimizden ilham almak adına önemliydi.
Umarım bu röportaj, kadınların iş dünyasındaki potansiyelini daha da gözler önüne sererken, aynı zamanda hep birlikte daha güçlü, daha eşit bir geleceğe doğru adım atmamıza vesile olur.
Her hafta sizlerden özellikle genç okurlarımdan o kadar güzel mailler alıyorum ki bana verdiğiniz değer ve destek benim için çok kıymetli.
Sevgiler…