Zonguldaklılar salgın öncesi günlere özlem duyuyor
Zonguldaklılar salgın öncesi günlere özlem duyuyor Zonguldak'ta birçok alışkanlığın salgın süreci ile değiştiğine dikkat çeken vatandaşlar; hastalık sebebiyle gerçekleştiremedikleri aile ve akraba ziyaretlerine özlem duyuyor.
Zonguldaklılar salgın öncesi günlere özlem duyuyor
ZONGULDAK - Zonguldak'ta birçok alışkanlığın salgın süreci ile değiştiğine dikkat çeken vatandaşlar; hastalık sebebiyle gerçekleştiremedikleri aile ve akraba ziyaretlerine özlem duyuyor. Kuralları hiçe sayanlara tepki gösteren vatandaşlar; salgın sürecinin kurallara uyularak atlatılabileceğinin altını çizdi.
Çin'de başlayıp tüm dünyayı etkisi altına alan yeni tip korona virüs salgını dolayısıyla Zonguldak'ta da arttırılan tedbirler sürdürülüyor. Hafta içi 21.00 ila 05.00 arası hafta sonu da Cuma 21.00 ila Pazartesi 05.00 arasındaki sokağa çıkma kısıtlamasının yanı sıra HES kodu sorgulama, maske, mesafe kurallarının uygulandığı kentte, lokantalar paket servis hizmetini sürdürüyor. Çok yoğun riskli durumdaki kent merkezi Hayat Eve Sığar uygulamasında orta riskli konuma geriledi. Tedbirlerin faydasını gösterdiği emeğin başkentinde, meslek hastalığı olarak bilinen pnömokonyoz hastalarının olması nedeniyle risk devam ediyor.
"Milletin vebalini alıyorlar"
Salgın sürecinde evde kaldığını anlatan Safiye Dora, salgın öncesindeki bir çok alışkanlığının salgınla birlikte değiştiğine dikkat çekti. Pandemi öncesi arkadaşlarıyla birlikte vakit geçirdiğini anlatan Dora, kuralları hiçe sayanlara tepki gösterdi. Dora, "Evde hapis kaldık. Hayatımda ne değişti? Önceden rahatlıkla çarşılara inebiliyordum. Arkadaşlarla görüşüp bir yerlerde oturabiliyorduk. Bir yerlerde toplanılıyordu. Beraber güzel vakitler geçiriyorduk. Şu an hepsi yasaklandı. Bu süreçte ancak evde oturduk. Telefonla görüştük. Başka yapacak bir şey yok. Altın günü değil de grubumuz vardı. Kur'an okuyorduk, sohbet okuyorduk. Öylelikle vaktimiz geçiyordu. Ailemden eşim hastalık geçirdi. Kendisi pazarcılık yapıyor. Pazara giderken arkadaşından geçmiş. Arkadaşı da olmuş. Allah'tan hafif atlattı. Tedbir alınsa ne olacak bizim vatandaşlar uymuyor. Kurallara uyan yok. Hep onlar yüzünden bu hale geldik. Sorumsuzlar. Milletin vebalini de alıyorlar. Başkalarına da bu hastalığı bulaştırıyorlar" diye konuştu.
"30 kilometre uzaklıktaki aileme gitmeyi özledim"
İstanbul'dan Zonguldak'a tedavi için geldiğini anlatan Mürsel Emre de salgınla birlikte hayatında birçok değişikliğin yaşandığını ifade etti. Yakınları ile telefonla ve çevrimiçi görüşebildiğini belirten Emre, en çok 30 kilometre uzaklıktaki ailesine gitmeyi özlediğini söyledi. Emre, "Salgın süreci bizim için iyi geçmedi. Normalde İstanbul'da oturuyorum. Hastaneye geldim. İstanbul'da hastaneye gidemediğim için Zonguldak'ta hastaneye geliyorum. Bu benim için değişiklik. İstediğiniz zaman istediğiniz gibi gezemiyorsunuz. Akrabaları ziyaret edemiyorsunuz. Çoğunlukla akrabaları ziyaret edemedik. Cenaze olsa hastan olsa bunlara gidemedik. Aile içinde bir çok ilişki sonlandı. Telefonla, sanal ortamda iletişime geçtik. Tedbirler şu an işe yarıyor. Zonguldak halkı da buna uyuyor. Sosyal mesafeye uyuyorlar. İlk dönemde Zonguldak'ta madenler olduğu için çoğu insan da pnömokonyoz hastalığı vardı. Akciğer hastalığı kaçınılmaz oluyordu. En çok köyüme gidip memleketimde annem ve babamla otururum. Onları ziyaret edebilirim. Yaş sınırları yüksek. Köyde oturuyorlar aramızda 30 kilometre mesafe var. Aile içi ilişkilere daha çok dikkat ederim" dedi.
"Alınan tedbirlerin işe yarayacağına eminiz"
Sağlıklı bir şekilde eski günlere özlem duyduklarının altını çizen Tarık Aydemir de şöyle dedi:
"Biz daha çok dikkat etmeyi öğrendik. Maske, ibadetlerimize daha çok düşkün olduk. En çok özlediğimiz sağlıklı bir şekilde eski günlere özlem duyuyoruz. Maden şehri olduğu için, hastalıklar yoğun var. Biraz da dikkat etmiyorlar. Hafta sonu kısıtlamaları ve alınan tedbirlerin inşallah işe yarayacağına eminiz. Sorumsuz davranan insanlar bizim gözümüzde başıboş insanlar. Daha çok dikkat etmemiz gerekiyor. Zaten sabahları ezandan sonra hocalarımız uyarıyor. Bunu hep birlikte aşacağız."